Bakanlıktan İzmir'i yok eden projelere peş peşe izin!

img
İZMİR - İzmir’de, ormanlık, tarım alanları, su kaynakları ve antik kentleri yok eden projeler tartışılırken, bakanlık tarafından 10 günde içerisinde 17 proje için ÇED süreci başlatıldı, 5 proje için “ÇED Gerekli Değil” kararı verildi.
 
Kurdistan ve Türkiye'nin dört bir yanında devam eden ekolojik talandan en fazla nasibini kentlerin başında “Ege'nin İncisi” olarak anılan İzmir geliyor. Doğa ve tarihi zenginliğinden ziyade ekolojik talanlarla sık sık kamuoyunun gündeminde olan kentin eko sistemini yok eden yeni projelere imza atıldı. Özellikle, su kaynakları, ormanlık ve tarım alanları sermayeye peşkeş çekilen kent, artan betonarme odaklı mimari ve kent politikaları nedeniyle yaşanmaz hale geldi. 
 
İLÇELERDE TEHDİT VE RİSK  
 
Artan nüfusla birlikte deniz ve nehirlerde artan kirlilik içme ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları, kontrolsüz Rüzgar Enerji Santrali (RES) ve taş ocaklarıyla ormanlık, tarım alanları ve doğal sit alanları yok ediliyor. Korunması gereken ormanlık ve sit alanları, yapılan mevzuat ve statü değişiklikleriyle özelliğini yitiriyor. Yaşanan bu talandan neredeyse tüm ilçeler nasibini almış durumda. Karaburun ilçesi RES işgali altındayken, Dikili ve Bergama ilçeleri taş ocağı, maden, Çeşme, Seferihisar ve Urla ilçeleri ise kıyı işgalleri altında. 
 
Güzelbahçe ilçesine bağlı Çamlı Mahallesi’nin yerleşim yerlerine ve tarım arazilerine yakında mesafede bulunan ve Haydar Madencilik tarafından işletilen Atık Geri Dönüşüm Tesisi ve yine Çiğli ilçesinde bulunan Harmandalı Çöplüğü tehlike saçıyor. Konak ilçesinde, Zorlu Holding tarafından yapımı süren gökdelen projesi de hukuksuz bir şekilde devam ediyor. “Zorlu Konak Projesi” olarak bilinen gökdelen projesi, halk ve sivil toplum örgütlerinin tepkilerine rağmen tadilat ruhsatı ile sürdürülüyor. Proje, yakın çevresinde bulunan UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Tarihi Kemeraltı Çarşısı için büyük bir tehdit arz ediyor. 
 
HAVA VE DENİZ KİRLİLİĞİ 
 
Kentin önemli sorunlarından biri de kirlilik. Organize sanayi bölgelerinin atıklarının yanı sıra evsel atıkların karıştığı deniz kötü bir koku yayarken, deniz marullarının artmasına neden oluyor. Her yıl sonbahar aylarında özellikle Karşıyaka ilçesi sahilinde görülen marullar, deniz üzerinde büyük bir kirlilik yaratırken, çevreye kötü bir koku yayıyor. 
 
ALİAĞA’YA ENDÜSTRİYEL ATIK TESİSİ 
 
Sanayi siteleri, gemi söküm tesisleri ve petrol rafinerileriyle havası, toprağı ve suyu kirletilen Aliağa ilçesi, şimdi de endüstriyel atık (cüruf) tesislerinin pençesinde. HABAŞ Sanayi ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş tarafından "Cüruf Depolama ve Geri Kazanım", Ekovar Çevre Grup Geri Dönüşüm A.Ş. tarafından “Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi” projeleri ilçenin geleceğini tehdit ediyor. Hali hazırdaki tesisler nedeniyle ilçenin havası, suyu ve toprağı kirlenmiş durumda. Temiz Hava Hakkı Platformu'nun (THHP), "Kara Rapor 2021: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri" başlıklı çalışmasına göre, Aliağa’daki hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) değerlerinin 2 katından fazla. 
 
10 GÜNDE 22 ÇED KARARI
 
İzmir, yıllardır bu tür projelerin pençesinde ormanlık alanları, tarım arazileri ve meralarını kaybederken, 7-17 Aralık tarihleri arasındaki 10 günlük süre içerisinde 17 proje için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı, 5 proje için “ÇED Gerekli Değil” kararı verildi. Bu 5 proje, Aliağa, Gaziemir, Menemen ve Torbalı ilçelerinde sanayi tesisi kurulumu ve tesislerin yüzey kaplamasından oluşuyor. 
 
