'Ekonomik kriz en çok yoksulları etkiliyor'

img
DİYARBAKIR - Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin yansıması her geçen gün daha fazla kendisini gösteriyor. Diyarbakırlı esnaf ve yurttaşlar, iş yapamadıklarını belirterek, krizden en fazla yoksul yurttaşların etkilendiğini söyledi. 
 
Haziran seçimlerinden çok önce başlayan ve kamuoyundan gizli tutulmaya çalışılan, ancak esnaftan yurttaşa kadar herkesin payına düşeni aldığı ekonomik kriz, her geçen gün daha da derinleşiyor. Krizin yansıması sokakta, pazarda, markette ve alışveriş merkezlerinde bariz bir şekilde görülürken; krizden en çok etkilenen esnaf ve yurttaş tepkili. Ekonomik kriz hakkında konuşan Diyarbakır’daki esnaflar da krizin en çok yoksul halkı etkilediğini, aksine zenginlerin daha çok zengin fakirin ise daha fakir olduğu bir süreci yaşadıklarına dikkat çekti. 
 
‘ARTIK YOL DEĞİL FABRİKA YAPIN’
 
Bir lokantada çalışan Veysel İşlek, aldığı paranın yarısını kiraya verdiğini, elektrik, su, doğalgaz faturasıyla birlikte kendisine hiç bir şey kalmadığını söyledi. İşlek, iktidara kim geliyorsa yol yaptığını kaydederek, “Bunun yerine fabrika açsınlar, insanlar faydalansın. İnsanların işi olmadığı için bahis oynamak zorunda kalıyor” diye konuştu. Ekonomik krizden en çok yoksulların etkilendiğini ifade eden İşlek, zenginlerin ise yine bu ortamda zenginleştiğini söyledi. 
 
‘HİÇBİR GELİRİM YOK’
 
Lice’ye bağlı Çavundur (Licok) köyü 1993 yılında yakıldığı için Diyarbakır kent merkezine yerleşen Recep Uçar (76), 300 hanelik köyde 3 ailenin yaşadığını belirterek, “Köyümüz 90’lı yıllarda yakıldı. Diyarbakır’a gelmek zorunda kaldık. Köyden birçok insan Batı’ya yerleşti, ardından birçok insan tekrar köye geldi. Şimdi köyümüzde 120 hane var” dedi. Gelirinin olmadığını ve zor koşullarda geçinmeye çalıştıklarını söyleyen Uçar, 9 çocuğundan ikisinin üniversiteden mezun olduklarını ama atamalarının yapılmadığını ifade etti. 
 
‘PEYNİR 10 LİRADAN 20 LİRAYA ÇIKTI’
 
20 yıldır esnaflık yapan İdris Çakıl ise geçen yıl sattığı peyniri, bu sene iki katına verdiğini dile getirerek, fiyatlar yükselince yurttaşların daha az peynir aldığını söyledi. Alınan birçok malzemenin dolara göre fiyatlandırıldığını söyleyen Çakıl, şöyle devam etti: “Dolar yükseldiği zaman her ürüne yansıyabiliyor. Bu durumda da halk bir şeyler almakta zorluk çekiyor ya da alamıyor” dedi. 
 
ALTIN ALINMIYOR, ARTIK KİRALANIYOR
 
Kentte kuyumculuk yapan Ferit İlgin, enflasyon yükseldiğinde, krizler büyüdüğünde iş yapamadıklarını belirterek, “Bize yansıdığı zaman vatandaşa da yansıyor. Çok dengesiz bu piyasadan kaynaklı vatandaş ve esnaf mağdur oluyor. Eskiden evli çiftler, dükkana geldiği zaman ne lazımsa alırlardı, şimdi almak yerine kiralamak zorunda kalıyorlar. Aynı gün aldığı altınları tekrar geri getiriyorlar. Düğünlerde insanlar çeyrek altın yerine artık para takıyorlar” diye konuştu.
 
SAVAŞA YAPILAN HARCAMALAR
 
Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin nedeninin savaşa yapılan harcamalar olduğunu aktaran Ata Daşyürek de, “Ekonomik krizin dışında birçok kriz yaşıyoruz. Bugün Türkiye bıçak sırtında yaşıyor. Ben asgari ücretle çalışıyorum ama sokakta bir suyu bir liraya alıyorsunuz, bir simidi bir liraya alıyorsunuz. Yol ücreti 1.5 liradan, 2 liraya çıktı. Ben asgari ücretle ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum. Evde benim dışımda 4 nüfus var. Kira ve faturaları ödediğim zaman bana bir şey kalmıyor” dedi.