Yurttaşlardan saldırılara tepki: Savaş varsa yoksulluk da vardır

AMED - Savaş politikaları nedeniyle yaşadıkları sıkıntıların arttığına dikkati çeken yurttaşlar, savaşın olduğu yerde yoksulluğun kaçınılmaz olacağını vurguladı. 
 
Kürt sorununda izlenen “güvenlikçi” politikalar yaşamın her alanına olumsuz yansıyor. Can kayıplarının yanı sıra insan hakları ile düşünce ve ifade özgürlüğünden gittikçe uzaklaşılıyor, toplumsal, siyasal ve ekonomik kriz de büyüyor. Sınır ötesi operasyonlar artan askeri harcamalar en çok yurttaşların cebine yansıyor. Türkiye, en son KDP ortaklığıyla Federe Kurdistan Bölgesi’nin Duhok kentine bağlı Amêdiyê kırsalına yeni bir saldırı başlattı. Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesinde savaş politikaların kendilerini nasıl etkilediğini sorduk. 
 
BARZANİLERE TEPKİ
 
Savaşta olan bir ülkenin ekonomisinin de iyi olmayacağını vurgulayan Mehmet Kaylu, insanların “güvenlik” gerekçesiyle öldürüldüğünü, sürgün edildiğini kaydetti. "Kürtlere dönük savaşların tek amacı Kürt annesini görmesin" diyen Kaylu, Türkiye’nin yüz yıldır bu savaşı sürdürdüğüne dikkat çekti. Kaylu, “Bir ülke yüz yıldır bir savaşın içinde olursa, talana başvurursa, ekonomisi ne kadar ayakta kalır? Paraları yandaşlarına ve savaşa harcıyorlar. Bir bütçenin yüzde 80’ini tanka topa ayırırsan ne kalır?” diye sordu. 
 
1990’lardan günümüze kadar yüzlerce köyün boşaltıldığını ve insanların göçe zorlandığına dikkati çeken Kaylu, “Şimdi Kürtleri, Federe Kurdistan’da yok etmeden burada yok edemeyeceklerini düşünüyorlar. Bu yanıltıcı bir durumdur. Gücünü halktan alan bir hareketin sonu gelmez” şeklinde konuştu. 
 
KDP’nin işbirliğine de tepki gösteren Kaylu, “Nasıl kendi halkının kimliğini Türkiye’ye göstermesini kabul ediyor? Sizin mahreminize, köyünüze girmiş. Küçük çocuk da biliyor ki, Barzaniler varlıklarını Kuzey Kurdistan’ın yokluğu üzerine kurmuş. Geç olsa da akıllarının başlarına gelmesini umut ediyorum. Birlikten bahsediyoruz ama bunun pratiğini sergilemiyoruz. Birlik olmazsak bu savaş ortadan kalkmaz” diye belirtti.  
 
'PARAYI CEBİMİZDEN ALIYORLAR'
 
Türkiye’nin Kürtlerin yaşadığı her alana saldırdığını söyleyen Murat Bilgin, “Türkiye o kadar güçlüyse; İsrail, Filistin’e saldırıyor, kabul etmesin. Nerede Kürt varsa, onlara saldırıyor. Elinden gelse bütün Kürtleri yok edecek. Savaşa harcadıkları parayı bizim cebimizden alıyor, aldıkları silahı bize doğrultuyor” tepkisinde bulundu.
 
ÇÖZÜM: ABDULLAH ÖCALAN İLE DİYALOG
 
Savaşın olmadığı dönemlerde ülkede huzurun hakim olduğunu söyleyen Akın Başaran, Kürt sorununun çözümü için atılan ufak adımların da kesildiğine işaret ederek, “Bugün yerdeki yazılarımıza, Kürtçe söylemlerimize bile tahammülleri yok” dedi.
 
KDP’nin savaştaki duruşunun Kürtlüğe karşı bir duruş olduğunu dile getiren Başaran, “Kardeşlik diyoruz ama kardeşlik kalmamış. Onun şimdiki tek derdi ailesi ve menfaati. Menfaatini düşünüp, adım atıyor. Eğer derdi Kurdistan olsaydı, bu adımları atmazdı. KDP’nin siyaseti geçmişten bu yana Türkiye’nin siyasetine göre değişiyor. Bu savaş yokluğu karşımıza çıkarıyor. Bir ülkede savaş varsa yoksulluk da vardır. Türkiye ve Kurdistan’daki ekonomik krizin en büyük nedeni bu savaştır. Eğer Kürt sorunu çözülürse, savaş biterse fakirlik diye bir şey kalmaz. Çözüm istiyorlarsa, çözümün adresi belli. Sayın Abdullah Öcalan ile diyalog kurulursa çözüm gelişir” diye belirtti.  
 
'SAVAŞ DURURSA EKONOMİ DÜZELİR'
 
Kürtlere karşı yıllardır bir savaşın sürdürüldüğüne dikkat çeken Servet Kirişçi, Türkiye’nin bütçesini savaşa harcadığını kaydetti. “Halka vermesi gereken bütçeyi savaşa veriyor” diyen Kirişçi, savaşın bitmesi durumunda, Türkiye’deki halkların refaha kavuşacağını söyledi. Savaş istemediklerini vurgulayan Kirişçi, "Barzani Kürt halkına ihanet ediyor. Halkına ihanet edersen bir yere varamazsın. Barzani’yi kınıyoruz. Büyük bir yanlışlık içinde. Bugün ‘Filistin, Filistin’ diyorsun. Tamam, Filistin üzerinde bir ihanet var ama bizim halkımız üzerinde de var. Önce kendi halkını savunacaksın, sonra onları da savunacaksın” ifadelerini kullandı.
 
“Savaş olduğu sürece ekonomi de ayaklar altında olur” diyen Ali Biçer, savaşın çözüm olmadığını vurguladı. Biçer, “Kürt olduğumuz için öldürülmemiz mi gerekiyor?” diye sordu. Elleri boş bir şekilde pazardan döndüklerini belirten Biçer, “Gelen paralar fişeklere, silahlara gidiyor. Savaş durdurulursa ekonomi de düzelir. Savaşın durmasını istiyoruz ki, en azından çocuklarımızı geçindire bilelim” dedi. 
 
Hasan Cesur ise, savaşın ekonomik kriz üzerinde büyük etki yarattığını söyledi. Cesur, insanların içindeki krizlerin bitmesi ve barışın olabilmesi için savaşın bitmesini istediklerini belirtti.
 
MA / Rukiye Adıgüzel