Kod-29 patronlara ödüldür

img
ANTEP - Antep’te Güven Boya Fabrikası’nda çalışan ve sendikaya üye oldukları için Kod-29 gerekçe gösterilerek işten çıkarılan işçiler, sürdürdükleri direnişe sahip çıkma çağrısında bulundu.
 
Koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde “işten çıkarma yasağı” kararının alınmasıyla, işverenler işçileri Kod-29’u gerekçe göstererek, işten çıkarmaya devam etti. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) açıkladığı rakamlara göre, günde ortalama 500 işçi işten çıkarıldı. Kod-29 genelgesinde değişikliğe giden SGK, yaptığı açıklamada, “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin” tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlediğini duyurdu. Ancak genelgeye sendikaların talep ettiği izin ve teminat modeli getirilmedi. İşten çıkarmalarda yine esas olarak işverenin beyanı yer aldı. 
 
Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Güven Boya Fabrikası’nda 4 işçi Kod-29 gerekçe gösterilerek, işten çıkarıldı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Tekstil İşçileri Sendikası üyesi işçiler, 59 gündür fabrika önünde “1 yıl da sürse 5 yıl da sürse hakkımızı alana kadar buradayız” diyerek eylemlerini sürdürüyor. 
 
MOBBİNG
 
Güven Boya Fabrikası’nda 5 buçuk yıldır çalışan evli ve 2 çocuk babası Murat Yörgüç, sendikalaştıkları için işten çıkarıldıklarını söyledi. Sendikalı olan bir işçi arkadaşlarına baskı uygulandığını, Kod-29 gerekçesi ile işten çıkarıldığını anlatan Yörgüç, tepki gösterdikleri için işverenin kendilerini de işten çıkardığını dile getirdi. Yörgüç, “Patronla görüşmek istediğimiz için dışarı çıkmıştık ama patron bize, ‘Sendikalı olduğunuz için değil, topluca dışarı çıktığınız için işten çıkardık’ dedi. Bu doğru değil. Çünkü işletme müdürü sadece sendikalı arkadaşlarımıza mobbing uyguluyordu” şeklinde konuştu. 
 
‘TUTANAK TUTULMADI’
 
İşten çıkarılmadan önce hiçbir şekilde uyarılmadıklarını söyleyen Yörgüç, “İşten çıkarılan tüm arkadaşlar en az 5 yıldır çalışıyoruz. İşten çıkarılmadan önce uyarılabilir, hakkımızda bir tutanak tutulabilirdi. ‘Ahlak ve iyi niyet kuralları’ dedikleri kurallardan hangisine uymadığımızı göstersinler” diyerek, yaşananlara tepki gösterdi. 
 
‘SENDİKA SUÇ DEĞİLDİR’
 
Evli ve 2 çocuk babası olan Ahmet Ünal da, sendikaya üye oldukları için işten aldıklarını dile getirdi. Devletin sağladığı anayasal hakkı işletme müdürünün çok gördüğünü ifade eden Ünal, "İşten çıkarmalar yasak ama patronlara ödül gibi bırakılan Kod-29 ile işimizden olduk. Haklı olduğumuzu biliyoruz, sendikalı olmak suç değildir” dedi. 
 
Fabrika içerisinde işletme müdürü ve vardiya amirinin hakaretlerine maruz bırakıldıklarını anlatan Ünal, “İşçilere mobbing uygulanıyordu. Kendi adamları en iyi şartlarda çalışıyor, istedikleri zaman izin kullanabiliyorlardı. İstedikleri gibi gezebiliyorlardı. Her türlü önceliğe sahiplerdi” diye belirtti. 
 
‘İŞÇİLERİN DİRENİŞİDİR’
 
Sendikalı işçilerin hakkı olan devamsızlık priminin işletme müdürü tarafından sendikasız işçilere elden verilerek sendikal örgütlenmeyi kırmaya çalıştıklarını ifade eden Ünal, "Sendikalı işçilere Pazar günü mesai yaptırmaya başladı. İşe yeni başlayanlar sendikada örgütlenmesin diye E-devlet şifrelerini alıyor, insanlar üzerindeki baskıyı ağırlaştırıyordu” dedi. Dayanışma çağrısında bulunan Ünal, “Haklarımızı alana kadar direnişe devam edeceğiz. Bu 1 yıl da olabilir, 5 yıl da olabilir. Bu direniş yalnızca bizim değil, tüm işçilerin direnişidir. Direnişe hep beraber sahip çıkılsın istiyorum” diye konuştu.  
 
MA / Lezgin Tekay