'İşçi ölümlerine karşı 1 Mayıs alanlarında olacağız'

img

İZMİR - DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Soma Katliamı'nı aşan günlük ölüm sayılarının kanıksatılmak istenildiğini belirterek, işçilere yönelen tüm saldırılara karşı 1 Mayıs'ta alanlarda olacaklarını söyledi. 

İşçi ve emekçiler 1 Mayıs İşçi Bayramı’na bu yılda hem ekonomik kriz hem de pandemi koşullarında giriyor. Salgın ile açlık arasında tercih yapmaya zorlanan emekçiler, bu duruma dönük tepkilerini ve taleplerini alanlarda haykıracak. İzmir’de de işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mimar ve Mühendisler Odalar Birliği (TMMOB), İzmir Tabip Odası ve İzmir Barosu tarafından organize edilecek mitingle alanlarda kutlama hazırlığında. 1 Mayıs’ın bu yıl pandemi nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle sendika ve meslek örgütleri, 30 Nisan Cuma günü Gündoğdu Meydanı’nda kutlama yapmak için İzmir Valiliğe başvuru yaptı.
 
1 Mayıs hazırlıklarını anlatan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, kentteki çalışmalarına 24 Nisan’dan itibaren başlayacaklarını belirterek, tüm baskılara, yasaklamalara ve saldırılara karşı Gündoğdu Meydanı'nda olacaklarını ifade etti.
 
AÇLIK VE ÖLÜM ARASINDA 
 
Türkiye'de pandemiye karşı işçileri koruyacak önlemlerin alınmamasından dolayı binlerce işçinin hayatını kaybettiğine dikkat çekerek sözlerine başlayan Sarı, "Hükümet çalışma alanlarında işçileri açlık ve ölüm arasına bıraktı. İşçi sınıfını ücretsiz izin altında 50 liraya mahkûm etti. Bunu da kendi kasasından değil, işçilerin kendi alın teriyle oluşturduğu işsizlik sigortasından aldı. Oysa bugün nerede olduğu açıklanmayan fon ve bütçelerle işçi sınıfı, esnaf ve yoksul halk kesimi ekonomik olarak desteklenebilirdi" dedi.
 
KATLİAM NİTELİĞİNDE
 
DİSK'in pandemiye karşı 21 günlük tam kapanmayı önerdiğini, ancak bunun uygulanmadığını anımsatan Sarı, aradan geçen bir yıl içinde örgütlü oldukları kimi iş yerlerinde alınmayan tedbirler nedeniyle vakaların artarak, devam ettiğini belirtti. İş yerlerinde hala yeterli önlemlerin alınmamasından dolayı işçilerin hayatlarını kaybetmeye devam ettiğini dile getiren Sarı, Kovid-19 virüsünün işçiler için bir “meslek hastalığı”na dönüştüğünü kaydetti.
 
Sarı, "Günlük ölüm sayısı 300'leri geçti. Soma Katliamı'nda 301, İzmir depreminde 117 kişi hayatını kaybetmişti. Her gün yaşanan ölümleri artık kanıksatılmak isteniyor. İnsanların katliam niteliğindeki bu ölüm oranlarına tepki göstermesi engellenmeye çalışılıyor" diye konuştu.
 
SÖZLEŞMELERE PANDEMİ TEDBİRLERİ
 
Sendikaların salgının çalışma alanlarına olası yansımalarına karşı hazırlıksız yakalandıklarını da belirten Sarı, daha önce imzalanan sözleşmelerde bu olasılıklar öngörülmediği için yer almadığını ifade etti. Sarı, pandemi döneminde işçilere dayatılan esnek çalışma, ücretsiz izin, düşük ücret modelleri ve yaşam haklarını koruyacak tüm maddelerini DİSK olarak toplu sözleşmelere eklediklerini belirtti.
 
'MESELE KOD SAYISI DEĞİL'
 
İşçilerin son dönemlerde en fazla mağdur edildiği konulardan birinin ise Kod-29 olduğunu ifade eden Sarı, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) genelgesinde yapılan değişiklikle ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlendiğini, ancak bu durumun Kod-29 mağduriyetini çözmeyeceğinin altını çizdi.
 
Kod-29’un alt kodlara bölünmesinin işverenlerin kötü kullanımına engele olamayacağını söyleyen Sarı, şunları ekledi: "Mesele kod sayısı değildir. İşçinin savunmasız ve tazminatsız işten çıkarılması asıl meseledir. Yapılması gereken iddiayla ilgili işçinin savunmasının alınması ve bakanlık/SGK/İŞKUR müfettişlerince ön denetim yapılmasıdır. Bu ön denetim olmadan işçi Kod-29 kapsamında işten çıkarılmamalıdır. Son üç yılda 605 bin işçi Kod-29'dan çıkarıldı. Yeni düzenleme ile sadece alt kod başına düşen işten çıkarma sayısı azalmış olur. Birden çok Kod-29 yaratmış olursunuz. Köklü çözüm olmaz. Eski Kod-29 ve şimdi yerine getirilen Kod-42 ve Kod-50 arası SGK işten çıkış kodlarının kaynağı İş Kanunu'nun 25/II. maddesi. Asıl değiştirilmesi gereken madde kuşkusuz 4857'nin 25/II. maddesi."
 
PANDEMİ BAHANESİ 
 
İktidarın pandemiyi araç haline getirdiğini ifade eden Sarı, “1 Mayıs yasaklamalarına da pandemiyi bahane ediyorlar. Eğer gerçekten bu ülkenin insanlarını düşünüyorlarsa, herkesin gelir güvencesini oluşturarak, 28 günlük tam kapanmayı sağlayın. Bunu yaptığınızda biz de destekleriz. Ancak bunu yapmadan 1 Mayıs'ı pandemi bahane edilerek yasaklarsanız, işçi sınıfı olarak her yerde alanlara çıkar, kutlamalarımızı yaparız" dedi.
 
'1 MAYIS'TA UMUT YAN YANA'
 
Lebaleb kongreleriyle salgının yayılmasına sebep olanlara karşı 1 Mayıs’ı örgütlediklerini kaydeden Sarı, şöyle devam etti: “İşçi sınıfını saran tüm saldırılara karşı taleplerimizi en yüksek noktadan dile getireceğimiz yer 1 Mayıs alanıdır. Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü'nde işçileri, emekçileri, pandemiden dolayı dükkanlarını kapatmak zorunda kalan esnafları, işsiz kalan kafe çalışanlarını, müzisyenleri 1 Mayıs alanına davet ediyoruz.”
 
DİSK olarak Ege bölgesindeki 1 Mayıs çalışmalarını "1 Mayıs'ta Umut Yan Yana" şiarıyla başlatacaklarını paylaşan Sarı, 1 Mayıs haftası boyunca tüm iş yerlerinde kutlamalar yapacaklarını sözlerine ekledi. 
 
MA / Sevda Aydın