Katledilen kadın siyasetçiler anıldı: Mücadeleleri bize bir miras

img
BATMAN - Paris ve Silopi’de katledilen 6 Kürt kadın siyasetçinin anıldığı anmada konuşan HDP’li Feleknas Uca, “Paris katliamı ile Silopi katliamını birbirinden bağımsız görmüyoruz. Mücadeleleri dünyanın her yerinde hayat bulmuş durumda" dedi.
 
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman İl Örgütü ile HDP Kadın Meclisi, Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez ile Şırnak’ın Silopi ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği 4 Ocak 2016’da katledilen Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır'ı andı. HDP Merkez İlçe Örgütü binasında yapılan anma etkinliğine, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Batman Milletvekilli Feleknas Uca, Batman Belediyesi Eşbaşkanı Songül Korkmaz, Barış Anneleri Meclisi, TJA aktivistleri, il ve ilçe yöneticisi kadınlar katıldı. Anma, saygı duruşunun ardından katledilen siyasetçileri anlatan sinevizyon gösterimiyle devam etti. Anmada katledilen 6 kadının fotoğraflarının bulunduğu masaya gül ve mumlar bırakıldı. 
 
‘MÜCADELELERİ BİZİM İÇİN MİRAS’
 
Anmada ilk olarak konuşan HDP Batman İl Eşbaşkanı Fatma Ablay, kadın mücadelesine karşı yürütülen büyük bir komplo sonucu 6 kadının farklı tarihlerde katledildiğini belirterek, 6 kadının mücadelesinin miras kabul edilerek yaşamın her alanında sürdürüldüğünü söyledi. 
 
Özgür bir toplum yaratma mücadelesi veren 6 kadının vahşice katledildiğini ifade eden Batman Belediyesi Eşbaşkanı Songül Korkmaz, "Arkadaşların öldürülmesi kadınlara bir gözdağı amacı taşıyordu. Arkadaşlarımızın öldürülmesiyle birlikte kadın mücadelesinin bitirilmesi isteniyordu. Ancak onların bıraktığı mücadele anlayışı şuan dünyanın her yerinde kendisini gösteriyor. Tüm dünya Kürt kadının mücadelesinden bahsediyor. Bu miras büyük bir miras" diye belirtti. 
 
‘DEMOKRASİNİN DEĞİL ACININ KENTİ’
 
Daha sonra konuşan HDP Batman Milletvekilli Feleknas Uca da, kadın mücadelesinin anlatılamayacak kadar büyük olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: "Paris'te yaşamını yitiren 3 arkadaşımızın mücadelesine yakından şahit oldum. Mücadele azimleri direnişleri ve kararlı duruşlarına milyonlarca insan da şahit oldu. Cezaevleri, sürgün ve işkencede hep direndiler. Kadın direnişinin sembol isimleri arasında yer aldılar. Bu direnişleri kadın düşmanları tarafından görüldü ve hedef haline geldiler. 9 Ocak günü Paris’te vahşice katledildiler. Paris, Kürtler için demokrasinin merkezi değil acının kenti. Bununla yetinmeyenler Silopi’de 3 kadını daha katlettiler. Paris katliamı ile Silopi katliamını birbirinden bağımsız görmüyoruz. Katliamın MİT tarafından yapıldığı gün geçtikçe açığa çıktı. Zaten bunu gizleme gereği bile duymuyorlar.” 
 
Uca, faşizm ve ihanette karşı direnen kadınların geride büyük bir mücadele mirası bıraktığının altını çizerek, "Sara arkadaş öldürülmeden kısa bir süre önce birlikteydik. Sara arkadaşın Avrupa’da gitmediği ev yoktu. Türkiye'nin engellemelerinden kaynaklı cenazesine katılmamam büyük bir üzüntü oldu. Bu durum halen devam ediyor. Onların mücadele anlayışı şuanda dünyanın her yerinde hayat bulmuş durumda" ifadesinde bulundu. 
 
Yapılan konuşmaların ardından anma, alkış ve zılgıt eşliğinde atılan “Jin jiyan azadî” sloganıyla son buldu.