Kadınların katledilmesine tepki: Kötülüklerinizle yüzleşin

  • kadın
  • 12:56 30 Aralık 2020
  • |
img

HABER MERKEZİ - Aylin Sözen, Selda Taş ve Vesile Dönmez, Betül Tuğluk başta olmak üzere katledilen tüm kadınlar için sokaklara çıkan kadınlar, “Artan erkek şiddetin yarattığı isyanla karşınızda sizi rahatsız ederek, kötülüklerinizle yüzleşmenizi sağlamaya devam edeceğiz” dedi. 

Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, kadın katliamlarına ilişkin HDP Diyarbakır il binasında açıklama yaptı. Açıklamaya, TJA aktivistleri ve HDP Kadın Meclisi üyeleri katıldı. Açıklama yapan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Seval Gülmez, Aylin Sözen, Selda Taş, Vesile Dönmez ve daha ismini sayamadıkları yüzlerce kadının erkek egemen zihniyetin kirli ve vahşi elleri tarafından katledildiğini belirterek, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin her geçen gün artığı ve cezasızlık politikalarıyla da desteklendiği bir ülkede yaşadıklarını dikkat çekti.
 
ERKEK EGEMEN DÜZEN
 
Kadına yönelik şiddetin evden sokağa, tüm toplumsal alana, akademik ortama kadar artarak yaygınlaştığına işaret eden Gülmez, “Kadınların, sadece cinsiyetleri nedeniyle karşı karşıya kaldıkları şiddet, taciz, tecavüz, gibi sorunların çözümünden uzak olan devlet, kadın düşmanı söylemleri, erkekliğe hizmet eden politikalarıyla kadınların yaşamlarına mal olmaya ve her cinayetin ortağı olmaya devam etmektedir.  Bizler, evde, sokakta, iş yerlerimizde cinsiyetimizi hedef alan, şiddettin ve cinayetlerin arkasında erkek egemen düzenin olduğunu biliyoruz” dedi. 
 
KADIN KAZANIMLARI
 
İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çeken Gülmez, sözleşmenin imzacı ülkelere sorumluluk yüklediğini söyledi. Gülmez, “Bırakın İmzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesini uygulamayı, tekçi ve dinci politikalarıyla AKP derneklere kayyum atanmasının önünü açan teklifi yasalaştırarak kadın kurumlarını ve derneklerini de hedef haline getirmiştir. Biz bu zihniyeti kayyum atamalarından sonra ilk elden kapatılan kadın kurumlarından, KHK’lar ile kapatılan kadına yönelik şiddet ile mücadele eden derneklerden biliyoruz. Erkek egemen zihniyetin varlığını devam ettirmemesi üzerinden faaliyet yürüten bütün alanlar hedef haline getirilerek kazanımları yok edilmeye çalışılıyor, erkek yanlısı politikalar ile kadına yönelik şiddet ve cinayetlere meşruiyet kazandırılmaya, dernekler hedef haline getirilerek de kadınlar çaresiz bırakılmaya, yaşamdan koparılmaya veya şiddete maruz kaldığı alanlara mahkum edilmeye çalışılıyor. Kadın kırımına dönüşen kadın cinayetlerinin destekleyici politikaları ile ortağı olan devlet yetkililerine buradan söylüyoruz:  Ellerinizde binlerce kadının kanı var” diye konuştu. 
 
‘ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ’
 
“Her geçen gün artan erkek şiddetin yarattığı isyan ile karşınızdayız ve karşınız da olmaya devam ederek sizleri rahatsız edip, kötülükleriniz ile yüzleşmenizi sağlamaya devam edeceğiz” diyen Gülmez, “Yaratmaya çalıştığınız makul kadınlar olmayacağız evlerimizde iş yerlerimizde sosyal ve siyasal bütün alanlarda erkek egemen sisteminize karşı mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Aylin Sözen’in, Selda Taş’ın, Vesile Dönmez’in ve katledilen bütün kadınların hesabı soruluncaya ve kadına yönelik işlenen her türlü suç için caydırıcı yasalar çıkarılıp cezalar uygulanıncaya kadar örgütlü mücadelemizi büyüterek alanlarda olmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
 
İZMİR 
 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) İzmir 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu, dün İstanbul’da Dr. Aylin Sözer, İzmir’de Betül Tuğluk, Malatya'da Selda Taş ve Antep’te Vesile Dönmez’in katledilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı. 
 
