HABER MERKEZİ - Federe Kürdistan Bölgesi’nde 9 aydır hükümetin kurulamadığını anımsatan gazeteci Hawre Karwan, krizden en çok halkın etkilendiğini kaydetti.
Federe Kürdistan Bölgesi’nde 20 Ekim 2024’te yapılan parlamento seçimlerinin üzerinden 9 ay geçmesine rağmen yeni hükümet kurulamadı. İki parti arasında yaşanan siyasi krizi ve hükümetin kurulamamasına ilişkin bölgede gazetecilik yapan Hawre Karwan değerlendirmelerde bulundu.
Karwan, aylardır devam eden hükümet krizinin yalnızca siyasi bir çıkmaz olmadığını belirterek, “Bu durum aynı zamanda halkın yaşamını da doğrudan etkileyen derin bir toplumsal krize dönüştü. YNK, bölge başkanlığı ya da hükümet başkanlığı görevlerinden birinin kendilerine verilmesini talep ediyor. Ayrıca içişleri, maliye ve doğal kaynaklar gibi kilit bakanlıkların YNK’ye bırakılması talep edildi. Ancak KDP bu talepleri reddederek, pozisyonları paylaşmaya yanaşmadı. Taraflar arasında karşılıklı güvensizlik, siyasi sistemin kilitlenmesine yol açtı. KDP bu makamları elinde tutmakta ısrarcı, YNK ise paylaşım konusunda ısrar ediyor. Bu yüzden 10’uncu hükümet kabinesi bir türlü kurulamadı. Bu tıkanıklık 1990’lı yıllarda yaşanan iç savaşın sonucudur” dedi.
'HALK MAAŞ ALAMIYOR'
Karwan, mevcut siyasi kriz nedeniyle kamu hizmetlerinin durma noktasına geldiğini kaydederek, “Eğitim, sağlık, ulaşım gibi temel hizmetler aksıyor ve birçok kurum haftada yalnızca 3-4 gün çalışabiliyor. Öğretmenler grevde, hastaneler işlevsiz, halk ise maaş alamıyor. Pek çok yurttaş bu süreçte hayatını kaybetti. Tüm bunlar doğrudan siyasi partilerin yarattığı krizle bağlantılıdır. Zînê Wertê’de gerçekleşen protestolarda bir yurttaş yaşamını yitirdi. Halk sürekli sokağa çıkıyor ama hükümet sessizliğini koruyor” diye belirtti.
‘HALKIN PSİKOLOJİSİNİ BOZDU’
Karwan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürdistan Bölgesi’nde 34 yıldır süregelen kötü yönetim bugün halkı hem ekonomik hem de psikolojik olarak çökertmiş durumda. Yoksullukla birlikte toplumsal sorunlar arttı, intihar vakaları yaygınlaştı. İnsanlar borç içinde yaşıyor ve temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Çocuklarını okula gönderemiyor ve tedavi olamıyorlar. Siyasi partiler ise hala makam pazarlığı yapıyor. Bu düzen sürdürülebilir değil. Halk bu yükü daha fazla taşıyamaz. Uzmanlar, bu yönetim anlayışı devam ettiği sürece Kürdistan Bölgesi’nde bir çıkış yolunun olmayacağını belirtiyor.”