İSTANBUL - 4 yılın ardından Greif işçilerinin yeniden yargılandığı duruşma öncesi yapılan açıklamada, işçilere yönelik saldırıların tesadüf olmadığı belirtilerek, “Sermaye ve AKP hükümeti bu gibi saldırılarla topluma gözdağı vermek istemekte, yeni Greif’lerin önünü kesmeye çalışmaktadır” denildi.

 

İstanbul Hadımköy’de Şubat 2014’te Greif fabrikasındaki onlarca işçi, insanca çalışma koşulları için 60 günlük eylem başlattı. 4 yıllık süreçte açılan tüm davalar takipsizlikle sonuçlanırken, 191 işçi ve destekçi hakkında, geçen 4 yılın ardından yeniden dava açıldı. Gaziosmanpaşa Adliyesi 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın hakimi başka yere atandığı için bugünkü duruşmaya atanan hakimin hakimin ifadeleri bir sonraki duruşmaya bırakmak istediği ve bu yönde öneri geliştirdiği aktarıldı. Salonun küçük olması nedeniyle işçilerin parça parça salona alınacağı da belirtildi. Konu hakkında işçileri bilgilendiren Avukat Bülent Şimşek, ifadelerin daha sonra duruşma hakimine vermenin daha doğru olduğunu söyledi. Şimşek’in işçilere yaptığı bilgilendirmeden sonra basın açıklamasına geçildi.

 

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil), da dava öncesi mahkeme önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Emekçi Hareket Partisi (EHP), Zeytinburnu Belediyesinden “güvenlik soruşturması” gerekçesiyle işten atılan Kenan Güngördü ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada “Gre(if)v işçi sınıfının davası yargılanamaz” pankartı açılarak, “İşgal, grev, direniş, yaşasın sınıf dayanışması” sloganı atıldı.

 

‘MÜCADELE ÇİZGİSİNİ SAHİPLENELİM’

 

Greif işçilerinin eylemlerinin olduğu dönem baştemsilci olan Orhan Purhan kısa bir konuşma yaparak, Greif'te 44 taşerona karşı verdikleri fiili meşru mücadele nedeniyle Greif'in öncü işçilerine bedel ödetilmek istendiğini söyledi. Bu bedeli vermeye hazır olduklarını dile getiren Purhan, “Bugüne kadar işçi sınıfının kazandığı bütün hakları mücadele ederek bedel ödeyerek kazandı. Greif işçileri şahsında işçi sınıfının fiili meşru mücadele çizgisini sahiplenmeye çağırıyorum” dedi. 

 

‘YENİ GREİF’LERİN ÖNÜ KESİLMEK İSTENİYOR’

 

Dev Tekstil adına basın açıklamasını Fatma Alökmen yaptı. İşçilerin 2014’teki eylem sürecini ve nedenlerini anlatan Alökmen, “İşçi sınıfının mücadele yasalarını rehber alan Greif işçileri, fabrikayı 60 gün boyunca işgal ettiler, kelimenin gerçek anlamıyla bir grev gerçekleştirdiler. Greif direnişçilerinin mücadelesi sadece emperyalist bir tekel olan Greif yönetimine karşı değildi. Aynı zamanda sermaye düzeninin icazeti dışına çıkmayan sendika ağalarına karşı da mücadele ettiler” dedi. 

 

İşçiler eylem yaptıkları zaman bir saldırının olduğunu ve bu saldırıda 103 işçi ve destekçilerinin gözaltına alındığını hatırlatan Alökmen, “Greif işgaline dört yılın ardından yeniden dava açıldı.191 işçi ve destekçi dava dosyasında yer alıyor. Kapitalistlerin ve hükümetin işçi ve emekçilere, toplumun ilerici kesimlerine dönük saldırılarının arttığı bir dönemde davanın tekrar açılması tesadüf değildir. Sermaye ve AKP hükümeti bu gibi saldırılarla topluma gözdağı vermek istemekte, yeni Greif’lerin önünü kesmeye çalışmaktadır” dedi. Alökmen, “Krizin faturasını kapitalistlere ödetmek için birleşik mücadeleyi büyütme ve yeni Greif’ler yaratma mücadelesini büyütme çağırıyoruz” diye seslendi. 

 

‘SALDIRILARIN ARKASINDA İKTİDARIN KORKUSU VAR’

 

3’üncü Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu adına konuşan Haluk Ağabeyoğlu da, Greif ve 3’üncü Havalimanı işçilerinin durumuna dikkat çekerek, “Hem Greif'te hem de 3’üncü havalimanında işçilere yönelik bu saldırıların gerisinde iktidarın korkusu yatmaktadır” dedi.  

 

Renault işçilerinin eylemini "kışkırtmak" gerekçesiyle ceza alan Metal İşçileri Birliği (MİB) adına ise Yıldırım Doğan konuştu. Bugünkü davada da yargılandığını belirten Doğan, “Bu saldırılar bizleri düzenin işçi sınıfına hapsetmek istediği cendereye sıkıştırmayacaktır. Yeni Greifler ve Metal fırtınalar yaratmak için mücadeleyi sürdüreceğiz” diye ifade etti. 

 

Yapılan açıklamanın ardından duruşma salonuna geçildi.