DİYARBAKIR – Girdi maliyetlerindeki yükseliş çiftçiye sezonu zararla kapatırken, Tarım Orkam-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Nasır Demirkıran, iflas nedeninin özelleştirme politikalarının sonucu olduğunu söyledi.
Her gün açıklanan yeni zamlarla birlikte kötü gidişattan sıyrılamayan tarım politikası sonucu çiftçi de zor dönemlerden geçiyor. Her geçen gün tarımsal alanlar yok oluyor ve verimli havzalar imara açılarak tüketiliyor. Bölge tarımı açısından önemli bir yer tutan Diyarbakır’da ise tarım iflas etmiş durumda. Söz konusu iflas, hükümetin çiftçinin artan maliyetlerine karşın önlem almak yerine zamlara başvurmasından kaynaklanıyor. Tarım örgütleri hükümetin tarım politikalarını ortaya koyarken bilinçsiz bir politika yürütülmesinden şikayetçi.
Tarım Orkam-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Nasır Demirkıran, tarım sezonunu kapatmak üzere olan Diyarbakır çiftçisinin son durumuna ilişkin konuştu.
ÇİFTÇİ BİR SEZONU DAHA ZARARLA KAPATTI
Demirkıran, bölgedeki çiftçinin sezonu bir kez daha zararla kapattığını belirterek, durumu ülkedeki ekonomik kriz ve artan zamlara bağladı. Zam oranlarının girdilerde yüzde yüzü aştığına dikkat çeken Demirkıran, tarım politikalarının değişmemesi durumunda tarımda çöküşün kaçınılmaz olduğunu söyledi. Devletin ekin ve mahsulde çiftçiye destek sunmadığını dile getiren Demirkıran, “Ürünün ucuza gitmesi noktasında bu konular hep çiçeğin üzerinde de dezavantaj sağlıyor. Verdiği destekler, tamamıyla günü kurtarma politikası neticesinde anayasaya aykırı bir şekilde veriliyor. Normalde çiftçiye verilen destek milli gelire oranla anayasada belirlenmiş şekilde verilmesi gerekiyor. Ama şuan verilen destek hiçbir şekilde bunu yansıtmıyor. Sadece tansiyonu düşürmek adına destekler” dedi.
‘TARIM YOK OLMAKLA KARŞI KARŞIYA’
Çiftçiyi iflas eşiğine getiren bir diğer etkenin özelleştirme politikaları ve değiştirilen Tarım Destek Modeli’ne işaret eden Demirkıran, olumsuz etkilerine rağmen bu konuda ısrarın sürdüğünü kaydetti. Çiftçinin tarımda ısrarının ise başka geçim kaynağının bulunmamasından kaynaklandığını ifade eden Demirkıran, tarımın yok olmakla karşı karşıya bulunduğu uyarısında bulundu.
İTHAL EDEN KONUMDAN İHRAÇ KONUMUNA
Türkiye’nin dünyanın her yerine ürün ithal eden konumdan bütün ürünleri dışardan ihraç eden konuma geldiğini söyleyen Demirkıran, “Tarım arazileri ve tarım ilaçları hunharca kullanılıyor. 25-30 yıl sonra bunun sonuçlarına da katlanacağız. Toprağın kirlendiğini göreceğiz. Amerika ve İsrail’den gelen birkaç şirket, hem ilacı hem tohumu burada üretiyor. Sahaları var ama Türkiye’nin bu alanda hiçbir yatırımı yok. Tarımsal araştırma enstitülerinde yerli bir tohum üretme çabası yok. Bununla ilgili alt yapı çalışması, ekonomik yatırım perspektifi yok” diye konuştu.