İSİG asgari ücret taleplerini açıkladı

img
ANKARA – Asgari ücretin belirlenmesinde TÜİK’in makyajlı verilerinin dikkate alınmaması gerektiğini söyleyen İSİG Ankara Temsilcisi Kansu Yıldırım, 2024 yılı için belirlenecek olan asgari ücret için taleplerini sıraladı.
 
Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, (İSİG) “Yoksulluk da bir işçi sağlığı sorunudur” ile “İnsanca yaşayacak ücretler istiyoruz” talebiyle Madenci Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri destek verirken, açıklamayı İSİG Ankara Temsilcisi Kansu Yıldırım yaptı.
 
ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞANLARIN YÜZDE 70’İ ASGARİ ÜCRETLİ
 
Asgari ücretin Türkiye’deki milyonlarca işçinin ortalama ücreti haline geldiğine dikkat çeken Yıldırım, işçilerin ezici çoğunluğunu oluşturan özel sektör çalışanlarının yaklaşık yüzde 70’inin asgari ücretle ile yüzde 20’sinin ise buna yakın ücretlerle yaşamını sürdürdüğünü kaydetti. Yıldırım ayrıca, işçilerin borç batağında olduğunun altını çizdi.
 
Yıldırım, daha sonra İSİG’ ini 2024 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair taleplerini şu şekilde sıraladı:
 
“*İşçilerin örgütlenme iradesinin, sendikal hak ve özgürlüklerinin üzerindeki yasal ve fiili baskılar kaldırılmalıdır.
 
 *Emek gelirlerindeki artış özgür pazarlık ortamında ve milli gelir artışından pay alarak belirlenmelidir. Baskılanmış ve yönlendirilmiş resmi enflasyona göre hesaplamaya son verilmelidir.
 
 *Ücretlerin dibe doğru baskılanmaması için emekli aylıkları da dahil olmak üzere tüm ücret düzeylerinin asgari ücret düzeyinde artışı sağlanmalıdır.
 
 *Asgari ücret belirlenirken TÜİK’in makyajlı ve şeffaf olmayan enflasyon verileri değil, işçilerin kiralarda, sokakta, markette, pazarda karşılaştığı gerçek enflasyon dikkate alınmalıdır.
 
 *Asgari Ücret Tespit Komisyonunun anti-demokratik yapısı değiştirilmeli, uyuşmazlık durumunda grev başta olmak üzere sendikal hak arama yolları açık tutulmalıdır.
 
 *Sendikalar ve Konfederasyonlar asgari ücret görüşmelerini görev savma süreçleri olarak görmekten vazgeçmeli; gerçek bir mücadele programı ve pratiği ortaya koymalıdır.”