Ankaralılar: Saray'a harcanan para halka dağıtılsa asgari ücret 5 bin olur

img
ANKARA - Asgari ücretin düşük olduğunu ve geçinemediklerini belirten Ankaralılar, "Sarayın 12 trilyon TL masrafı var, halka dağıtsa asgari ücret 5 bin olur” dedi.
 
Asgari Ücret Tespit Komisyonu üçüncü ve son toplantısını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) başkanlığında 22 Aralık'ta çevrimiçi olarak yapacak. Devam eden asgari ücret görüşmelerine ilişkin birçok kesimden açıklamalar gelirken, görüşmenin sonucunda çıkacak rakam da merak konusu. Asgari ücretle çalışan milyonların gözü komisyonda olsa da çalışanlar işçiyi tatmin edecek bir rakamın çıkacağından umutsuz. 
 
Komisyonda devam eden asgari ücret görüşmelerini Ankara’nın Çankaya ilçesi Kızılay semtindeki yurttaşlara sorduk.
 
Alışveriş Merkezi'nde (AVM) asgari ücretle çalışan Hicran Ulama, insanca yaşayacak bir ücretin belirlenmesi gerektiğini söyledi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda kadınların olmamasına tepki gösteren Ulama, “Milyonlarca kadın asgari ücretle geçiniyor, onları ilgilendiren bir konuda kendileri de sözlerini beyan etmeleri iyi olurdu. Salgınla birlikte işsiz kalma kaygılarımız arttı, aldığımız ücret ise yetmiyor” dedi.
 
‘İNSANCA YAŞAMAK ZOR’
 
Sakarya Caddesi'nde bulunan bir hediyelik eşya dükkânında asgari ücretle çalışan Murat Uymaz, bir ailenin geçinmesi için asgari ücretin en az 3 bin üzerinde olması gerektiğini belirtti. Ekonomik krizden kaynaklı devletin bu miktarda zam yapamayacak durumda olduğunu dile getiren Uymaz, “Herkes evde aç, aynı yemeği iki gün ısıtıp yiyoruz. Her şeyden kısıyoruz. Sosyal hayatımız sıfır. Kendimize bir şey alamıyoruz, dışarıda gezemiyoruz. Türkiye’de insanca yaşamak çok zor. İnsanca bir yaşama laik görülmüyoruz” diye konuştu.
 
'HALKA DAĞITILSIN’
 
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın masraflarının kısılarak halka dağıtılması gerektiğini anlatan Suat Saygın, “Milletvekilleri sürekli birbirlerini yiyorlar ama iş maaşlara gelince bir gecede ortak kararla kendi maaşlarını yükseltebiliyorlar. Saraydaki zatın 12 trilyon TL masrafı var, halka dağıtsa asgari ücret 5 bin olur” dedi.
 
‘MAKARNA BİLE ALAMIYORUZ’
 
Sakarya Caddesi'nde balık satan bir işletmede işçi olarak çalışan Abdullah Çelik, “Asgari ücret en az 3 bin 500 olmalı. Normalde bu da az anca bu şartlarda şimdiki talebimiz bu. Devlet bütçesinin talep edilen ücreti vermeye yetiyor ama vermiyorlar. Aylardır et yiyemedik, makarna dahi almakta zorlanıyoruz. Salgında bir destek alamadık, faturalarımı ödeyemiyorum” şeklinde konuştu
 
‘TÜİK’İN MARKETİNE YURTTAŞLAR GİREMİYOR’
 
“Tutuklanacağım” gerekçesiyle ismini vermek istemeyen, emlak sektöründe çalışarak geçimini sağlayan bir yurttaş ise, asgari ücretin en az 3 bin 500 olması gerektiğini söyledi. Bir yıl önceki temel gıda ve tüketim malzemelerinin fiyatında yaşanan artışa değinen yurttaş, “TÜİK, enflasyonu belirlerken hangi kalemlerden alıyor? Kuru gıdalarda bile yüzde 18 vergi alınırken; bir lüks yat için ya da büyük bir mücevher için vergi sıfır oluyor” diye tepki gösterdi.
 
Üniversite öğrencisi Deniz Gökdemir, asgari ücret rakamından çok yaşam standartlarının ve özgürlüklerin arttırılmasının önemli olduğunu anlattı. Asgari ücretin belirlenmesinde Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerinin esas alındığına değinen Gökdemir, verilere güvenmediğini ifade ederek, şunları söyledi: “Geçen yıl 30’a aldığımızı bu yıl 60’a alınca kimse enflasyonun verilerine inanmıyor. Bizi yönetenlere kimse inanmıyor. Asgari ücretliye ‘sana bu kadar yeter’ deyip kendi maaşına gelince ‘6-7 bin ekleyeyim’ diyor. Sağlık çalışanı 4 bin lira için canını ortaya koyuyor, ailesini göremiyor. Enflasyon önemli değil, artık herkes geminin su aldığını, kaptanın yalan söylediğini biliyor.”  
 
Kaygıları olduğu gerekçesiyle soy isminin yazılmasını istemeyen emekli yurttaş Hasan ise, asgari ücretin vergiden muaf tutulup, 4 bin TL olması gerektiğini söyledi. 
 
MA/ Emrullah Acar