Sağlık örgütleri: Ceza değil, çözüm istiyoruz

img
İZMİR - Salgın sürecinde artan baskı ve işten çıkarmalara karşı açıklama yapan İzmir'deki sağlık örgütleri, ceza değil, çözüm istediklerini belirtti.
 
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (Tümrad-Der), Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) ve Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) İzmir Şubeleri, salgın sürecinde yaşamını yitiren sağlık emekçilerini andıkları gerekçesiyle işten çıkarılan sağlık çalışanlarının görevine iade edilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı.
 
Konak Kemeraltı girişinde yapılan açıklamada, “Sendikal faaliyet cezalandırılamaz” pankartı açılarak “Ceza değil, çözüm istiyoruz” ve “Mobing ve baskılara son” dövizleri taşındı. İmzası bulunan kurum temsilcilerinin yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen de katıldı. Kurum temsilcileri, sırasıyla sağlıkçıların yaşadığı zorluklara dikkati çekerek, baskıların son bulmasını, işten çıkarılanların geri iadelerin istedi.
 
MOBBİNG ARTTI
 
Daha sonra kurumlar adına ortak açıklamayı yapan SES Şube Eşbaşkanı  Erkan Batmaz, salgın sürecinde yaşamını yitiren sağlık emekçilerini andı. Batmaz, sağlık sisteminin salgınla birlikte çöktüğünü belirterek, “Covid-19 pandemisi süresince tüm sağlık çalışanları, fiziksel, psikolojik ve mesleki olarak en zor süreci yaşamış, mobbing artmış, şiddet devam etmiştir; sonuç olarak en fazla hastalanan ve vefat eden meslek grubu sağlık çalışanları olmuştur. 388 sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir. Bu süreçte 6 sağlık çalışanı intihar etmiş, kreşlerin kapalı olmasından kaynaklı nöbete giderken çocuklarını komşusuna emanet eden hemşirenin iki çocuğu evde çıkan yangında hayatını kaybetmiştir” dedi.
 
HUKUKSUZLUKTUR
 
Bunlara rağmen sağlık emekçilerinin haklarının ihlal edildiğine işaret eden Batmaz, en son Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü tarafından SES temsilcisi Günseli Uğur ile sendika üyesi Arzu Sert’in hukuksuz bir şekilde açığa alınmasını hatırlattı. Batmaz, 5 Mart’ta  Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi yemekhanesinin içerisinde yaşamını yitiren sağlık emekçilerini anmak için yapılan bir dakikalık saygı duruşu nedeniyle arkadaşlarının açığa alındığını kaydetti.
 
ARKADAŞLARIMIZI ANMAK SUÇ DEĞİL
 
Batmaz, açığa alanlara yazılı tebliğ yapılmadığını vurgulayarak, “Bu karar hem hukuk nezdinde hem de sendikal mücadele açısından yok hükmündedir. Bu hukuk dışı kararlar ile bizlere baskı oluşturulmaya çalışmaları, kamuoyu önünde yaşananlardan dolayı zor duruma düşen üniversite rektörü, sorunları çözmek, diyalog kurmak yerine hakkını arayan emekçilere soruşturmalar başlatarak, sağlık emekçilerindeki huzursuzluğu arttırmakta iş barışını bozmaktadır. Görüldüğü üzere soruşturmanın gerekçesi dahi olmadan cezalar vererek hukuksuz işler yapmakta, sendikaların üyelerine yönelik sendikal ve anayasal haklarını kullanmalarından kaynaklı olarak tehditlerde bulunarak suç işlemektedir. Pandemi ile mücadele sürecinde yitirdiğimiz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini anmak suç değildir” diye konuştu.
 
Batmaz, yaşanan baskı ve işten atılmalara karşı mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.
 
CEZA DEĞİL, ÇÖZÜM
 
Ardından söz alan milletvekili Serpil Kemalbay da hukuk ve demokrasi mücadelesinde sağlık çalışanlarının yanında olduklarını ifade etti. Dünyanın hiçbir yerinde salgından dolayı bu kadar sağlık çalışanın yaşamını yitirmediğini söyleyen Kemalbay, bunun da sürecin şeffaf yönetilmediğinin göstergesi olduğunu dile getirdi. Haklarını arayan, sağlık emekçilerinin sorunlarını dile getirenlerin cezalandırıldığını sözlerine ekleyen Kemalbay, "Ceza değil, çözüm aramak zorundayız. Herkes için yaşam hakkını korumak zorundayız” diye konuştu.
 
GERİ DÖNECEĞİZ
 
Açığa alınan Günseli Uğur ile sendika üyesi Arzu Sert ise, kendilerine yönelik her türlü baskı ve hukuksuzluğa karşı çıktıkları için açığa alındığını, baskılar karşısında asla geri adım atmayacaklarını, işlerine dönmek için mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.
 
 Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu.