Çiftçiden devlete 'Hollanda'yı geçeriz' çağrısı

img
URFA - Yüksek girdi, kuraklık ve elektrik kesintileri nedeniyle fıstık, buğday, arpa ve mercimekte rekolte kaybı yaşandığını belirten Bozova Ziraat Odası Başkanı Fuat Almas,"‘Enflasyon oranında artış ile senin ürününü devlet olarak ben alırım’ denilse Hollanda’yı geçeriz" dedi.  
 
Türkiye'de üretilen fıstığın yaklaşık yüzde 50'si, mercimek, buğday ve arpanın ise önemli bir kısmını karşılayan Urfa'da, yüksek girdi ve elektrik sorunu nedeniyle çiftçiler zor günler yaşıyor. Tarım için önemli bir merkez olan Urfa’da 1 milyon 500 dönümde fıstık üretimi yapılırken, 60 bin dönümde ise badem üretimi yapılıyor. Kentte üretilen 2 milyon 500 bin dönüm buğdayın, yaklaşık 300 bin dönümü kuru olarak ekiliyor. 1 milyon 200 bin dönüm kırmızı mercimek ekiminin ise 800 bin dönümü kuru koşullarda ekilirken, 800 bin dönüm ekilen arpanın tamamı kuru koşullarda ekiliyor.
 
Kuraklığın sürdüğü kentte, 14-15 Nisan tarihinde etkili olan zirai don ve elektriklerin sık sık kesilmesi nedeniyle fıstık, buğday, arpa ve mercimek gibi ürünlerde yüzde 70 rekolte kaybı yaşandığı belirtiliyor. 
 
Bozova’da da binlerce çiftçinin geçim kaynağı fıstık. Fındıkta Fiskobirlik üzerinden devlet alım yapıp taban fiyat belirlerken, fıstık için alım yapan bir birlik olmadığı için taban fiyat tüccarın insafına bırakılmış. Bozova Ziraat Odası Başkanı Fuat Almas, tarım ürünlerinde yaşanan rekolte kaybı, fıstıkta taban fiyatın olmaması ve tarım üreticilerinin yaşadıkları sorunları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. 
 
ELEKTRİK SORUNU 
 
Çiftçilerin korkarak üretim yaptığını belirten Almas, üreticilerin hiçbir zaman mutlu olmadığını kaydetti. Bozova’da tarım yapılan arazilerin yüzde 30’unda sulu tarım yapıldığını dile getiren Almas, “Sulama yapmak için elektriğe ihtiyacımız var. Korkmadan üretim yapmamız gerek. Elektriği sağlayan Dicle Elektrik Dağıtım (DEDAŞ) ayda bir sulama birliklerinin elektriğini kesiyor. Her elektrik kesintisi bize rekolte kaybı olarak yansıyor. Çiftçi üretim yaparken girdiler nedeniyle hasat edeceği üründen yüzde 10 gibi bir kazanç sağlayacakken, elektrik nedeniyle o yüzde 10’da gidiyor. Bir an önce bölgede elektrik sorunu çözülmeli” diye konuştu.
 
DEDAŞ TEHDİT EDİYOR
 
DEDAŞ’ın istediği zaman elektriği kesebildiğini belirten Almas, “DEDAŞ’tan önce böyle bir sorun yoktu. Nasıl bir anlaşma yapıldıysa kimse DEDAŞ’tan hesap soramıyor. Bize ‘dağı taşı ekin’ diyorlar. Ben ekemiyorum ki. Ektiğim zaman benim elektriğimi kesiyorsun, ben nasıl ekeyim? İki gün önce DEDAŞ sulama birliklerini borçlarını ödemesi durumunda elektriklerini kesmek ile tehdit etmiş. Şu an hasat zamanı yaklaşıyor, 3 gün elektrik kesintisi çiftçinin yüzde 15 kaybı demek. DEDAŞ her ay fatura kesiyor.  Ancak tarımsal elektik faturaları sezonluk ödenmeli. Tarımsal alan her ay para ödeyemez. Hasat yapmadan o faturayı çiftçi nasıl ödesin? Üretici ürününü satacak, ancak o zaman verebilir. Üretici yüksek girdilerin altında ezilirken bir de buna elektrik katıldı” ifadelerini kullandı.
 
