Esentepe halkı: Ölümün kıyısında oturuyoruz

img
İSTANBUL - Esentepe Mahallesi sınırlarında bulunan taş ocaklarında kullanılan dinamitler, mahallede dev çukurlar oluşturuyor. Yaşamlarının tehlike altında olduğunu belirten mahalleli, soruna çözüm istiyor. 
 
İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Esentepe Mahallesi yakınlarında bulunan taş ocakları, yurttaşları canından bezdirdi. Taş ocaklarında dinamitli patlamalardan kaynaklı dev yarıklar oluşurken, birçok ev yıkılma tehlikesi altında. Can güvenlikleri kalmayan mahalle halkı, ocaklardan yayılan gürültünün yanı sıra çevreye yayılan toz bulutundan dolayı KOAH ve astım hastalarının yaşamını zorlaştırıyor. 
 
‘ÇOCUKLAR OYUN OYNAYAMIYOR’ 
 
Mahallede oluşan dev yarıklar nedeniyle çocukların rahat bir şekilde sokakta oynayamadığını ifade eden mahalle halkı, “ölümler yaşanmadan bu işe çözüm bulun” diye yetkililere seslendi. 
 
‘KOAH VE ASTIM HASTASI OLDUM’
 
Taş ocaklarının yaydığı tozdan kaynaklı KOAH ve astım hastası olduğunu ileri süren 65 yaşındaki Eşref Kızıltaş, “Gördüğünüz gibi makinalara bağlı yaşıyorum. Dışarda oluşan tozdan dolayı ve hastalığımdan dolayı dışarı bile çıkamıyorum. Tedavim halen devam ediyor. Tedavilerimi bile ekonomik sıkıntılardan dolayı tam olarak yapamıyorum” dedi.
 
HAYATA TORBALAR İLE TUTUNAN BİR AİLE 
 
Oluşan dev yarıkların hemen dibinde evde bulunan Zekiye Yeşilpınar, “ölümün kıyısında oturuyorum” dedi. İlgililere bu durumu bildirdiklerinde yetkililerin, “burada oturmayın” dediğini belirten Yeşilpınar, “Bizde biliyoruz burada durulmaz ama ne yapalım. Gidecek başka bir yerimiz yok. Taş ocakları olmadan bizler bu mahalle oturuyorduk. Taş ocakları daha sonra geldi. Aha görüyorsunuz sonra da taş ocaklarının gelmesi bizleri bu hale soktu. Bir ay buradan çıkıp kirada yaşamaya başladık. Ama kiramızı ödeyemediğimizden dolayı tekrardan buraya gelmek zorunda kaldık. Zaten imkanımız olsaydı, burada kalmazdık. Ama emekli paramız yetmedi. Ben hasta ve eşim hasta kendi ihtiyaçlarımızı karşılayamadığımızdan dolayı tekrardan buraya geldik” diye konuştu. 
 
‘KOMŞULARIM AKCİĞER KANSERİ’
 
Mahalle halkından Melek Gen de, “Daha evimizi yeni tadilat yaptırmamıza rağmen evimizin duvarları, fayansları hep çatladı. Dışarıda masanın üzerine bir şey bırakamıyoruz toz içinde kalıyor. Tozdan kaynaklı çamaşırı dışarıya asamıyoruz. Bel fıtığımdan dolayı sürekli evi temizleyemiyorum. Mutfak tezgahı patlamadan dolayı çöktükçe, mutfak tezgahının yerini değiştirdim ama yine çatladı. İki tane taş ocağı kapatıldı deniliyor ne kadar doğru bilemiyorum” diye belirti. Mahallede taş ocakları ve beton santrallerin tozundan iki komşusunun akciğer kanseri olduğunu ileri süren Gen, “Köşedeki komşum KOAH hastası ve tozdan dolayı kapıdan dışarı bile çıkamıyor” diye konuştu. 
 
‘EVİMİZE YAĞMUR GİBİ TOZ AKIYOR’
 
Bahçedeki ağaçlarının taş ocaklarının ve beton santralleri yüzünden kuruduğunu söyleyen Safiye Köklü de, “Konuyla ilgili belediye yetkilileri bilgilendirdik. Ama belediye temizlik işçilerini yolladı. Onlar bu konuda ne yapabilir. Bizi ilgisiz bir şekilde kaderimize terk ettiler. Belediye başkanını aramamıza rağmen ilgilenen olmuyor. Seçimlerde gelip bize sözler veriyorlar ama seçim bittikten sonra da sırtlarını dönüyorlar. Vatandaşları mağdur etmemeleri gerekir” dedi. 
 
‘GÜVENLİK ÖNLEMİ YOK’
 
Esentepe muhtarı Haydar Polat da, taş ocaklarında ve beton santrallerde rantçıların para kazanırken, halkın mağdur edildiğini dile getirdi. Taş ocaklarının çalışmalarının durdurulması konusunda daha önce mahalle halkıyla birlikte mücadele ettiklerini hatırlatan Polat, “Çocuklarımız ölmesin diye yaptığımız bu mücadelede firmalara değil bizlere soruşturma açıldı” dedi. Polat, şöyle devam etti: “Aslında olaya taşeron firmalar, tüccar mı, paragöz mü diyelim onların açtıkları çukurlardan mahalle sakinleri zor durumda kalıyor. Onların buradan kazandıkları paralarla kendi çocuklarını villalarda ve sahil kenarlarında yaşarken, burada ki çocuklarımız ölüme terk ediliyor. Mahalleli tozdan dolayı camını yazın bile açamıyor. Taş ocaklarına baktığımızda yüzlerce metrelik çukurlar açılmış. Ve bu çukurların etrafından herhangi bir can güvenliği yok. Yetkili birimlere bunu iletmemize rağmen tek bir adım atılmadı. Bu sorumsuzca davranışlara karşı daha uygulanan en ufak bir ceza olmadı.”
 
‘YENİ YÖNETİMİN ÇÖZÜM GETİRMESİ GEREKİR’
 
Yaşananları zalimlik ve despotluk olarak ifade eden Polat, “Kimisinin günahlar var üstü örtülür, kimisinin günahları da ahiret defterine yazılır. Sizin bu insanlara yaptıklarınız ahiret defterine yazılacak. Çocuklarımız gırtlak kanseri oluyor. Bizde insanız sonuçta bunlar para kazanıyor olabilir ama her şey para değil. Taş ocakları konusunda sıkıntımız büyük. Bir avuç insan bundan nemalanıyor. İnşallah İstanbul’daki belediyede yaşanan değişimle beraber bu duruma bir çözüm bulunur. Yeni yönetimin bu konuda çözüm getirmesini istiyoruz” diye konuştu.