Konukman: Bütçe önemini yitirdi

img

ANKARA – Meclis’e gönderilen 2020 Merkezi Yönetim Bütçesi’nde vergi harcamaları tablosuna yer verilmediğine, sermaye lehine toplanacak vergilerden vazgeçildiğine ve teklif edilen yeni vergi kalemlerine dikkati çeken bütçe uzmanı Aziz Konukman, “Bütçe nerdeyse önemini yitirdi” dedi. 

 
Meclis’e sunulan 2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun tasarısında, vergi harcamalarına yer verilmedi. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda tablonun Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın web sitesinde koyduğu belirtildi. Buna göre, 2020 yılında 195,5 milyar TL, 2021 yılında 222,6 milyar TL ve 2022 yılında 251,3 milyar TL vergiden sermaye lehine vazgeçilmesi öngörülüyor. 
 
Ekonomist ve bütçe uzmanı Aziz Konukman, vergi harcamalarının Meclis’e sunulan teklifte yer almamış olmasını, bütçenin sermayeline olan sınıfsal tercihinin çok açık bir göstergesinin gizlenmesi olarak değerlendirdi. Konukman, “Ben merak ediyorum bu bütçe kimlere yardım yapacak, hangi derneklere, hangi vakıflara? Meclis bu bilgilendirme olmadan bütçeyi görüşemez” dedi.
 
VAZGEÇİLEN VERGİ 195,6 MİLYAR TL
 
Konukman, vazgeçilen vergilerin rakamsal boyutunun anlamını “Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ı biliyorsunuz. Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurul rapor hazırladı. EYT’lilerle ilgili bir hesap yapmışlar, 26 milyar TL gibi bir maliyeti var devlete. Emekçi olunca ‘kusura bakmayın kardeşim kaynak yok’ ama sermaye olunca durum böyle. Şimdi 26 milyar TL nerede 195.6 milyar TL nerede. Asgari ücretlileri vergi dışı bırakılmasını istesek, ondan vazgeçmiyor ama bu sermayeden alacaklarından vazgeçiyor” diye açıkladı. 
 
VERGİ HARCAMASI YOK VERGİ TEKLİFİ VAR
 
Vergi harcamaları bilgisi verilmeyen bütçe tasarısında yer alan yeni vergi kalemlerine dikkati çeken Konukman, “Bütçe nerdeyse önemini yetirdi. Herkes vergi teklifine bakmaya başladı. Herkes vergi teklifini tartışıyor. Daha Meclis’te yakında görüşülecek. Bir kere bu da bütçe hakkı ile yakından ilişkili bir şey. Çünkü bütçenin en önemli gelir kaynağıyla ilgili bir teklif. Bu işte bir tuhaflık var. Bu teklifi siyasi iktidarın hazırlaması lazım. Çünkü icra organı o, bütçe yapıyor, vergi ile ilgili sorunları var. Çok ilginç ki bu teklifi AKP milletvekillerine hazırlatıyorlar. Bu Saray’ın bilgisinden bağımsız olabilir mi? O vekiller e bir soru yöneltelim, yazın memleketlerine gidip vatandaşlarıyla görüşürken vatandaşları onlardan vergileri yükseltmelerini mi istemişler? Siyasal iktidar hazırlayabilir buna ama sizin aklınıza nerden düştü? Halkın zorlaması mı sizi bu noktaya getirdi!” diye konuştu. 
 
YENİ VERGİLERE NE GEREK VAR?
 
Alınacak vergilerden vazgeçilmezse yeni bir vergi teklifine gerek olmadığını hatırlatan Konukman, şöyle devam etti: “Gerek yok, bak işte sana para. Zaten 2020 yılında milyarca vergi toplayacaksın. Ama ‘bundan vazgeçiyorum’ diyeceksin sonra da ‘vazgeçtiğim rakamları bir yerden toplamam lazım’ diyorsun. Kimden? Halkımızdan. Böyle bir kepazelik olabiliri mi? Bütçenin sınıfsal karakterini bundan daha iyi gösteren bir tablo olabilir mi? Topladığımız vergiler sermayedara transfer ediliyor.  Ha bize de bir şeyler düşüyor, haksızlık etmeyelim! Bize cop düşüyor, gaz düşüyor. Parasını da bizden alıyorlar.  Ceberut devletin bize yaptığı her türlü olumsuzluk aslında bir kamu hizmeti.” 
 
Konukman, “Sen 195,6 milyar TL’den vazgeçiyorsun sonrada vergi fakiri pozisyonuna düşüyorsun. ‘Vur abalıya’, deyip vatandaşın uçan sineğinin uçmasından vergi alıyorsun” diye konuştu. 
 
BÜTÇE HAKKI ENGELLENİYOR
 
Konukman, insanlığın verdiği mücadeleler sonucunda vergi hakkının halk adına parlamentoya verildiği ve böylece modern bütçe sürecine gelindiğini hatırlatarak, “Bütçenin hazırlık aşaması dâhil, parlamentoya sunulması, parlamentoda tartışılması ve sonrasında parlamentoda denetlenmesi gibi aşamalar; halk adına Meclis tarafından yapılır. Bir de Sayıştay’ın denetimi var. Ancak bugün baktığımızda büyük mücadeleler sonucunda elde edilen bütçe hakkına ciddi saldırı var” diye belirtti. 
 
Yeni sistemle birlikte bütçe hazırlık ve Meclis’e sunma sürecine uyulmadığını vurgulayan Konukman, bütçe takvimine bilinçli olarak uyulmadığı ve amacın “bütçeyi halktan kaçırılmak” olduğunu söyledi. 
 
Konukman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, gecikmeli yayınlanınca ne oluyor? Medya’nın bu belgeden haberi geç oluyor,  tartışılması ertelenmiş oluyor. Oysa biz 17 Ekim’de sunulacak olan bütçenin tüm ayrıntılarını bilmek durumundayız. Yani bizim bütçeyi tartışma zeminimizi yok ediyorlar. Bu da bütçe hakkına ciddi anlamda bir darbedir.” 
 
‘BÜTÇE SARAY’DA HAZIRLANIYOR’
 
Konukman, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Bütçe çağrısı cumhurbaşkanın bir çağrısıdır. Aslında diyor ki, ‘ey kamu idareleri, hesabınızı, kitabınızı 4 Ekim’de yayımladığım YEP ve 11 Ekim’de yayınladığım OVMP’ye göre hazırlayın. Sonra bunu merkezde konsolide edeceğiz.’ Ama bütçe çağrısı 11 Ekim’de yayınlandı, 17 Ekim’de sunuldu. Arada 6 gün var. Bunun bir de matbaası ve başka süreçleri var. Neredeyse sadece 4 gün kalıyor. Dört günde kurumlar kendi bütçelerini hazırlıyor. Ardından Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na gönderiyor. Onlar da konsolide edip, baskıya veriyorlar ve parlamentoya sunuluyor. Tüm bu işlemler jet hızıyla yapılıyor.  Bu da bütçenin Saray’dan çok öncesinden hazırlandığını gösteriyor.”
 
MA / Deniz Nazlım - Selman Güzelyüz