Konak ilçesinde bulunan Eski Sümerbank önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kadın katıldı. “Şiddet aşağılık yaratıkların son sığınağıdır” pankartının açıldığı açıklamada, “Kadınlar yürüyor mücadele büyüyor” ve “Kadın, yaşam, özgürlük” sloganları atıldı.
 
Hükümetinin görevi kadına yönelik şiddetle mücadele etmek olduğunu dile getiren DİSK Kadın Komisyonu Üyesi Zeynep Zarıçlar  “İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuktaki yansıması olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesine dair kanunun uygulanması bakımından karşılaşılan sorunlar hala mevcudiyetini korumaktadır. Kadınlar kanun kapsamında alınan koruma kararlarına, tedbirlere rağmen şiddete uğramaya, öldürülmeye devam etmektedir. Yaşam hakkımızın bir cani tarafından elimizden alınmaması için hükümetin derhal 6284 Sayılı Yasayı ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulanmasını istiyoruz” dedi. 

İzmir Kadın Meclisi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu da yaşanan kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla Karşıyaka İskelesi önünde açıklama yaptı. Açıklamada katledilen kadınların resmi taşınırken, kadınlar adına açıklamayı Dilara Filizler okudu.

Bir yılın sonlanmadan 439 kadın hayatını kaybettiğini dile getiren Filizler, “Öldürülen arkadaşlarımızın ardından öfkemiz büyük. Ama biz sadece öfke duymuyoruz, kadın cinayetlerini durdurmak için mücadele ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284’ün her bir maddesi uygulansaydı, Aylin, Selda, Vesile ve yüzlerce kadın arkadaşımız bugün aramızda olabilirdi. Bizler her gün kadın cinayetlerini durdurmak için mücadelemize devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatacağız. Kadınları yaşatacağız” diye ifade etti.

'UYKULARINIZ KAÇACAK'

İzmir Kadın Platformu ve İstanbul Sözleşmesi Yaşatır Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubu ise, Karşıyaka İskelesi önünde yaptıkları açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekti.  “Kadın cinayetlerini önle, İstanbul Sözleşmesini uygula” pankartının açıldığı açıklamayı, kadınlar adına Mehtap Alişan okudu.

Alişan, “Katilleri tanıyoruz. Haklarımız ve yaşamlarımız için alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz. Evde, sokakta, fabrikada, AVM’de, okulda, yaşamın her alanında yaşamak ve yaşatmak, bir kişi daha eksilmemek için mücadele etmeye devam edecek. Çünkü kadınlar haklarını ve hayatlarını sizin insafınıza bırakmayacak, çünkü kadınların taşan sabrı ve direnişteki ısrarı uykularınızı kaçıracak” dedi.

MERSİN
 
Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, bir günde 3 kadının öldürülmesine ilişkin baro binasında açıklama yaptı. Türkiye'de 2020 yılında 419 kadının erkekler tarafından katledildiğini ve sayının her geçen gün arttığını belirten Yeşilboğaz, “İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, 6284 sayılı yasa uygulansaydı, her biri hayatta olacaktı. Kadın cinayetlerini durduracak politikaları yürütmeyenler, önleyici yasaları uygulamayanlar, bunun sorumlusu sizsiniz! Kadınlar ölürken İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açanlar sorumdur” dedi. 
 
BATMAN 
 
TJA ve HDP Kadın Meclisi, Batman’da yaptığı basın açıklamasıyla, kadın katliamlarını protesto etti. Katledilen kadınların isimlerinin bulunduğu dövizler taşındı. 
 
TJA Batman Sözcüsü Gülistan Sönük, her geçen gün kadın cinayetlerinin artarak devam ettiğine dikkat çekerek, "Kadınlar sırf kadın oldukları için her gün şiddete maruz kalmaktadır. Erkekler her gün namus, kıskançlık, öfke gibi bahaneleriyle kadınları katlediyor. Bahanelerle kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyor. Kadın cinayetlerinin artış nedeni iktidarın söylemleri ve yargının cezasızlığıdır. Son dönemlerde kadın cinayetlerinin istismar ve şiddet vakalarının bir politika olarak her geçen gün kendini daha fazla gösterdiği bir dönemden geçiyoruz. Kürdistan kentlerinde ve Türkiye metropollerinde işlenen bu suçlar tesadüf değil politiktir" şeklinde konuştu. 
 
