KHK eyleminde 'savaş bütçesi' tepkisi

img

İZMİR - KHK ile ihraç edilen emekçiler için 233 haftadır yapılan oturma eyleminde Meclisten geçen 2023 bütçesine değinen kamu emekçileri, iktidarın kamu kaynaklarını ranta, yandaşa, savaş ekonomisine aktarmasına tepki gösterdi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 2 Nolu Şubesi’nin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçileri için başlattıkları oturma eyleminin 233'üncüsünü Karşıyaka İskelesi karşısında gerçekleştirdi. "İhraç tecrittir. Tecrit insan hakkı ihlalidir. Hak ihlallerine hayır. İşimize geri döneceğiz" pankartının açıldığı açıklamada sık sık "Hak, hukuk, adalet" ve "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganları atıldı.

Basın metnini KESK İzmir Şubeler Platformu adına SES İzmir Şube Eşbaşkanı Nursel Yücesoy okudu. Demokrasi kavramının egemen olmadığı ülkelerde bütçe dönemlerinin iktidarların topluma bakışını gösterdiğini vurgulayan Yücesoy, son bütçe görüşmelerinde de kamu kaynaklarının topluma değil de sermayeye hizmet ettiğini söyledi. İktidarın kamu kaynaklarını yakınlarına, yandaşa, sermayeye, rantçıya, savaş ekonomisine aktarmasının şaşırtıcı olmadığını kaydeden Yücesoy, "Görevi topluma hizmet etmek olanların toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok yine kendi bekalarını önceledikleri bir senaryo ile karşı karşıyayız. Ekonomik yönden yaşam mücadelesi veren halkın bunca sıkıntısı varken üzerine halkı sindirmeye dönük çabalar ise bizler için kabul edilemez" dedi.

ANTİ DEMOKRATİK UYGULAMALAR

Anti demokratik uygulamalar, kayyımlar ve siyasi tutuklamalar yaşandığını aktaran Yücesoy, "Öyle bir hal aldı ki halkın seçilmiş temsilcilerinin yerlerde sürüklendiği, onlara tokat atıldığı, kolunun kırıldığı bir gözü dönmüşlüğe ulaştı. Bu suç ortamının oluşmasında görevini kötüye kullanan ve anayasal suç işleyen bazı kolluk kuvvetlerinin de rolü vardır. Oysa bilinmelidir ki zulüm ile abad olunmaz. Hukuksuzluk gün gelir herkesi boğar" diye belirtti.

'GİDECEKLER'

Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yoluyla çalışma hakkının engellendiğini dile getiren Yücesoy, "Bir kamu emekçisinin hiçbir adil soruşturma geçirmeden, savunma hakkı verilmeden ve sadece OHAL süresince değil ömür boyu meslekten ihraç edilmesi, vatandaşlık haklarının sınırlandırılması düzenlemesi nasıl bir zorbalık ile karşı karşıya olduğumuzun en somut ifadesidir. Baskıları artırmalarının, saldırıların altında yatan da bu korkudur. Gideceklerini biliyorlar. İktidarda kalmak için tüm zor aygıtlarını, oyun ve hileleri devreye soksalar da gelecek güzel günleri engelleyemeyecekler" diye konuştu.