‘İnsan onuruna yaraşan bir ücret lütuf değil haktır’

img

İZMİR- Asgari ücret düzenlemesine ilişkin açıklama yapan İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri,  “İnsan onuruna yaraşan bir ücret, bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten herkes için bir lütuf değil, haktır” dedi.

Bornova Emek ve Dayanışma Güçleri, asgari ücret düzenlemesine ilişkin Bornova  Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Eğitim-Sen, Emekli-Sen, DİSK, Büro Emeklileri, Belediye İş, Tümbel-Sen yöneticileri ve üyeleri,  Emek Partisi (EMEP), Genel-İş 7 No’lu Şube yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. “Ücretlerimiz artsın vergi yükümüz azalsın”, “İnsanca bir ücret istiyoruz” “saraya değil emekçiye bütçe” dövizlerinin taşındığı açıklamada, “İşçi için ekmek yoksa sermaye için huzur olmayacak” ve “Vergiden muaf insanca yaşanabilir bir asgari ücret istiyoruz” pankartları açıldı.

Basın metnini ise Genel-İş Sendikası 7 No’lu  Şube Başkanı Özgür Genç okudu.  

Asgari ücretin memleket meselesi olduğunu söyleyen Genç, “Bizler kriz ile boğuşuyoruz, çarşı pazar fiyatlar uçuyor. Yıllardır büyümeden pay almadan işçi sınıfı zamlarla ve vergilerler krizin faturasını ödüyor. Geçinemediği için insanlar intihar ediyor. Yaşayabilmek için uzun çalışma saatlerine kötü çalışma koşullarına mahkum oluyor” dedi.

‘RAKAM ASGARİ YAŞAM MALİYETİNİN ALTINDA’

Artan enflasyon rakamları karşısında insanların artık geçim sıkıntısı çektiğini dile getiren Genç, “Yıllardır ekonomi büyüdü diye övünüp payımızı vermediler. Şimdi kriz kapıya dayandığında işçilerin ücretlerini düşürmeye çalışıyorlar. TÜİK her yıl tek bir işçinin asgari yaşam maliyetini hesaplamakta ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na önermektedir. Ancak asgari ücret TÜİK’in önerdiği rakamı bile yakalayamamış devletin kurumunun hesapladığı asgari yaşam maliyetinin altında kalmıştır” diye belirtti.

‘2020 ASGARİ ÜCRETİ AÇLIK VE SEFALET ÜCRETİ OLARAK BELİRLENECEK’

Asgari ücretin insan onuruna yakışır bir düzeye çekilmesi gerektiğini vurgulayan Genç,  “Bu gündem  8 milyon işçiyi doğrudan, tüm emekçileri de dolaylı olarak ilgilendiren asgari ücretin belirlenmesi sözleşmesidir.  Ancak milyonları ilgilendiren ve en büyük toplu sözleşme olarak kabul ettiğimiz asgari ücretin belirlenmesi sürecine müdahale kanalları kapatılmış ve emekçilerin asgari ücret tespit komisyonunun yapısının değiştirilmesine dair talepleri görmezden gelinmiştir. Öyle görünüyor ki 2020’ de uygulanacak asgari ücret de önceki yıllardaki gibi açlık ve sefalet ücreti olarak belirlenecektir” dedi.

‘İNSAN ONURUNA YARAŞAN BİR ÜCRET’

Asgari ücretli işçilerin 2019’u borç içerisinde geçirdiklerini belirten Genç devamla şöyle konuştu:  “Bizler diyoruz ki asgari ücret hesabında uluslararası standartlara uyulmalı. Sadece işçinin kendisi değil ailesi de esas alınmalıdır. Asgari ücret toplu pazarlık yolu ile saptanmalı. Asgari ücretin tespitinde bütün işçi konfederasyonlarına katılım hakkı sağlanmalı, uyuşmazlık halinde grev hakkı olmalıdır. TÜİK hesabı asgari ücret saptanmasında alt sınır olmalıdır. Asgari ücret asgari geçim indirimi hariç, net olarak hesaplanmalıdır. Asgari ücretten vergi alınmamalı, ücretlerin asgari ücret kadar kısımdan gelir vergisi kesintisi yapılmalıdır, Asgari ücret artışı hedeflenen enflasyona göre belirlenemez. Asgari ücret belirlenirken gerçekleşen enflasyon, geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır. İnsan onuruna yaraşan bir ücret, bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten herkes için bir lütuf değil, haktır.”

Açıklama işçilerin halayı ardından sona erdi.