Göl, kanal, ekin var ama su yok!

img

URFA - Atatürk Baraj Gölü'ne 8 kilometre mesafedeki Cilman Mahallesi’nin su kanalları, 10 yıl önce Erdoğan tarafından açıldı ancak kanallara halen su bırakılmadı. Çiftçilerden Remzi Ay, “Ekin ekiyoruz, yağmur yok; tarlanın yanı başında kanal var, su yok” dedi. 

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nce, Urfa merkez Karaköprü ilçesi Cilman (Akziyaret) Mahallesi'nde 2009 yılında yapılmaya başlanan su kanalları çürümeye bırakıldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 12 Aralık 2012 tarihinde açılışını yaptığı kanallara, aradan geçen 10 yılda su bırakılmadı. Sulama kanalının fiziki yapısının bitmesine rağmen suyun bırakılmaması bölgede geçimini çiftçilik yaparak sağlayan binlerce kişiyi etkiliyor. Su kanalının yanı başında ekilen arpa, mercimek, buğday ve mısır gibi ürünler yağışın olmamasından kaynaklı kurumaya başladı. 
 
Atatürk Baraj Gölü'ne 8 kilometre Urfa merkeze 15 kilometre uzaklıkta bulunan mahallede bulunan yaklaşık 400 hanenin tek geçim kaynağı tarım. Yağışların olmaması ve kanala su bırakılmamasından kaynaklı her yıl onlarca üretici kendi topraklarını ekmek yerine, Harran ve Akçakale ilçelerinde toprak kiralayarak üretim yapıyor. Kimi mahalleliler ise, Türkiye ve bölge illerine giderek mevsimlik tarım işçisi olarak çalışıyor. Atatürk Barajı’ndan 200 kilometre uzaklıkta bulunan Mardin'e kanallar aracılığıyla su taşındığını belirten mahalle sakinleri, 8 kilometre uzaklıkta bulunan ve kanalları fiziki olarak biten mahallelerine su verilmemesine tepkili. 
 
SUYUN BIRAKILMAMA NEDENİ 
 
Geçimini 40 yıldır tarım yaparak sağlayan Remzi Ay (58), su kanalına 10 metre mesafede bulunan kendi topraklarını kuraklık olmasından kaynaklı ekemediğini ifade etti. Kanalların 2012 yılında açılışının yapıldığını dile getiren Ay, “Cilman domatesi bölgede ün yapmıştı. Ancak son yıllarda kuraklık olmasından kaynaklı artık üretilemiyor. 10 yıldır biten kanallara su verilmiyor. Kanalların betonları çürümeye başladı. Aynı dönemde Harran ilçesinde yapılan kanalların suyu 8 yıldır bırakılmış durumda. Bizim suyumuzun bırakılmama nedeninin siyasi olduğunu düşünüyoruz. Şu an ekin ekiyoruz ama yağmur yok, tarlanın yanı başında kanal var, su yok” diye konuştu. 
 
'KENDİ TOPRAĞIMI EKMEK İSTİYORUM'
 
Mahallenin göle 8 kilometre uzakta olduğunu belirten Ay, “Bize su verilmiyor, ancak yüzlerce kilometre ötede bulunan yerlere su veriliyor. 6 yıldır kendi toprağımda değil, su olan başka yerlerde toprak kiralayarak tarım yaptım. Ancak bu yıl yüksek girdiler nedeniyle başka yere gitmedim. Toprak kiralama bedeli, mazot, işçilik ücretleri, ilaç ve gübre fiyatları arttı.  Ben kendi toprağımı ektim, ancak ekinlerim daha büyümeden kurumaya başladı. Binlerce kişi şu an çaresiz yağmurun yağmasını bekliyor. Bize yardım edecek kimse yok” ifadelerini kullandı. 
 
ERDOĞAN’IN VERDİĞİ SÖZLER 
 
Su kanalının yapıldığı 2012 yılında mahallede muhtar olan Ahmet Yetimoğlu (54), AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bölgenin su sorununun çözümü noktasında kendilerine söz verdiğini, ancak hala çözülmediğini kaydetti. Urfa’nın GAP’ın merkezi olduğunu dile getiren Yetimoğlu, “Dünyanın en büyük barajlarından olan Atatürk Barajı’nın yanı başında olmasına rağmen suyumuz yok. Biz barajdan yararlanamıyoruz, yeterli yağış olmadığı içinde ekinlerimiz kuruyor. Bazı dönemlerde tarlalara biçer dahi girmiyor, ekinler büyümeden kuruduğu için. Hükümet yeri geldiği zaman ahkam kesiyor. Yetkililere bu sorunu ilettiğimizde ‘ekonomik sorunlardan kaynaklı ertelendi’ cevabı ile karşı karşıya kalıyoruz. Ancak bu su Kızıltepe ovalarını suluyor. Bu bizim için bir gurur kaynağı, ancak bizde bu sudan yararlanmak istiyoruz” dedi. 
 
'ARAZİ PARALARI ÖDENMEDİ'
 
Kanalların yapıldığı arazilerin sahiplerine “arazi işgali” nedeniyle bir ödeme yapılmadığını belirten Yetimoğlu, “Harran’da kanallar yapıldığında işgal parası verildi. Öyle bir şekilde yaptılar ki biz mahkemeye dahi gidemiyoruz. Sadece fıstık ağaçları sökülen üreticilere ağaç parası verildi. Arazi paraları ise ödenmedi. Ciddi derece üretici sıkıntı içinde. Zaten tarım girdileri aldı başını gidiyor. Bir ton gübre 20 bin TL’ye dayandı. Yağmur yok ancak kanala su bırakılsa çiftçi bir nebzede olsa nefes alabilecek. Yıllardır AKP’ye oy verdik, 20 yıldır ülkeyi yöneten bir zihniyet. Gittikçe ülke fakirleşiyor, alım gücü azalıyor, fakirleşiyoruz. Topraklarımız bereketli, ancak üretemiyoruz, üretmek içinde devletin üreticiye destek olması gerekiyor” şeklinde konuştu. 
 
'SUYA HASRET KALDIK'
 
Kendi topraklarını ekmek istediklerini belirten bir diğer üretici Mahmut Sürmeli (60) ise, bölgede çiftçilerin “suya hasret” kaldığını belirtti. Sürmeli, devamında şunları söyledi: “Buradan bir milletvekili, bakan, başkan geçerse onlara yalvarır olduk. Su gelse biz de refaha ulaşırız. Çok mağduruz. Kendi topraklarımızı ekmek istiyoruz. İnsanlarımız neden başka yerde çalışmak zorunda bırakılıyor? Bizim bölge verimli. İki yıl önce biraz yağmur yağmasından kaynaklı 300 ton mısır sattık. Kanal suyu gelirse; değil 300 ton, 3 bin ton mısır üretiriz. Yetkililer en kısa sürede bu suyu bıraksınlar. Biz burada üretirsek herkes kazanır. Markette domates fiyatları aldı başını gidiyor, biz üretirsek daha ucuzlayacak. Su olursa sadece biz değil herkes kazanır.” 
 
MA / Emrullah Acar