‘BU ŞEKİLDE TARIM OLMAZ’ 
 
Pamuk ve şeker pancarı ektiğini belirten Almas, “Eskiden pamuk ekerken dönüme yüz kiloya yakın gübre atardım ve onun karşılığını da alırdım. Şu anda 60-70 kilo atabiliyorum. Bu rekolteyi de etkileyecek. Üretici ektiği zaman kazanamamasından kaynaklı tarlasını bahçeye çeviriyor. Fıstık ekiyor gidip başka yerlerde çalışıyor. 20 yıl sonra o fıstıktan medet umuyor bu şekilde tarım olmaz. Urfa’da 4-5 ilçeyi birleştirirsek Hollanda kadar oluyor. Ama Hollanda tarımda dünyaya öncülük ediyor. Bizim üreticimiz başka illerde çalışmaya gidiyor. Bir tarım politikası yok. Acınacak durumdayız” dedi.
 
‘ÜRETİCİ TÜCCARLARA TESLİM OLMUŞ’
 
Urfa’da 14-15 Nisan tarihinde etkili olan zirai don nedeniyle fıstıkta yüzde 70’e varan ürün kaybı olduğunu belirten Almas, fıstıkta taban fiyatı olmamasına tepki gösterdi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta fındıkta taban fiyatı açıkladığını hatırlatan Almas, “Bizde fıstıkta taban fiyatı istiyoruz. Fıstıkta her zaman fındık a verilen taban fiyatın 15 TL üstü bir değer biçiliyor. O zaman su altı boz fıstığın kilosu en az 70 TL olmalı. Devlet bize sahip çıkmadığı için üretici tüccarlara teslim olmuştur. 4-5 tüccar birleşmiş, zor emekle yetişen fıstık a göz dikmiştir. 70 TL olması gereken fıstık şu an pazarda 50 TL’ye satılıyor. Yazık. Bu kadar başı boşluk olmaz. Bir an önce mahsul ofisleri alım yapmalı. Neden kooperatif alım yapmıyor?” diye sordu.
 
‘ÇİFTÇİ TARIMDAN KAÇIYOR’
 
Çiftçinin tarımdan kaçtığını söyleyen Almas, Urfa’da üretilen hiçbir üründe taban fiyatı olmadığını söyledi. Taban fiyat olursa üreticinin hesap yaparak zarar etmeyeceği şekilde üretim yapacağını dile getiren Almas, “Cumhurbaşkanı ‘dağı taşı ek’ diyor ve sonrasında sahip çıkmıyor. ‘Ek enflasyon oranından artış ile senin ürününü devlet olarak ben alırım’ denilse ben neden ekmeyeyim. O zaman Hollanda’yı geçeriz. Biz neden yağı, şekeri, buğdayı ithal ediyoruz. Ben bunu üretebilirim yeter ki bana destek ver” dedi. Fıstıkta dönüm başına verilen 50 TL İyi Tarım Uygulamaları (İTU) desteklemesinin geçtiğimiz yıl 20 TL’ye düşürüldüğünü hatırlatan Almas, uygulama ile “Fıstık ekmeyin” denildiğini sözlerine ekledi.
 
‘EN BÜYÜK SORUN GÜVEN’
 
Üreticilerin en büyük sorununun “güven” olduğunun altını çizen Almas, devamında şunları söyledi: “Hükümet yüzünü üreticiye dönecek ve ‘ben seninleyim’ diyecek. Üretici ile oturup ‘biz üretimi nasıl daha yaygınlaştırabiliriz?’ diye sorsunlar her şey hal olur. Yeter ki bize güven versinler. Tarıma hükmeden dünyaya hükmeder. Her şeyden önce güven olmalı, ancak bu yok. Biz üretmezsek herkes kaybeder. Biz aç kalırsak herkes aç kalır.”
 
MA / Emrullah Acar