‘BİR GÜNDE 4 KADIN KATLEDİLDİ’
 
Hukuk sistemindeki iyi hal ve tahrik indirimlerinin katil ve tecavüzcüleri koruduğunu kaydeden Sönük, "Her gün ülkenin dört bir yanından kadın cinayet haberleri ile uyanıyoruz. Dün de 4 ayrı il de 4 kadın erkek eliyle katledildi. İstanbul’da Aylin Sözer yakılarak katledildi. Malatya’da Selda Taş evli olduğu erkek Mehmet Taş tarafından katledildi. Antep’te Uğur Dönmez, annesi Vesile Dönmez’i katletti. Betül Tuğluk yine erkek tarafından katledildi. Bizim güvencemiz, iktidar veya iktidarın tekelinde olan ve her defasında başvurduğu cezasızlık politikasıyla erkekleri cesaretlendiren yargı değildir. Bizim gücümüz örgütlülüğümüzdür. Bizim güvencemiz kazanımlarımızdır. Bu kazanımlardan asla vazgeçmeyeceğiz. Bir kadının daha eksilmesine tahammülümüz yok artık. Yakılmamak için Erkek-Devlet-Yargı-Medya işbirliğiyle kadın katliamlarına davetiye çıkaran bu düzene karşı yasımızla, isyanımızla sokaklarda olacağız" ifadelerini kullandı.
 
Açıklama zılgıt ve alkış eşliğinde atılan "Jin Jiyan azadi" sloganı ile son buldu.
 
DERSİM 
 
Dersim Kadın Platformu da, üç kadının katledilmesini Sanat Sokağı’nda düzenlediği açıklamayla protesto etti. “Yakılmamak için yıkacağız” pankartının taşındığı açıklamada konuşan Çağla Yolaşan, ülkede her gün kadınların katledildiğini hatırlatarak, “İktidar sözcüleri ise, kadınların şiddete karşı acil önlem taleplerine kulak verip harekete geçmek yerine, öfkenin büyüdüğü her cinayette ‘şiddete karşı sıfır tolerans’ lafazanlığıyla halkın karşısına çıkıyor. Şiddeti önlemekle yükümlü bakanlar sahte gözyaşları döküp ‘davanın takipçisiyiz, en ağır cezayı almasını diliyoruz’ diyor. İktidar, tüm aygıtlarıyla hayatın her alanında erkek egemen zihniyeti pekiştirerek kadın katillerini kolluyor. Kadın cinayetlerine karşı acil önlem taleplerini görmezden gelen, imzaladığı uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyen, etkili ve acil önlemler almaktan imtina eden bu hükümet, yüzlerce kadının ölümünde olduğu gibi Aylin Sözer cinayetinde de olay yerindeydi” dedi.
 
“İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara son verin” diyen Yolaşan, “Yakılarak katledildiğimiz, her gün başka bir vahşetin öznesi olduğumuz bu düzeni kabul etmeyeceğiz. Yakılmamak için düzeninizi yıkacağız” diye belirtti. 
 
HATAY 
 
İskenderun Kadın Platformu,  kadın katliamlarına ilişkin Platform Dönem Sözcüsü Avukat Mehtap Sert’in, ofisinde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Dönem Sözcüsü Sert, AKP iktidarının 18 yıldır uyguladığı baskı ve şiddet politikalarının fırsata çevrilen pandemi koşullarında arttığını ve kadınların yaşam hakkını koruyan İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıların arttığını vurguladı.
 
Bir günde katledilen kadın haberiyle sarsıldıklarını söyleyen Sert, "İsimler değişiyor ama vahşetin tablosu aynı. Kadın ölümlerine engel olması gerekenler İstanbul Sözleşmesi’ni tartışırken, her gün bir kişi eksiliyoruz. AKP iktidarı bütün şiddet biçimleriyle kadınları baskı altına almaya çalışmasına rağmen coğrafyamızda kadın çığlıkları birbirini buluyor. Ne emeğimizin, ne kimliğimizin, ne de bedenimizin AKP iktidarının şiddeti karşısında yok olmasına izin vermeyeceğiz. Birbirimizi savunacağız. Kamusal ve özel alanda pandemi koşullarında erkek egemenliğini inşa eden iktidar kurumlarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Katledilen kadınlar isyanımızdır" diye belirtti. 
 