ORMANA MERMER OCAĞI
 
ÇED süreci başlatılan projelerden öne çıkanlardan biri Kiraz ve diğeri ise Aliağa ilçesinde bulunuyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Cherry Madencilik Şirketi’nin İzmir’in Kiraz ilçesinde açmak istediği mermer ocağı ile ilgili çevresel etki değerlendirme sürecini başlattığını duyurdu. Bahçerarası Mahallesi sınırlarında kalan 24,78 hektarlık ruhsat sahasının 13,71 hektarlık kısmı için yapılan başvuruya göre, yılda 50 bin metreküp mermer çıkarılması planlanıyor. Mermer ocağının 46 yıl süreyle çalışacağı belirtilen ÇED dosyasında ocak sahası, Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre ormanlık alanda kalıyor. Ayrıca ocak sahasına en yakın konut 700 metre uzaklıkta bulunuyor. Ocağın açılmak istendiği bölgede, vişne ve ceviz ağaçlarının bulunmasının yanı sıra arıcılık da yapılıyor.
 
ANTİK KENTE FABRİKA
 
Yine sanayi bölgesi olan ve hava kirliliğiyle canlı yaşamının büyük zarar gördüğü Aliağa ilçesi sınırlarında yer alan Kyme antik kenti sınırlarında fabrika tesisi kurulması planlanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi Şirketi’nin yaptığı başvuru sonucunda antik kentin sınırları içerisinde kurmak istenilen işletme ile ilgili ÇED sürecini başlattığını duyurdu. Şirket, Çakmaklı Mahallesi sınırları içerisinde kalan 61 ada 6 parsele yıllık kireç fabrikası kurmak istiyor. Fabrika kurulmak istenen alan, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda 2. ve 3. Derece Arkeolojik SİT sınırları içerisinde yer alıyor. Bakanlık, geçtiğimiz haftalarda da şirketin yine Kyme antik kenti sınırlarında kurmak istediği soğuk haddehane tesisi ile ilgili “ÇED Gerekli Değildir” kararı vermişti. 
 
7 İLÇEDE SANAYİ VE ENERJİ PROJELERİ 
 
Bunların yanı sıra Bakanlık tarafından 15 proje için daha ÇED süreci başlatıldı. Seferihisar’da enerji nakil hattı, Aliağa, Tire, Menemen, Çiğli ve Kemalpaşa ilçelerinde sanayi tesisi yapım ve yıkım, Konak ilçesinde konut projesi, Dikili ilçesinde 2 Güneş Enerji Santrali (RES) ve Bornova ilçesinde atık tesisi inşası projesi planlanıyor. 
 
TORBALI'DA ATIK TESİSİ
 
Bakanlığın yanı sıra İzmir Valiliği de, Prorec Recycling Enerji Atık Yönetimi Şirketi’nin Torbalı ilçesinde yılda 60 bin ton tehlikeli atık depolamak üzere planladığı "Atık Ara Depolama Tesisi" için yaptığı değerlendirmede "sakınca yok" kararı verdi. Tesis için ayrıca İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), Torbalı Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 2’nci Bölge Müdürlüğü’nün de olumlu görüş bildirdiği öğrenildi. İzmir Valiliği'nin konuyla ilgili 9 Aralık’ta yaptığı açıklamada, "İlgili kurumların istediği hususlar ve taahhütler proje tanıtım dosyasında taahhüt altına alınarak Çevre Kanunu, bu kanuna istinaden çıkarılan yönetmelikler ve ÇED Yönetmeliği kapsamında çevresel etkiler ve bu etkilerin bertarafına yönelik alınacak tedbirler de proje tanıtım dosyasında irdelenerek ve gerekli taahhütler alınarak 10/11/2022 tarih ve E-2022223 sayılı belge ile 'ÇED Gerekli Değildir' kararı verilmiştir" ifadeleri yer aldı.
 
ÜNİVERSİTE ARAZİSİ SATILIYOR
 
Ayrıca mahkemenin yakın zamanda üçüncü kez iptal ettiği Karabağlar Uzundere’deki üniversite ve TOKİ alanı ile ilgili yeni ihale süreci başlatıldı. Mahkeme kararlarında yeşil alanların zarar göreceği gerekçesiyle reddettiği konut projesi için İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörlüğü süreci başlattığını duyurdu. Alınan karar doğrultusunda yapılacak “İzmir Demokrasi Üniversitesi Uzundere Yerleşkesi Merkezi Derslik Binası Yapım İşi” ihalesi 5 Ocak 2023 tarihinde gerçekleşecek. İhale bilgilerine göre 9 bin metrekarelik betonarme derslik binanın bin gün içinde teslim edilmesi talep ediliyor.
 
MA / Tolga Güney