Kapıkıran: Tarımda kullanılan pestisitler insan ve ekosisteme zarar veriyor

img

İSTANBUL - Tarım “zararlılarıyla” mücadele adına kullanılan pestisitlerin doğa, insan ve diğer canlara büyük zararlar verdiğine dikkati çeken ziraat mühendisi Hasan Murat Kapıkıran, bu ilaçların yasaklanmasını ve geleneksel tarım uygulamalarına geçilmesini tavsiye etti.

Tarım “zararlılarıyla” mücadele adına kullanılan pestisitlerin tüm canlılara zarar verdiğini ve eko-sistemi bozduğuna dikkati çeken Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi Hasan Murat Kapıkıran, alternatif olarak geleneksel tarım yöntemlerine dönülmesini tavsiye etti. 
 
‘EKOSİSTEME ZARARLI HALİNE GELDİ’
 
Pestisitlerin tarımda kullanımına başlandıktan sonra hedef organizma dışında bütün organizmalara çeşitli etkilerde bulunduğunu belirten Kapıkıran, “Bir ekosistem zararlısı haline gelmiş olan pestisitler ekolojik dengeyi oluşturan topraktaki bütün probiyotikleri yok etme özelliğine sahiptir. Üretim aşamasında pestisit kullanılan 100’e yakın bitki dünya üzerinde gıda ürünü olarak kullanılıyor. Bu gıdaların çoğunda da pestisit kullanımından dolayı insan sağlığına ve yem bitkisi olarak kullanıldığında da hayvan sağlığına çok olumsuz etkileri oluyor” dedi. 
 
‘KONTROLSÜZ BİR KULLANIM VAR’
 
Bu ürünleri tüketen insanlarda kanser, kısırlık, damar sertliği ve karaciğer rahatsızlıkları gibi birçok hastalığa neden olduğunu belirten Kapıkıran, “Pestisitler dünyada 10’a yakın şirket tarafından üretiliyor.  Bu çok uluslu şirketler dünya pestisit pazarının yüzde 95’ine sahiptir. Türkiye’de de ilaçların büyük bir çoğunluğu ithal ediliyor ve çok yaygın bir biçimde kullanılıyor. Türkiye’de kullanımı rakamlara göre Avrupa’dan biraz az görünüyor. Fakat Türkiye’de daha çok kontrolsüz kullanıldığı için hayvan, insan, çevre sağlığına zararlarının daha fazla olduğu ortada” diye belirtti. 
 
 İhracat ürünlerinde pestisit kalıntısı bulunduğu için ürünlerin geri döndüğünü ifade eden Kapıkıran, geri dönen ürünlerden kaynaklı o ülkelerden ürün alımı yasaklanabildiğini söyledi. 
 
‘ETKİLERİ SONRA ORTAYA ÇIKIYOR’
 
Dünyada her geçen gün pestisitlerin büyük bir kısmının yasaklandığını buna rağmen hala pestisit kalıntılarına rastlandığını kaydeden Kapıkıran, “Böcekler için kullanılan DDT’ler 1940-1945’li yıllarda 2’nci Dünya savaşında sonra çıktı ve çok yüksek dozlarda kullanılıyordu. 20 sene önce yasaklanmasına rağmen Kuzey Kutbundaki somonlarda bile DDT kalıntılarının çıktığı biliniyor. Hala topraklarımızda hiç umulmadık yerlerde DDT çıkabiliyor. Buna benzer birçok pestisit de kullanım dozları her geçen gün azaltılarak devam ediliyor. Pestisitleri üreten ve kullanıma açan firmalar uzun yıllar boyunca test yapmadan bu ürünleri piyasaya sürdükleri için zararları ortaya çıktıkça kullanım doz miktarlarını ona göre ayarlıyorlar. Ama bir pestisit 10 yıl yüksek dozda kullandıktan sonra dozu indirdiğinizde bile pestisitlerin etkileri insanlarda, hayvanlarda veya ekosistemde yıllar sonra ortaya çıkabiliyor” diye konuştu. 
 
