HAKKARİ - Yüksekova'da geçimlerini hayvancılıkla sağlayan köylüler yayla yasakları kaynaklı zor zamanlar geçiriyor. Yasakların etkisi kışın da sürdüğünü belirten köylüler, 4’üncü baharı da yasakla karşılamak istemiyor.
Hakkari ve ilçelerinde 3 yılla yakındır ilan edilen yasaklar kış aylarında bile devam ediyor. Yüksekova ilçesine bağlı Karabey (Serdeştê) köyü sakinleri yıllardır tek geçim kaynağı olan hayvancılıkla yaşamını devam ettirirken yaz ve bahar aylarından yayla yasaklarına kışın ise yüksek fiyatta satın aldıkları yem, ot ve samandan şikayetçi. Yayla yasakları yüzünden 3 aylığına 25 bin TL yayla kiralayan köylüler, kışın ise daha önceleri 1.5 TL’ye aldıkları ot balyalarını 5 TL’ye ancak satın alabiliyorlar.
'KIŞLARI MASRAFLI GEÇİYOR'
Köylülerden Abdullah Karahan, kışın uzun ve sert geçtiği bölgede tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu belirterek, “İlçede 3 yıla yakındır devam eden yayla yasakları hayvancılığı bitirme noktasına getirdi. 3 bahardır biz yaylalarımıza gidemiyoruz. Güvenlik gerekçesi ile yasak ilan edildiğini söylüyorlar ama kışın bile bu yasak devam ediyor. Kışın neyin güvenliğini alıyor bu yasak. Yayla yasakları yüzünden bahar ve yaz aylarında iyi beslenemeyen hayvanlar için kışın 5 ay sürdüğü ilçemizde bolca ot, saman ve yem almak zorunda kalıyoruz. 300 kuruşa aldığımız saman şimdilerde 1.5 TL’yi bulmuş durumda” şeklinde konuştu. Karahan 3 yıldır bahar ayına yasak ile girdiklerine dikkat çekerek kışın çok büyük bir masraf ile geçirmelerinden sonra 4’üncü yıllına girecek olan yasak bölge uygulamasının kaldıramaması halinde iflas edeceklerini söyledi.
'OT BALYASI 1.5 TL’DEN 5 TL’YE ÇIKTI'
Sabri Alaca da, yurt dışında ithal edilen kırmızı etin ülkedeki hayvancılığı zor duruma düşürdüğüne dikkat çekti. Bölgede ot, saman ve yem masraflarının çok yüksek olduğunu bunun da hayvan ve etin pahalı olmasına yol açtığını söyleyen Alaca,"Ancak dışarıdan getirilen hayvanın yemi buraya göre kat be kat ucuza satılıyor. Bundan kaynaklı düşük fiyatta geliyor. Ancak yerelde hayvancılık yapanlar ise fiyatlar ile boğuşuyor. Bir de ilçemizde uzun süredir devam eden yayla yasakları var bu da bizi zora sokuyor. Kendi yaylamıza gidemeyince pahalı da olsa yayla kiralamak zorunda kalıyoruz. Bu da masrafa masraf katmış oluyor. 3 yıldan fazladır zararına hayvancılık yapıyoruz ama başka çaremiz yok” dedi. Alaca, hayvancılığın bitirilmesi için büyük bir çabanın orta olduğuna değinerek her şeye rağmen köylerinde kalıp hayvancılığı devam ettireceklerini belirtti.
'15 BİN OLAN HAYVAN SAYISI 2 BİNE DÜŞTÜ'
Köylülerden Mıhyedin Karahan ise, daha önceleri hayvanların yünlerini ilçe merkezinde bulunan bakkallara vererek, karşılığında kışı geçirecek kadar gıda malzemesi aldıklarını belirterek, “Ancak şuanda bu yünleri kimse almadığı için koyunları kırptığımız yerde yünleri yakıyoruz. Kimse alamayınca böyle ortada kalıyor. Yaylaya verdiğimiz kira, çoban parası, yem parası bir de bunun üzerine süreklileşen yayla yasakları bizi iflasın eşiğine getirdi. Daha önce 15 bine yakın hayvanın bulunduğu köyde şuan 2 bin tane var. Aslında bu tablo bile her şeyi anlatıyor. 1.5 TL olan ot balyası 5 TL, 300 kuruş olan samanın kilosu 1.5 TL, kilosu 600 kuruş olan yem ise şimdilerde 1.40 TL olmuş durumda” ifadesinde bulundu.
Karahan tek geçim kaynakları olan hayvancılıkta ısrar edeceklerini dile getirerek “Çünkü başka çaremiz yok. Ancak bir baharı daha yayla yasakları ile karşılamak istemiyoruz. Bu durum son bulsun. Kışın bile uygulanan yayla yasakları kalksın istiyoruz" diye belirtti.
MA / Fethi Balaman