İçişleri Bakanlığı kararıyla Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atanan Halkların Demokratik Parti’nin (HDP) yine Diyarbakır’ın Kulp ile Erzurum’un Karayazı belediyelerine de kayyum atandı. Yapılan bu kayyım atamalarına dönük tepkiler başlatılan Demokrasi Nöbetleri ile gösterilirken, farklı kesimlerden de tepkiler gelmeye devam ediyor.

 

KESK’e bağlı olan Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL SEN) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Anıl Kaçar, kayyum atamalarının emek alanına yönelik etkilerini değerlendirdi. 

 

'DEMOKRATİK İŞLEYİŞ YOK SAYILDI’

 

Anayasanın, bir devletin toplumla, halk ile yazılı anlamda sözleştiği en büyük uzlaşı olduğunu belirten Kaçar, ancak kayyum uygulamasıyla anayasa, hukuk ve demokratik işleyişin yok sayıldığını ifade etti. Bu duruma dair İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yerel seçimlerden önce sarf ettiği ‘Seçilemezler, seçilseler de yönetemezler, yine kayyum atarız’ sözlerini hatırlatan Kaçar, kayyum atamaları ile “darbe” yapıldığını söyledi. 

 

Kaçar, kayyum atanan belediyelerde çalışan işçilerin maruz kaldığı baskılara da değindi. Kaçar, “Bu işleyişin doğal bir parçası olarak sadece binaları ele geçirmek yetmez, bu keyfi uygulamaya itiraz edenler, edecek olanlar da rahatlıkla gözden çıkarılır. Yapılan işten çıkarmalarla asıl mesaj, en çok işinde gücünde olanlara verilmektedir. İşiyle ekmeğiyle korkutulan, biat ettirilen, susturulmaya çalışılan emekçiler, direngenliğin oluşmaması adına yalnızlaştırılmaya çalışılmaktadır. TÜM BEL SEN olarak, OHAL sürecinde olduğu gibi bu dönemde de susmama, biat etmeme ısrarında olacağız. Hakkımız olanı istemeye devam edeceğiz. İş güvencemizden, insanca bir yaşam şiarımızdan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. 

 

‘KAYYUMLAR MUHALİF SENDİKALARA DÜŞMAN’ 

 

Verdikleri bu mücadele nedeniyle kayyumların muhalif sendikalara yönelik saldırgan bir tavır içerisinde olduğunu da söyleyen Kaçar, şunları ekledi: “KESK, TMMOB, DİSK, TTB ve Barolar gibi emek örgütleri halktan ve emekçiden yana toplumsal hafızanın aklı ve vicdanıdır. Toplumcu ve halkçı kimliğinden vazgeçmeyeceğini bildiğimiz bu örgütlere hem kayyumların hem de AKP iktidarının saldırmaya devam edeceği gün gibi ortadadır. TÜM BEL SEN olarak biz de kayyum kararlarıyla işte atılan işçilerle dayanışmayı sürdüreceğiz. AKP iktidarı, muhalif konumlanışı her ne olursa olsun, iktidarı boyunca kendinden olmayana ve kendi çıkar ekseninde buluşmayana, topyekûn herkesi karşısına alarak savaş açtı. Bir bütün olarak can ve mal güvenliğimiz için dayanışma esastır. Susturulmaya, sindirilmeye, biat ettirilmeye çalışılan hepimiziz. Bu eksende dün yaptığımız gibi bugün de emeğini satarak yaşayanların sınıf temelinde bir arada durmalarını sağlayacak, gerçek manada hem yerelde hem ülke genelinde söz söyleyebilecek, dayanışabilecek, örgütlü mücadeleden vazgeçilmeyecek sendikal mücadele hattını yaratmada ısrarcı olacağız.” 

 

Emek mücadelesinin memleketteki demokrasi ve özgürlük mücadelesinden ayrılamayacağını vurgulayan Kaçar, demokrasi mücadelesi kazanılmadan emek mücadelesinin sonuçsuz kalacağını kaydetti.

Kaçar, bu konuda işleri zor olsa da “Hem yerelde, hem de memleket genelinde emekçilerin gerçek kürsüsünü kurmak üzere çıktığımız bu yoldan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.