VAN - “Em xwe diparêzin" kampanyasının Van ayağını anlatan TJA aktivisti Caziye Duman, çalışmalarında kadınların yüzde 80’inin şiddete maruz kaldığı gerçeğiyle karşılaştıklarını belirterek,“Kadınlar, artık şiddeti dile getirmekten çekinmiyor” dedi.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) tarafından 15 Eylül’de başlatılan ve 4 ay sürecek olan “Em xwe diparêzin (Kendimizi savunuyoruz)” kampanyası, birçok kentinde yürütülen çalışmalarla devam ediyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik yürütülen tecrit, siyasi soykırım, taciz, tecavüz, anadil ve inançlara yönelik saldırılara karşı birçok merkezde etkinlikler düzenleyen kadınlar, Van’da da mahalle mahalle ev ev dolaşarak kadınlarla bir araya gelmeye devam ediyor.
Yerine kayyım atanan Saray Belediye Eşbaşkanı ve TJA aktivisti Caziye Duman, kampanyanın 2 ayını geride bıraktıklarını anımsatarak, bu süre boyunca birçok kadınla iletişime geçtiklerini belirtti.
YÜZDE 80’İ ŞİDDET GÖRÜYOR
Mevcut toplumda kadına karşı baskı ve şiddetin her geçen gün artması, kadının mağduriyete uğratılması ve bu mağduriyetlerin sürekli tekrarlandığından kaynaklı çalışmalarını süreklileştirdiklerini aktaran Duman, çalışmalarda birçok sıkıntıyla karşı karşıya kalmalarına rağmen önemli kazanımlar elde ettiklerini ifade etti. “Kadınların çığlıklarının sessiz kalmaması, kendi yanında hissedebileceği bir anlayışın açığa çıkması bizler için kazanımdır” diyen Duman, “Karşılaştığımız kadınların yüzde 80’i şiddete maruz kalmış. Karşılaştığımız sorunlar sadece ev içi şiddetle sınırlı değildi. İstismarlarla da karşılaştık. Yürütmüş olduğumuz çalışmalar, bir nevi şiddet öfkesiyle yürüyen zihniyet için engel olduğunu gördük. Sadece bir kapıyı çalıp oradaki kadını dinlemek bile erk zihniyetini korkuttuğunu gördük. Bu da hem bizler hem de kadınlar için birer kazanımdır" dedi.
‘ŞİDDET ARTIK GİZLENMİYOR’
Toplumda kadına karşı bir duyarlılık oluşturan kampanyanın kadınlara da umut olduğunu dile getiren Duman, kampanyayla birlikte kadınların artık şiddeti dile getirmekten çekinmediğini kaydetti. Duman, kampanya sırasında yaşanan bir olayı ise şöyle anlattı: “Edremit’te 20 yıldır şiddete uğrayan bir kadın var. Bugüne kadar kadının sesini kimse duymamış. Kampanya dahilinde oraya gitmemiz sonucunda kadın, bizimle iletişime geçip artık şiddetini gizlemekten çekinmedi. Çünkü bu mevcut zihniyetin kadına entegre etmiş olduğu kader anlayışları ve kadına biçilen rollerin tamamının kendisinde yok eden kadınlar ortaya çıkıyor. Rahatlıkla yaşamış olduğu sorunları hem kendilerine hem de bize ifade edebiliyorlar” dedi.
‘ŞİMDİ DAHA GÜÇLÜYÜZ’
Kadınlarla ekonomik anlamda komünal yaşamı ele alıp neler yapabileceği üzerinde tartışmalar yürüttüklerini dile getiren Duman, kendilerini nasıl savunacaklarına dair atölyeler yaptıklarını söyledi. Pandemi sürecinde belli bölgelerde kadınların kendi kaderine terk edildiğini aktaran Duman, buna karşı da kadının kendini, aileyi ve toplumu nasıl savunabileceği üzerine seminerler düzenleyeceklerini ifade etti. Kurumların kapatılmasıyla kadınları pasifleştirmenin amaçlandığını ancak tersi bir durumun yaşandığını altını çizen Duman, “Şimdi daha güçlüyüz ve komünal yaşamı esas alan kurumları inşa edebiliriz” ifadesinde bulundu.
‘25 KASIM’IN ÖNEMİNİ KONUŞUYORUZ’
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne ilişkin yürüttükleri çalışmaları da değerlendiren Duman, bazı çalışmalarının polis tarafından engellendiğini belirterek, “Kadından korkan bir sistem mevcut. Kadının kendisini ifade etmesi, yaşadığı şiddeti teşhir etmesinden korkan bir sistemle mücadele ediyoruz. 25 Kasım’a kadar; mümkün mertebede tek tek köylerde ve mahallelerdeki kadınlarla görüşüp, her türlü şiddete ‘dur’ demek için mahallelerdeki çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye ifade etti. Duman, önümüzdeki günlerde tutuklu kadınlara kart göndereceklerini ve kentte erbaneli yürüyüş gibi birçok etkinlik düzenleyeceklerini söyledi.
Yürütülen kampanyalarla kadınların daha da bilinçlendiğine vurgu yapan Duman, kampanyanın daha fazla sahiplenilmesini gerektiğini vurguladı.
MA / Özlem Yayan - Melek Şahin