‘Erdoğan ve Soylu ne istiyorsa o uygulanıyor’

img
İSTANBUL - Taksim Anıtı’na 1 Mayıs çelengi bırakmak isterken gözaltına alınan DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan, maruz kaldıkları engelleme için “Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı ne istiyorsa, sabah emniyetin içinde aldıkları karar neyse keyfi olarak onu uyguluyorlar” dedi.
 
1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla dün Taksim’deki Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bırakmak isteyen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) yöneticilerine polis dün müdahale etmişti. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da aralarında olduğu 16 sendikacı şiddet uygulanarak gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlara “kamu düzenini bozma” gerekçesiyle kişi başı 3 bin 820 lira, toplamda ise 47 bin 730 lira para cezası kesildi ve ardından serbest bırakılarak, polis eşliğinde evlerine götürülmüştü. Taksim’e gitmelerine izin verilmeyen DİSK yöneticileri gözaltında olduğu sırada hükümete yakın diğer konfederasyonların temsilcileri anıta çelenk bırakarak, kutlama gerçekleştirmişti. 
 
Dün gözaltına alınan isimlerden biri olan DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan, yaşananları anlattı. 
 
10 KİŞİLİK SINIRLAMA DAYATILDI
 
İstanbul Valiliği ve İl Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ile günler öncesinde 1 Mayıs’ta Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bırakmak ve Kazancı Yokuşu’nda anma yapmak için görüştüklerini dile getiren Aslan, görüşmeler sonucu kendilerine 10 kişilik bir sınırlama getirildiği ve bu sayı ile Taksim’e gidebileceklerinin söylendiğini aktardı. 
 
Birlik ve dayanışma günlerinde işçi sınıfına böyle bir sınırlama getirilmesinin doğru olmadığını ifade eden Aslan, “7 Yönetim Kurulu üyemiz, 22 tane işkolu sendikamız var. Eğer onlardan birer temsilci gelip kendini ifade etmeyecekse bunun bir anlamı yok dedik. O nedenle 30 Nisan günü Yönetim Kurulu olarak her işkolundan bir temsilci ile Genel Merkezimizden Taksim’e yürüme kararı aldık” dedi. 
 
BİNADA SABAHLADILAR
 
1 Mayıs için Beşiktaş’ta bulunan Genel Merkez binasında sabahladıklarını söyleyen Aslan, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: “Sabah 9’da yola çıkmak üzere Genel Merkezden çıktık. Çıktığımızda yüzlerce polis, TOMA, zırhlı araçlar ile karşı karşıya kaldık. Bir takım görüşmelerden sonra talebimiz kabul edilmeyince, yürümek istediğimiz anda hiçbir uyarı yapılmadan polisin saldırısı ile yüz yüze kaldık. Yönetim kurulu üyelerimiz başta olmak üzere 16 arkadaşımız gözaltına alındı.” 
 
DARP EDİLDİLER
 
Aslan, gözaltını alınırken ise onlarca polisin arkadaşlarının kollarının büküp, darp ederek karga tulumba otobüslere bindirdiğini ifade etti. Kendilerine ters kelepçe takılmak istendiğini fakat kabul etmediklerini de paylaşan Aslan, “Daha sonra hastaneye ve emniyete götürdüler. İfade işlemleri bitince tekrar hastaneye götürüp, emniyete geri getirdiler. Sokağa çıkma yasağı olduğu için kendilerinin eve bırakması gerektiğini söylediler. Aracı olanlara onlar eşlik etti, olmayanları ise eve bıraktılar” diye belirtti.
 
KARAR KEYFİ 
 
İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele gününde sendikaların yapacağı etkinliklerin yasaklanmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Aslan, maruz kaldıkları engellemeye dönük tepkisini “Sokağa çıkma yasaklarında yüz binlerce işçi çalışıyorsa, konfederasyonumuzun da 1 Mayıs’ta kendi etkinliğini yapması kadar doğal bir şey olamaz. Dolayısıyla tam bir antidemokratik yasak ile karşı karşıya kaldık. Ne Anayasa’nın içinde ne de yasalarda böyle bir şey var. Bütünüyle o gün Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı ne istiyorsa sabah emniyetin içinde aldıkları karar neyse, keyfi olarak onu uyguluyorlar” sözleriyle gösterdi.