MERSİN - MERÇED üyesi Suna Kılıççı, Kanal İstanbul Projesi’yle doğal yaşam alanlarının, sit alanlarının, tabiat parklarının yok olacağını ve doğal dengelerin bozulacağının söyledi. 

 

Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED), Kanal İstanbul Projesi’nde son şekli verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun kabul edilmesine ilişkin Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. 

 

Toplantıda konuşan MERÇED üyesi Suna Kılıççı, ÇED raporuna itiraz ettiklerini belirterek, projenin yapılması durumunda doğal yaşam alanlarının, sit alanlarının, tabiat parklarının yok olacağını ve doğal dengelerin bozulacağının altını çizdi. 

 

Kılıççı, “Marmara Denizi’nde kirlilik artacak. Bölgeye yapılan kanal, deprem riskini arttıracak ve daha fazla can kaybına neden olacak. Kanal İstanbul, tarım alanlarına zarar verecek. Tarım alanları yapılaşmaya açılacak ve şehir dokusu bozulacak. Kabalık olan nüfus daha da artacak ve 25 milyon civarı olacak. Terkos Gölü ve Sazlıdere Barajı yok olacak ve yer altı suları tuzlanacak. Marmara Denizi’ne akan kirlilikle birlikte ekosistem bozulacak, balıkçılık yok olacak. Zaten karışık olan İstanbul trafiği daha da artacak. Kazılarla İstanbul tarihi yok edilecek” dedi.

 

‘ANAYASA’YA AYKIRI’

 

Projenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) 23 milyar TL ek maliyete de yol açtığını dile getiren Kılıççı, bununla birlikte gelecek nesillerin de tehlikeye atıldığını söyledi. 

 

Projenin “yap-işlet devret” kuralına aykırı olduğunu, ÇED raporunun ise Anayasa’nın 43. Maddesi’ne aykırı olduğunu ifade eden Kılıççı, “Bu nedenle projenin yapılmasına ve Aralık 2019’da yayınlanan ÇED raporunun kabulüne itiraz ediyoruz. Çünkü: İstanbul bizim, bu ülke bizim. Kanal İstanbul, 82 milyonun güvenliğine yönelik bir felaket projesidir" diye konuştu.