MARDİN – TÜİK’in Mardin için açıkladığı yüzde 26’lık işsizlik rakamlarına kimse inanmıyor. Kenteki iş dünyası, işsizliğin yüzde 45’in üstünde olduğunu düşünüyor. Bu durumun kentte “şantaj aracı” olarak kullanıldığına dikkat çeken DİSK Şube Eşbaşkanı Berivan Döken, işsizliğin OHAL ve kayyumlarla birlikte artığını söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Haziran ayı verilerine göre, Mardin kenti işsizlik oranının en yüksek olduğu 4 kent arasında bulunuyor. TÜİK’in, TRC3 Bölgesi içinde gösterdiği Mardin’de, işsizlik oranı ise yüzde 26’nın üzerinde gösteriliyor. Ancak Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA), Güneydoğum Derneği ile Mardin Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2018 yılının Mart ayında kentte düzenlediği “İstihdam ve Yatırım Olanakları” adlı panelin sonuç bildirgesine göre bu oran yüzde 45’in üzerinde.
15 Temmuz 2015’te yaşanan darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile belediyelere atanan kayyumlar ve kamuda yaşanan ihraçlarla bu oranın daha da yükseldiği ifade ediliyor.
OHAL VE KAYYUMLAR İŞSİZLİĞİ ARTIRDI
Kentteki işsizliği, çalışma hayatını ve çalışanların durumunu değerlendiren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Mardin Şube Eşbaşkanı Berivan Döken, kentteki durumun vahim bir hal aldığını söyledi. Resmi rakamların aksine işsizlik oranının çok daha yüksek olduğunu vurgulayan Döken, belediyelere atanan kayyum ve OHAL uygulamalarıyla birlikte yaşanan ihraçların işsizlik oranın daha da büyümesine neden olduğunu dile getirdi.
‘İŞSİZLİK BİR ŞANTAJ ARACI OLARAK KULLANILIYOR’
Kentte çalışanın da, çalışmayanın da yaşanan ekonomik krizden etkilendiğini ve zor durumda olduğuna dikkat çeken Döken, hükümetin söz konusu durum üzerinden toplumu kendine mahkum etmeye çalıştığını belirtti. “İşsizlik bir şantaj aracı olarak kullanılıyor” tespitinde bulunan Döken, “Bölgede uygulanan savaş politikalarına paralel, yoksullaştırma politikaları ile toplum hükümete mecbur bırakılmak isteniyor. Ancak toplumda ciddi anlamda bir direniş de söz konusu. Yaşanan ekonomik kriz ile birlikte bu rakamların daha da büyüyeceğini öngörmek mümkün” dedi.
‘İŞÇİNİN KAZANIMLARI GASP EDİLİYOR’
Kayyum atamaları öncesinde DİSK’in bin 600 üyesinin olduğunu, ancak 600 üyelerinin işten çıkarıldığını aktaran Döken, üyeleri olan işçilerin de HAK-İŞ’e üye olmaya zorlandığını söyledi. “Şu ana kadar 200 işçimiz bu baskılara dayanamayarak, sendika değiştirmek zorunda kaldı” bilgisini paylaşan Döken, ihraçlara ilişkin açtıkları davanın da halen sürdüğünü ve davaların bilinçli bir şekilde uzatıldığını ifade etti. Bugüne kadar sadece bir kişi hakkında mahkemenin “işe iade” kararı verdiğini kaydeden Döken, şöyle devam etti: “Ancak halkın iradesi gibi işçinin kazanımı da gasp ediliyor. İşe iade kararına rağmen belediye üyemizin işe iadesini gerçekleştirmiyor. Beraberinde işten atmalar da devam ediyor. Diğer kurumlarda da benzer durumlar yaşanıyor.”
‘KAYYUMLAR TİS’İ UYGULAMIYOR’
Yaşanan ekonomik krizin bedelinin işçilere ödettirilmek istendiğine dikkat çeken Döken, işçinin aldığı ücretin enflasyon ile birlikte eridiğini söyledi. Mardin gibi kentlerde işçilerin asgari ücret aldığını hatırlatan Döken, “Özellikle belediyelerde, kayyum öncesi yapmış olduğumuz Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) ile işçilerin en düşük maaşının 2 bin lira üzerinde belirlenmişti. Ancak kayyumlar DİSK’in yapmış olduğu toplu iş sözleşmelerini uygulamıyor. Bu nedenle işçilerin maaşları da düşmüş oldu ve ücret farklarını alamaz duruma geldiler” diye konuştu.