İSTANBUL 
 
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Aylin Sözer'in öldürülmesine ilişkin öğrencileri, Sözer'in görev yaptığı Aydın Üniversitesi Merkez Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Onlarca öğrenci ve öğretim görevlisinin de katıldığı açıklamada "Kadın cinayetleri bir an önce son bulsun. Aylin hoca katledildi" pankartı açılırken "Bir kişi daha edilmeyeceğiz", "Yaşamak istiyoruz" ve "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" dövizleri taşındı. 
 
'TAHAMMÜLÜMÜZ YOK'
 
Aydın Üniversitesi Öğrencisi İlgar Jahed, hocalarının katledilmesinden derin bir üzüntü içinde olduklarını ifade etti. Jahed, "Aylin hocamızın bizlere dersi olduğu saatte acı haberi aldık. Hayattan koparılan kadın bizim hocamız, Aylin hocamız. Hocamız ve tüm kadınlar şahsında bugün buradan haykırıyoruz. Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok" dedi.
 
'6284 UYGULANSIN'
 
Online dersi olduğu saatte Sözer'in katledildiğini dile getiren Jahed, İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yaparak, "Hocamızın öldürülmesi ne ilk ne de son. Türkiye'de her gün birçok kadın şiddete, istismara ve tacize uğruyor ve öldürülüyor. Türkiye'de 2020 yılında 419 kadın erkekler tarafından katledildi. Genç kadınlar olarak hayallerimizin ve hedeflerimizin doğrultusunda ilerlemek isterken her gün bir caninin katlettiği kadın olmak istemiyoruz. Tüm bunlara karşı biz öğrencilerin talebi İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun uygulanmasıdır" diye belirtti.
 
Açıklama Sözer şahsında katledilen tüm kadınlar için yapılan saygı duruşunun ardından son buldu.
 
SÖZER'İN EVİNİN ÖNÜNDE ANMA 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) ve Öğrenci Sendikası, Kemal Ayyıldız adlı erkek tarafından katledilen akademisyen Aylin Sözer'in katledildiği evinin önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez, Betül Tuğluk için Sessiz Kalmıyoruz! Kadın Cinayetlerini Durduracağız” pankartı açılırken, “İstanbul Sözleşmesi’ni Uygulatacağız”, “Asla Yalnız Yürümeyeceksin” dövizleri taşındı.Açıklamaya Maltepe Cumhuriyet  Halk Partisi(CHP) kadın kolları ve onlarca kadın da destek verdi.

KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim, erkek şiddetine karşı öfkeli ve kararlı olduklarını belirterek, iktidarın kadınlar öldürüldükten sonra üzgün ifadeler paylaşmalarının yeterli olmadığını ve derhal somut önlemler alması gerektiğini kaydetti.
 
‘TEK VÜCUT OLACAĞIZ’

Ataselim, “Kadınlar mücadele ederse yasaları uygulatacağız. Hiç kimse bize kadın cinayetlerini önlemenin mümkün olmadığını anlatmaya çalışmasın. Bizler kadın cinayetlerini durdurmak için örgütlü, politik bir şekilde mücadele yürüterek tek vücut olup direneceğiz. Şimdi hep birlikte İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını da hep birlikte sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘KATİL VE GÖZ YUMANARIN YILI’

2020'nin kadın cinayetlerinin ve  cinayetlere göz yumanların da yılı olduğuna dikkat çeken Öğrenci Sendikası İstanbul Temsilcisi Arzum Yalçın ise, Türkiye'nin gün geçtikçe bir şiddet, baskı ve zorbalık coğrafyası haline geldiğini belirtti.  "Kadınlar çeşitli bahanelerle öldürülürken katiller iyi hal indirimlerinden faydalanıyor, ödül gibi cezalar alıyor” diye sözlerini sürdüren Yalçın,  “Dün canice katledilen 3 kadından biriydi Aylin Sözer. İstanbul Aydın Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölüm Başkanı’ydı.  Aylin Hoca öğrencilerine her fırsatta iyiyi, doğruyu, güzeli anlatmaya ve öğretmeye çalışan bir öğretim görevlisiydi” dedi.
 
