İşsizlik 'ölüme' sürüklüyor

img
WAN - Wan'da iş yapmak için farklı illere gitmek zorunda kalan kişilerin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini söyleyen İş Güvenliği Uzmanı Kadri Salaz, cinayetlerin önlenebilir olduğunu belirterek, “Tedbirsizlikten ölüyoruz” dedi.
 
İran sınırında yer alan Wan, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre en yoksul 5 ilden birisi. Sosyo-ekonomik gelişmişlikte 77’nci, eğitimde 75, kişi başına düşen milli gelirde 77’nci sırada bulunan Wan, aynı zamanda en göç veren iller arasında. İşsizlik ve yoksulluk nedeniyle her yıl binlerce kişi, çalışmak amacıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum ve Çukurova bölgesi kentlerine gidiyor. Çalışma umuduyla kentlerini terk etmek zorunda kalan kişilerin çalıştıkları işlerin başında ise, inşaat ve sanayi gibi en riskli işler geliyor. Söz konusu işlerde yeterli tedbirlerin alınmaması nedeniyle sık sık ölümler yaşanıyor. Sadece son 1 yıl içerisinde, farklı kentlere göç ederek, iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin sayısı 15. Ancak bu sayısının daha fazla olduğu belirtiliyor. 
 
İŞ CİNAYETLERİ 
 
Ankara'da Fevzi Yanar; İstanbul'da Muzaffer Temur (32), Ali Koç (15), Yılmaz Seven ve Maşallah Öksüz; Muğla Bodrum'da Salih Durmaz (30); Konya'da Ufuk Karagülle (22) ve Nahit Sargut; Ordu Altınordu'da Recep Çelik (33); Antalya'da Ömer Yıldız (23); Adana'da Hekim Gülalani; İzmir'de Yusuf Çevik (19), çalıştıkları inşaatlarda hayatlarını kaybetti. Yine Ahmet Çolaker (21) Manisa'da OSB’de çalışırken göçük altında kalarak, Ömer Durar (35) Irak’ta çalıştığı inşaattan düşerek ve Adem Esen (19) ise Ankara’da taşocağında makineye sıkışarak hayatını kaybetti.
 
EKONOMİK NEDENLER
 
İş Sağlığı Güvenliği Uzmanı Kadri Salaz, kentteki göç ve nedenlerine dair değerlendirmelerde bulundu. İşsizlik ve ekonomik nedenlerden kaynaklı gençlerin farklı kentlerde ucuz iş gücü olarak çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Salaz, "Hem yetersiz eğitimden kaynaklı hem de işe ve ekmeğe ulaşma olanakları düştüğü için insanlar göç ediyor. Bu insanlar en riskli işlerde hiçbir tedbir almadan çalışmak zorunda kalıyor. En kötü koşullarda çalışmayı bir günlük yevmiye için kabul ediyorlar. Çünkü başka alternatifleri yok" dedi. 
 
'İŞVERENLER ÖNLEM ALMIYOR' 
 
Göç etmek zorunda kalan gençlerin kötü koşullarda çalıştıkları ve alınmayan tedbirler nedeniyle her gün iş cinayetlerinde hayatlarını kaybettiklerine dikkati çeken Salaz, "Siz hiç inşaattan düşen işveren gördünüz mü? Hayır, görmüyoruz. Silah zoruyla çıkılmayacak iskelelere bir yevmiye için çıkmak zorunda kalan çocuklar var çünkü. İşverenler, ‘masraf oluyor’ diyerek gereken tedbirleri almıyor. İşverenlere önlemler konusunda bilgi veriyoruz ama yapılmıyor. İşverenlerin büyük çoğunluğu masraf yapmamak için bunları görmezden geliyor. Ölen işçilerden ders çıkartılmıyor çünkü ölen işçilerin şartlarında yeni çocuklar bulunuyor" diye konuştu. 
 
'İŞ CİNAYETLERİ ÖNLENEBİLİR'
 
İnşaatta en çok kazaların “ölüm çukuru” denilen asansör, merdiven ve balkon boşlukları ile iskeleler ve çatılarda yaşandığını belirten Salaz, "Bunlar iş kazalarının yüzde 70’ini oluşturuyor. Emniyet kemeriyle ve diğer tedbirlerle bu kazalar engelleyebiliyoruz. Yaşanan kazaların yüzde 98’i önlenebilir kazalar aslında. Bunları engellemek için eğitim ve kişisel korunma tedbirlerinin alınması lazım. İşveren tedbir almazsa meydana gelen kazalardan da suçludur" diye kaydetti. 
 
'TEDBİRSİZLİK ÖLDÜRÜYOR'
 
İnşaatın yanı sıra en çok kazanın madenlerde yaşandığını aktaran Salaz, şunları söyledi: "Madenlerin hepsinin kapatılması gerekiyor. Doğalgaza ödeyeceğimiz ücret madenlerde ölen insanların hayatından daha pahalı değildir. Soma’da hayatını kaybeden 301 kişi bir günde toprağa karıştı. Bu durum geçtiğimiz ayda Bartın’da kendisini gösterdi. Bunlara kaza demiyoruz artık. Kaza bilinmeyen bir şekilde oluşur. Ama bunlar bağıra bağıra gelen şeyler. Bunları önlemek için gereken hassasiyeti göstermeyenler ağır cezalarla cezalandırılmalı. Ancak adalet genelde tecelli etmiyor. Almanya’da Türkiye’den daha fazla maden var, kömür üretiliyor. Ama yıllardır kimse hayatını kaybetmedi. Biz tedbirsizlikten ölüyoruz. Bizim çocuklarımız tedbirsizlikten ölüyor."
 
MA / Berivan Kutlu