Meclis'e 25 Kasım çağrısı: Denetim görevini yerine getir

  • kadın
  • 09:00 24 Kasım 2020
  • |
img

İZMİR - EŞİK Platformu'ndan Tülin Kesiktaş, Meclis'e 25 Kasım kapsamında özel bir oturumla İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması konusundaki denetim görevini yerine getirme çağrısında bulundu. 

İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik tehditlere karşı mücadele eden kadın örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) kısa sürede ülke genelinde 500'den fazla bileşene sahip oldu. Platformun gönüllüsü Tülin Kesiktaş, EŞİK'i ve yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne dair çalışmalarını anlattı. 
 
EŞİK Platformu'nun 1 Ağustos'ta kurulduğunu, ancak yüzyıllardır süren kadın mücadelesinin birikimini ortaklaştırdığını vurgulayan Kesiktaş, "Bu birikim kadın haklarına yönelik tehditler gündeme geldiğinde ortaklaşarak mücadele etme refleksini göstermiştir" diye belirtti. Türkiye'de zorlu mücadelelerle kazanılmış haklara yönelik müdahalelerin olduğunu belirten Kesiktaş, yüzyılların emeği ve birikimiyle kazanılmış hakların geri çekilmek istendiğini söyledi. "Nafaka hakkımız, erken yaşta evlilikleri engelleyen yasaların değiştirilmek istenmesi, 6284 sayılı yasanın ve Sözleşmenin uygulanması gibi pek çok konu mücadelemizin temelini oluşturuyor" diye Kesiktaş, EŞİK'in de bu talepler etrafında örgütlendiğini hatırlattı.  Yüzlerce kadın ve sivil toplum örgütünün EŞİK'in bileşeni olduğunu dile getiren Kesiktaş, "Pandemiden dolayı toplantılarımızı her hafta online yapıyoruz. Öncelikle kadına yönelik şiddeti durduracak, kadın kazanımlarını genişletecek politikaların oluşturulması için çalışmalar yapıyoruz. Bileşenlerimizin derin bilgi ve birimiyle oluşturduğumuz 12 komisyonumuz var. Bu komisyonlar, Meclis, kamu kurumları ve yerel yönetimler olmak üzere pek çok alana dair kadın çalışması yapıyor. Ayrıca nafaka ve İstanbul Sözleşmesi gibi tehdit altında olan konulara dair akademisyenlerden oluşan komisyonumuz, toplumda farkındalığı yükseltmek için bilgilendirme pratiği gösteriyor" diye belirtti.
 
SESSİZ KALAMAZDIK
 
EŞİK'in İstanbul Sözleşmesi özelinde başlattığı kampanyaya, dünyanın pek çok ülkesinden destek geldiğini ve bunun nadir bir örnek olduğunu söyleyen Kesiktaş, "Bu bizleri çok sevindirdi. Çünkü inanılmaz mücadele ve birikimlerle kazandığımız İstanbul Sözleşmesi'nin hedef alınmasına kadın örgütleri olarak sessiz kalamazdık" ifadesinde bulundu.  
 
Meclis'teki tüm siyasi partilerin politika üretirken EŞİK'in öneri ve uyarılarını dikkate alması gerektiğini vurgulayan Kesiktaş,  şunları söyledi: "İstanbul Sözleşmesi imzalandığında herkesin yükümlülüğü de doğmuş oldu. Başta devletin, siyasi partilerin,  kamu ve yerel yönetimlerin yükümlülükleri de var. Bu sorumluluklarını yerine getirmek için EŞİK olarak çağrı yapıyoruz. Meclis'in Sözleşmenin uygulanması konusunda denetim sorumluluğunu yerine getirmesi yönünde çağrı yapıyoruz. Hükümet çevresinden sözleşmeye dair yapılan söylemlere kadın örgütleri dışında ciddi bir tepki gelmedi. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamadan, kadınların ekonomik özgürlüğünü engelleyen ayrımcılıkları ortadan kaldırmadan, nafaka hakkını tartışmaya açamazsınız. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı tüm bu sorunlar olmazdı. Sözleşmenin uygulanması için Meclis'in ve tüm denetim mekanizmaların sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor. "
 
KADINLARIN YÜKÜ ARTTI
 
Kesiktaş, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin izleme mekanizması olan GREVIO adlı uzmanlar grubunun hazırladıkları raporların, Türkçe tercümesi başta olmak üzere raporun uyarıları doğrultusunda yapılması gerekenleri hayata geçirmekle yükümlü olan Meclisin  bunları yapmadığını vurguladı. "Sözleşme uygulanmazsa şiddeti engelleyemezsiniz" diyen Kesiktaş, "Bir an önce sorumluluklarınızı yerine getirin. Pandemi sürecinde kadınlar şiddete daha fazla maruz kaldı. Evde çalışmak zorunda kalan kadınların iş yükünün daha da arttı. İzmir'de yaşanan depremin ardından kadınların yükleri daha da arttı" ifadelerini kullandı. 
 
MECLİS'E ÇAĞRI
 
Kesiktaş,"Meclis'e 25 Kasım'da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında özel bir oturumla İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması konusundaki parlamenter denetim görevinin yerine getirilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Her gün konuşan milletvekilleri, o gün 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır' yazılı maskelerini takıp, şiddetin önlenmesi için, bizler için gündem oluştursunlar istiyoruz. Kadına karşı şiddet bir insan hakları ihlalidir; sistematik şiddet işkencedir ve insanlığa karşı bir suçtur. Birleşmiş Milletler 2017 yılında kabul ettiği 'Kadınlara Yönelik Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet' konulu 35 numaralı Genel Tavsiyesi ile kadına şiddetin, belli durumlarda işkence, zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele ile eşdeğer olduğunu kabul etmiştir. Türkiye, bunu 15 yıl önce yasa hükmü haline getirdiği halde, 1 Haziran 2005’ten beri yürürlükte olan TCK’nin 96'ncı maddesi uygulanmamaktadır. TCK’nin 96'ncı maddesinin uygulanması için gereken her şey acilen yapılmalıdır" dedi. 
 
MA / Sevda Aydın