‘ADIM ATILMADIĞI İÇİN ÖLDÜ’

2020 yılında en az 382 kadın cinayetinin kayıtlara geçtiğini hatırlatan Yalçın, “Memleketin dört bir yanında kadınlar çeşitli bahanelerle öldürüldü” dedi. Hüzünlü ve öfkeli olduklarını dile getiren Yalçın, “Ülkemizde kadın katilleri elini kolunu sallayarak gezebildiği ve iyi hal indirimlerinden faydalanabildiği için öfkeliyiz. Yetkililer kadınların katledilmesini önleyebilecek adımlar atmadığı ve hocamız hayatının baharında bizden koparıldı” diye belirtti. 

“İstanbul Sözleşmesini Uygula” Kampanya Grubu Kadıköy’de bulunan İskele Meydanı’nda yaptıkları açıklama ile kadın katliamlarını kınadı.

Açıklamada, “Erkeklerin şiddeti her gün kadınları öldürüyor. İsyandayız" pankartının yanı sıra " Katledilen kadınlar isyanımızdır" ve  " Bu ülkede kadın katliamı var" dövizleri taşıyan kadınlar, “Kadınlar birlikte güçlü" ve " Kadın cinayetleri politiktir" sloganları attı.Açıklamaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm katıldı.

Basın metnini grup adına okuyan Eylem Saruca, katilleri tanıdıklarını belirterek, kadın katliamlarının artmasında cezasızlık politikasının etkili olduğu söyledi. Saruca İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması çağrısı yaptı.

ANKARA

Ankara Kadın Platformu, iki gün içerisinde 4 kadının erkekler tarafından katledilmesini protesto etmek için Çankaya Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Onlarca kadının katıldığı açıklamada “Aylin, Selda, Vesile, Betül katledilen kadınlar isyanımızdır” pankartı açıldı. Polis tarafından alınan ablukaya karşı açıklama yapan Ankara Kadın Platformu adına Betül Koca basın metnini okudu.

Kadınların eşit, özgür ve adil bir yaşam mücadelesi büyüdükçe, erkek egemen sistemin saldırılarının da kendisini örgütlediğini kaydeden Koca, kadınların cezasızlık politikaları ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmamasının bedelini yaşamlarıyla ödediklerini söyledi. Sadece dün 3 kadın öldürüldüğünü vurgulayan Koca esas katillerin kadını koruyamayan devlet ve yargı olduğunu söyledi.

‘KATİLLERİ TANIYORUZ’

“Adaleti sağlayamayan saraylara isyan ateşi Arjantin’den Polonya’ya Türkiye’den Meksika’ya yükselmeye devam edecek” diyen Koca, “Kazanımlarımıza saldırmaya devam eden erkek egemen sisteme onun tüm aygıtlarına bir kez daha sesleniyoruz. Katilleri tanıyoruz. Eril zihniyetin ve cinsiyetçiliğin mevcut politikalarla beslenerek kadın cinayetlerini cesaretlendirdiği, taciz ve tecavüzü Ümitcan Uygun’lar ve Musa Orhan’ları serbest bırakarak, ödüllendirildiğini görüyoruz” dedi.

‘BU ÜLKEDE KADINLAR ÖLDÜRÜLÜYOR’

“Bu ülkede kadınlar öldürülüyor” diyerek, iktidara seslenen Koca, şöyle devam etti: “Bu ülkede kadınlar kadın katilleri ve şiddet faili erkekler tutuklansın diye sosyal medyadan adalet arıyor, kadınlar her gün yaşamak ve yaşatmak için mücadele ediyor. Peki ilk imzacısı olmakla övünen devlet neden İstanbul Sözleşmesini etkin uygulamıyor? Uygulamakla sorumlu olduğunuz sözleşmeden vazgeçerek kadınların yaşam güvencesini nasıl ortadan kaldırırsınız?” diye sordu.

‘YAŞAMAK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

Yaşamak ve yaşatmak için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirten Koca, “‘Aile düzeni’ adı altında kadınlara rol biçmekten vazgeçin, erkekleri kışkırtmaktan ve yanlarında durmaktan vazgeçin. 6284 ve İstanbul Sözleşmesini etkin uygulatarak yükümlü olduğunuz sorumlulukları yerine getirin. Çünkü kadınlar haklarını ve hayatlarını sizin insafınıza bırakmayacak. Çünkü kadınların taşan sabrı ve direnişteki ısrarı uykularınızı kaçıracak” ifadelerinde bulundu.

Yapılan açıklama ardından katledilen kadınlarının isimleri okundu.

Açıklama, “Jin, Jiyan, Azadi”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Kadın Cinayetleri Politiktir” sloganlarıyla son buldu.