Eğitim Sen'den yüz yüze sınav tepkisi: Akıl tutulması

img
DİYARBAKIR - Eğitim Sen Diyarbakır 2 Nolu Şubesi Kadın Sekreteri Songül Can Şimşek, ortaokul ve lise öğrencilerinin yüz yüze yapılacak olan sınavlar için okullara çağrılmasının “akıl tutulması” olduğunu söyledi
 
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 1 ve 2 No’lu Şubeleri, sendikanın 2 No’lu Şube binasında yaptıkları basın toplantısında Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) çağrıda bulunarak, “sınavsız eğitim modelleri” için harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. 
 
SAĞLANAMAYAN EŞİT HAKLAR 
 
Eğitim Sen 2 No'lu Şubesi Kadın Sekreteri Songül Can Şimşek, MEB’in pandemi sürecinde planlamalarını yapıp önceliklerini belirlerken, eğitim bütçesini hazırlarken ve bunları kamuoyuyla paylaşırken, öğrencilerin hepsinin eşit koşullarda eğitim gördüğü varsayımı üzerinde hareket ettiğini söyledi. 
 
Şimşek, Diyarbakır'da Mart-Haziran 2020 tarihleri arasında 200 bin öğrencinin hiçbir şekilde EBA’ya erişim sağlayamadığını açıklayarak, "Diyarbakır’da ortaokuldan sonra örgün olarak lise eğitimine başlamayan 4 bin öğrencimizin akıbetini bilmiyoruz. Canlı derslere katılımın bu kadar düşük olduğu ortamlarda öğretmenlerden yüz yüze bir sınav iki tane de performans notu verilmesi isteniyor” diye belirtti. 
 
EĞİTİM UZAKTAN SINAV YÜZYÜZE 
 
Eğitimlerin uzaktan ancak sınavların yüz yüze yapılacak olmasını eleştiren Şimşek, bu uygulamanın çelişkiler içerdiğini dile getirdi. Şimşek, ilkokullarda sınavın yapılmayacak olmasını olumlu karşıladıklarını ancak, ortaokul ve lise öğrencilerinin yüz yüze yapılacak olan sınavlar için okullara çağrılmasının “akıl tutulması” olduğunu söyledi. 
 
‘SINAVSIZ EĞİTİM MODELLERİ’ İÇİN ÇAĞRI 
 
Yüz yüze sınavların yapılmaması gerektiğini vurgulayan Şimşek, “Pandemide derinleşen eşitsizlikler ortadayken ve salgının yayılımının arttığı bu dönemde sınav yapılmamalıdır. Yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte yapılacak olan telafi eğitimlerinden sonraki ölçme değerlendirmeler birinci yarıyıla yansıtılmalıdır. Bu eşitsiz koşullarda öğrencilerin yaşamını belirleyen sınavların, eğitimin diğer yönleriyle birlikte düşünüldüğünde ne denli stres, kaygı ve korku yarattığını düşünmek hepimizin olduğu kadar MEB’in de görevidir. Dünyanın birçok ülkesinde, merkezi standart sınavların azaltıldığı, birçok eğitim modelinin var olduğunu anımsayarak, salgın koşullarında eğitim üzerine daha çok düşünülmeli ve öğrencilerin bilgi, beceri ve yeteneklerini daha fazla açığa çıkaracak olan ‘sınavsız eğitim modelleri’ için harekete geçilmelidir” çağrısında bulundu.