'İntihar çözüm değil, çözüm direnişte'

img
MERSİN – İnsanların yaşadıkları ekonomik bunalımlardan kaynaklı intihara başvurmasından AKP'yi sorumlu tutan siyasi parti ve emek örgütleri temsilcileri, “İntiharlar çözüm değildir, çözüm direnişte” diye seslendi.
 
Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle insanların hayatlarını idame ettirmekte zorlandığı Türkiye’de, son aylarda ardı ardına intihar vakaları yaşanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2018 yılında 3 bin 161 kişi intihar etti. Bu rakamın işaret ettiği gerçek ise, her gün ortalama 9 kişinin hayatına son verdiği yönünde.
 
İstanbul’da dört kardeşin Kasım 2019’da yaşamlarına son vermesi ile ülke gündemine oturan intihar vakalarına geride kalan aylar içerisinde yenileri eklendi. Sadece son iki hafta içerisinde Hatay’da Adem Yarıcı isimli bir yurttaş, "Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor” diyerek, Konya'da tır şoförü Mevlüt Çankaya, İstanbul Üniversitesi 4. sınıf öğrencisi Hakan Taşdemir, Cizre’de Nezir Kılıç isimli yurttaş yaşadıkları ekonomik bunalımlar yüzünden intihara başvurdu.
 
Mersin'deki bazı siyasi parti ve emek örgütleri temsilcileri, uzmanlar ülkedeki ekonomik sıkıntılar ve gelir dağılımındaki eşitsizlikten kaynaklandığı yorumunda bulunduğu intiharları değerlendirdi.
 
‘ÖLÜMLERDEN İKTİDAR SORUMLU’
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, ülkedeki ekonomik krizi yıllardır dile getirdiklerini, fakat bunun önüne geçemeyen iktidarın bugün yaşanan intiharlardan da sorumlu olduğunu ifade etti.
 
AKP'nin krizi sürekli halktan sakladığını belirten Bozkurt, gelinen aşamada intihar gibi girişimleri desteklemediklerini buna karşı örgütlü bir şekilde AKP'nin karşısında durmak gerektiğinin altını çizdi. Bozkurt, yaşanan intiharların ana akım medyada yer almaması üzerinde de durdu. Bozkurt, “İnsanlar hem kendilerinin hem de ailelerinin yaşamına son veriyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bu intiharların önüne geçmek zorundayız. Krizin sonuçlarını herkes yaşıyor. İnsanlar yiyecek ekmek bulamıyor, barınacak yer bulamıyor artık. Bu durum medyada da görünmüyor. Medya ve iktidar için artık ölümler bir anlam ifade etmiyor. Görüyorsunuz açlık ve yoksulluktan yaşamına son veren insanlar ile ilgili hiçbir medya haber vermiyor. Tıpkı bugün İdlib’te yaşanan can kayıpları gibi. Ölen insanlar yoksul insanlar. Gördük AKP’nin grup toplantısında bir yurttaş ‘ben açım’ diyordu. Ama bu durumda medyada gösterilmedi. İntiharlar çözüm değil, asıl çözüm bu gidişata karşı bu yoksulluğa karşı bir direniş gerekir” diye konuştu. 
 
‘YASAK DEĞİL, KÖKLÜ ÇÖZÜMLER ÜRETMESİ GEREKİYOR’
 
DİSK’e bağlı Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy da, ülkedeki krizden kaynaklı yaşanan intiharlara devlet yetkililerin “psikolojisi bozuktu” diyecek kadar pervasız yaklaşmasına tepki gösterdi.
 
Daha önce insanların siyanürle toplu intihar olaylarını gerçekleştirdiğini, iktidarın bu olay karşısında siyanürü yasaklamakla önüne geçmek gibi bir girişimde bulunduğunu hatırlatan Göksoy, “Siyanürü yasaklamakla krizi mi durdurdular. Daha birkaç gün önce borçlarından dolayı kendini kamyonuna asan kişi intihar etti. Ne olacak şimdi kamyon sürmeyi mi yasak edecekler? Hükümetin bu konuda köklü çözümler üretmesi gerekiyor. İktidarın bu ülkede olan bitenle sorumlu olduklarını hatırlamaları gerekir. Bu ülkede ekonomi, inanç, eğitim gibi konuları çözmek durumundalar yine Kürt sorununu çözmek durumundalar. Ama iktidar ne yapıyor her çözemediği olaya yasak getiriyor. Gördük belediyelere kayyum atadılar sonra da kayyum sözcüğüne yasak getirdi. Yoksulluk var, savaş var diyoruz onu dahi yasaklıyorlar. Her şeyi yasaklarla kapatmaya çalışıyorlar. Yasaklarla bir yere varılmaz” ifadelerini kullandı.
 
‘KRİZ UMUTSUZLUK YARATIYOR’
 
İktidarın gözünde her şeyin günlük gülistanlık olduğunu dile getiren Emek Partisi (EMEP) Mersin İl Başkanı Mehmet Taşçı ise, yalanlarla sorunların üstünün örtülmeye çalışıldığını söyledi. Krizin artık insanlar tarafından ölüm ile ortaya koyulduğuna dikkat çeken Taşçı, “Evinde tenceresini kaynatamayan, ekmek götüremeyen insanlar var artık. Bu durum insanları çaresizliğe sürüklüyor. Kriz bu toplumun yüzde 90’ını kapsıyor. Bundan dolayı bu intiharlar yaşanıyor. Tabi bu çözüm değildir. Çözüm krize karşı birlikte örgütlenerek dayanışma ile aşılır. Yoksa ölüm iktidarın umurunda değildir. Onlara kalsa bu ölümler farklı nedenlerdendir. Halbuki ölümler tamamen krizden kaynaklıdır” dedi.
 
‘İKTRİDAR SORUMLU’
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Eşbaşkanı Mehmet Alış da, yaşanan krizlerin artık iktidarın ciddi anlamda bir çıkmaza girdiğinin göstergesi olduğunu vurguladı.
 
Ekonomik bunalımların ölümleri beraberinde getirdiğini, iktidarın ise bu ölümleri gizlemek için her türlü çarpıtmaya başvurduğunu belirten Alış, şunları söyledi: “İktidar ayakta kalmak için bu ölümleri gizlemeye çalışıyor. Ülkenin yer altı ve yerüstü kaynaklarını kendi rant alanlarına peşkeş çektiğini biliyoruz. İnsanlara eşit bir şekilde dağıtılması gerekirken bugün böyle bir politika sergiliyor. Tabi bundan dolayı da insanlar ekonomik kriz ile boğuşmak zorunda kalıyor. İnsanların bu şekilde yaşamına son vermeleri şunu gösteriyor ki ülke artık yönetilecek durumda değildir. Bu ölümlerden iktidar sorumludur.” 
 
Mersin Halkevi Üyesi Aycan Özkan da, ekonomik krizin ciddi şekilde derinleştiğini ve bu durumun yol açtığı intiharların acı verici boyutlara ulaştığını kaydetti. Özkan, insanların yaşadıkları ekonomik bunalımla iktidarı adeta intiharlarıyla cezalandırdığını dile getirdi.
 
MA / Ergin Çağlar