Türkiye’yi ciddi bir ekonomik küçülme bekliyor

img

İSTANBUL - Koronavirüs nedeniyle Türkiye’yi ciddi bir ekonomik küçülme ve yoksulluğun beklediğini söyleyen iktisatçı Hayri Kozanoğlu, yurttaşların bu süreçte en az hasarla çıkması için alınması gereken önlemlere değindi.  

Türkiye’yi de kısa süre içerisinde etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) salgını, küresel ekonomi üzerinde büyük bir etki yarattı. Çin, İtalya, İspanya, ABD gibi salgının en fazla etkilendiği ülkelerde üretim önemli ölçüde azalırken, ülke borsalarında da ciddi düşüşler yaşandı. Ekonomik küçülmeyle birlikte söz konusu ülkelerde işsizlik de ciddi bir boyuta ulaştı. ABD Çalışma Bakanlığının açıklamasına göre, 16 Nisan itibariyle 7 milyon 450 bin kişi işsizlik maaşına başvuru yaptı. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün raporuna göre ise, küresel çalışma gücünün yüzde 81’i bu süreçten doğrudan ya da dolaylı şekilde etkilenecek. 
 
İMF'NİN RAPORU
 
Uluslararası Para Fonu (İMF) de “Dünya Ekonomik Görünümü” raporunda, yaşanan krizin savaş ya da siyasi krizlerde olduğu gibi şokunun ne kadar süreceği ya da yoğunluğu konusunda belirsizlik olduğunu belirtti. Raporunda Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için yüzde 7,5 oranında küçülme öngören IMF, bu rakamın Türkiye’de yüzde 5 olduğunu kaydetti. Euro bölgesinde işsizliğin yüzde 10,4’e yükseleceği ifade edilen raporda, Türkiye’deki işsizliğin ise yüzde 17,4 seviyesine çıkacağı öngörüldü. 
 
İktisatçı Hayri Kozanoğlu, her geçen gün etkisini daha da arttıran salgın sürecinde yaşanacak olası krizleri ve çözümlere ilişkin konuştu.  
 
TÜRKİYE İÇİN AÇLIK TEHLİKESİ 
 
Salgın sürecinden kaynaklı kesin bir öngörüde bulunmanın mümkün olmadığını belirten Kozanoğlu, buna rağmen daha "parlak" bir geleceğin de olmayacağını vurguladı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın büyüme hedefi açıklamasına değinen Kozanoğlu, Türkiye ekonomisinin yönetenlerin henüz işin ciddiyetinin farkında olmadığına dikkati çekti. IMF’nin Türkiye için yüzde 17,2'lik işsizlik öngördüğüne değinen Kozanoğlu, “Bana kalırsa bu bile çok iyimser bir yorum. Ben yılın ortalarına doğru işsizliğin yüzde 20’yi geçeceğini düşünüyorum. Ancak yılın sonuna doğru ekonomide bir toparlanma olursa işsizliği bu rakama indirebilir. Türkiye’yi hem ciddi bir ekonomik küçülme ve bunun ardından gelecek bir yoksulluk hatta açlık tehlikesi bekliyor” değerlendirmesinde bulundu. 
 
‘KLASİK BİR KRİZDEN GEÇMİYORUZ’
 
Sürecin klasik ekonomik kriz süreçleri ile kıyaslanmaması gerektiğini söyleyen Kozanoğlu, bu dönemler de dövizin etkisiyle fiyatların yükseldiğini ve yurttaşların gelirlerinin enflasyonun altında kaldığını ifade etti. “Bugün tamamen farklı bir durum ile karşı karşıyayız” diyen Kozanoğlu, yurttaşların temel gıda maddeleri, temizlik ürünleri, dezenfektan, sağlık hizmetleri, ilaçlar dışındaki ürünlere talepleri olmadığını dile getirdi. Bunların dışında kalan ürünlerin enflasyon paketinin dışında tutulması gerektiğini söyleyen Kozanoğlu, “Bu süreçte iki temel soru sormamız gerekiyor. İnsanlar temel gıdaları alabiliyor mu? Sağlık ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar mı? Burada da en temel ihtiyaç maddelerinin yurttaşlara ucuz hatta parasız bir şekilde ulaşmasının sağlanması gerekiyor. Yoksa klasik bir enflasyon değerlendirmesi yapmanın bir anlamı kalmıyor” şeklinde konuştu.
 
YURTTAŞ KORUNMALI
 
Salgın sürecinde ekonomik küçülmeyi engellemenin kolay olmadığına dikkati çeken Kozanoğlu, öncelikli olarak ortalama yurttaşların alım gücünün ve yaşam standartlarının düşürülmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bu süreçte işsiz kalanların işsizlik sigortasından yaralanması gerektiğini belirten Kozanoğlu, diğer önerilerini ise şöyle sıraladı: “Kayıt dışı çalışan ve işsiz kalanlar da bu fondan yararlandırılmalı. İşçileri ücretsiz izin gibi günde 39 lira gibi bir ödeme yerine, tüm işçilerin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabildiği bir sistem geliştirilmeli. Ortalama yurttaşın kredi kartı ve kredi borçlarının ertelenmesi, faizlerinin silinmesi sağlanmalı. Kiraların kiracılara yük getirmesinin önüne geçilmeli.” Kozanoğlu, böylelikle yurttaşın en az hasarla bu süreçten çıkabileceğini ifade ederek, “Salgının ne kadar süreceğinin de bilinmediği için salgın etkisini azalttıktan sonra hangi politikaların uygulanacağını konuşmakta fayda var” dedi.  
 
MA / Tolga Güney