Muğla’nın Bodrum ilçesinde son beş yılda artan inşaat ve betonlaşma hali artarak devam ediyor. Ekolojist Mir Bahattin Demir, ilçenin betonlaşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, tüm kıyılarının işgal altında olduğunu söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı’nın Ankara’dan vermiş olduğu ruhsat kararlarına dikkati çeken Demir, yapılması planlanan ve 20 kilometre olacağı düşünülen tünel için 5 milyon metrekarelik orman vasıflı arazinin hazineye devredilmesinin rant amaçlı olduğunu ifade etti. 

 

‘AMAÇ ARAZİYİ RANTA AÇMAK’

 

İlçeye ısrarla otoyol tüneli yapmak isteyenlerin 5 milyon metrekarelik orman arazisine göz diktiklerine vurgu yapan Demir, “O arazileri talan etmek istedikleri için Bodruma da tünel ve otoyol ve çevre yol istiyorlar. 20 kilometrelik bir tünel kazılacak, tünelden çıkan hafriyat ve molozların nereye döküleceği beli değil. Yine bağlantı yollarla ormanın katledilmesi ve zaten rant getirecek diye bu tünel yapılıyor Bodrumun bu tünele ihtiyacı yok. Karayollarından gelip keşif yaptıklarını görüyoruz ama biz buna sonuna kadar karşı çıkacağız. Bodrumu onlara peşkeş çektirmeyeceğiz. Türkiye, 1988’de Avrupa yerel yönetimler özerklik şartını 1992’de imzalamış. Türkiye’nin tarafı olduğu bu anlaşmanın bize yerinden yönetimin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” dedi.  

 

‘NEFESSİZ BIRAKILDI’

 

Yaşan doğa talanlarının yanı sıra diğer önemli sorunlarından biri de yerel yönetimlerin bu konulara karşı yeteri hassasiyeti gösterememesi olduğunu sözlerine ekleyen Demir, en küçük sorunların bile çözülemediğini dile getirdi. Tünel otoyolunun neden yapıldığına anlam veremediklerini belirten Demir, şöyle devam etti: “Tünelin geçeceği güzergahlarda aşağı yukarı 5 buçuk milyon metrekarelik orman vasıflı bir arazinin hazine arazisine çevrilmesi şüphelerimizi artıran bir durum. Hiçbir tünel, hiçbir otoyol Bodrum’un trafik sorununu da çözemez. Bunu nasıl çözebiliriz mevcut yollar revize edilerek çözülebilir. Bodrum’da hızla artan bir inşaat ve betonlaşma sorunu var. 170 bin nüfusa ulaşmış küçük bir yarım adanın 172 bin adet konutu olan bir ada haline geldi. Ankara’dan Çevre ve Şehircilik bakanlığının izinleriyle yasalar çıkarıldı. Devasa beton ve inşaatlar yapılarak İlçe nefesiz bırakıldı.” 

 

‘BİTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR’

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yakın zamanda ilçeye gelmesiyle birlikte kaçak bulduğu bazı inşaatları tıraşlayarak kamuoyuna yıkma görüntüsü verildiğini hatırlatan Demir, ancak şuana kadar yıkılan hiçbir yapının olmadığını söyledi. Bodrum’da Özelleştirme Daire Başkanlığı’nın bir ay önce 160 bin metrekare bir araziyi satışa çıkardığını anlatan Demir, şunları söyledi: “Gökçebel ve Bitez’de 56 metre karelik ormanlık alanı yaptığı, imar değişikliğiyle beraber inşaata yasal zemin hazırlayarak bunlarında satışının gerçekleşeceğini görüyoruz. Birinci ve ikinci sit alanları yani korunması gereken alanların statüleri değiştirildi. Şimdi mutlak korunması gereken alanlar diye bir sürü isim adı altında statü değişikliği yapıldı. Tüm alanlar atık inşaat baskısı altında kaldı. Arkeolojik sit alanların olduğu yerlere dahi sit alanları yapılmaya başlandı. Bodrum bu şekilde bitirilmeye çalışılıyor. Bodrum bundan sonra Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi değildir.” 

 

MA / Esra Solin Dal