‘BÜYÜK BİR RANTA DÖNÜŞMÜŞ’
 
Bütün bu zararlarına rağmen, hala pestisit kullanımının teşvik edildiğini vurgulayan Kapıkıran, şöyle devam etti: “Özellikle Afrika’nın ve Asya’nın verimli topraklarında kiralama veya satın alma yöntemleriyle kendi sertifikalı tohumlarıyla beraber pestisit zararlara mukavemetin az olduğunu bildikleri için hangisinin zararının az oluğunu o pestisitlerin o ülkede kullanımını, satışını yapmaktalar. Dolayısıyla kendilerine büyük bir pazar ve rant alanı oluşturmaktalar.” 
 
‘GELENEKSEL İLAÇLAR KULLANILABİLİR’
 
Denetimlerin üretim aşamasında değil işleme sürecinde yapıldığını ifade eden Kapıkıran, şunları dile getirdi: “İşleme sırasında pestisit kalıntıları ortaya çıktığında o ürün ihracattan düşebiliyor ve genellikle iç piyasada satışı denetimsiz olduğundan o ürünleri biz tüketiyoruz. Bu konuda nasıl çözüme ulaşılabilir, eskiden geleneksel olarak tarım zararlarıyla mücadelede kullanılan biyolojik ve biyoteknik ilaçlar kullanılabilir. Bunlar tamamen doğal, çeşitli zararlıları yok eden, doğadan elde edilmiş içerisinde petrokimya olmayan maddelerdir.  Ama bu maddelerin üretimi için kamusal yatırımlara ve desteklere ihtiyaç var.  Yani Tarım Bakanlığı ve devlet bunu özendirmeli, arttırmalı, üniversiteler araştırma kurumlarıyla birlikte bu çalışmaları yapmalı. Pestisit kullanımından ancak böyle vazgeçmek mümkün.” 
 
‘YASALARDAN KAYNAKLI ALANIMIZ SINIRLI’
 
TMMOB yasasından kaynaklı mücadele alanlarının sınırlı olduğunu sözlerine ekleyen Kapıkıran, şöyle devam etti: “Uygulamayı genellikle hükümet ve Tarım Bakanlığı sürdürmekte. Biz ancak kamu sağlığı, toplum sağlığı ve ekosistem sağlığı bakımından neyin doğru olduğunu söylemek ve bunu vazgeçmeden anlatmakla mükellefiz, onu da yapmaya çalışıyoruz. Kendi meslektaşlarımızı da bu konuda eğitmeye ve bu fikirleri onlara da taşımaya çalışıyoruz ve bu konu ile ilgili eylemlere katılıyoruz.” 
 
‘İŞÇİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ BÜYÜK’
 
Pestisitlerin sürekli kullanımı aynı zamanda tarımda çalışan işçilerin sağlığını da etkilediğine dikkati çeken Kapıkıran, şunları söyledi: “Maalesef her yıl on binlerce tarım emekçilerinin pestisit kullanımından kaynaklı hayatlarını kaybettiği ve hastalandıklarını biliyoruz. Bunu hem Dünya Sağlık Örgütü (WHO) istatistiklerinde hem de diğer büyük istatistik kuruluşlarının verilerinde görüyoruz. Türkiye’de de son yıllarda pestisit kullanımının artığı bölgelerde çiftçilerde ölüm ve hastalanma oranlarının, kanser vakalarının arttığı bilinen bir gerçek. Her türlü zararı göz önünde bulundurarak pestisitin terk edilmesi, geleneksel tarım yöntemleri ve geleneksel zararlılarla mücadele yöntemlerine dönülmesi gerekiyor.” 
 
PESTİSİTLER NEDİR
 
Pestisitler, 2. Dünya savaşından sonra tarım “zararlılarıyla” mücadelede kullanılan ve büyük çoğunluğu petrokimya ürünü olan kimyasal tarım ilaçlarıdır. Günümüzde kullanımı çok yaygınlaşmış olan pestisit, tarımda verim artışını sağladığı ileri sürülmekte. Türkiye’de de yaklaşık 50 milyon kilo civarında pestisit kullanılıyor. Avrupa Birliği resmi istatistik kurumu Eurostat verilerine göre, Avrupa ülkeleri içerisinde pestisit kullanımında Türkiye dördüncü sırada bulunuyor. Pestisitler temel olarak yabani ot mücadelesinde kullanılan helbisitler ve böcekler için kullanılan insektisitler olarak sınıflandırılıyor.
 
MA / Tolga Güney