Öz savunma atölyelerine katılan kadınlar: Güçlü ve güvende hissediyoruz

  • kadın
  • 09:03 3 Şubat 2021
  • |
img

İSTANBUL - Mor Dayanışma'nın düzenlediği öz savunma atölyelerine katılan kadınlar, bunun sadece fiziksel bir karşı koyuş olmadığını aynı zamanda bilinç geliştirme olduğunu vurguladı. 

Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet ve katliamlar artarken, buna karşı kadınların kullandığı öz savunma mekanizması günden güne büyük bir ivme kazanıyor. Yaşamak ve yaşatmak için öz savunma mekanizmalarına yoğunluk veren kadınların önümüzdeki dönem mücadele hattında öz savunmanın birinci ve öncelikli gündem olarak yerini alacağı görülüyor. 
 
Bu kapsamda 2016 yılında kuruluşunu ilan eden Mor Dayanışma, çalışmalarında öncelikle öz savunma bilinçlendirme atölyelerine yer verdi. 5 yıldır İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Adana, Antakya gibi başlıca illerde çalışmalarına yoğunluk veren Mor Dayanışma, pandemi sürecinde de öz savunma atölyelerini sosyal medya hesaplarında gerçekleştirdi. 
 
Atölyelerde eğitim veren Yeşim Güzel, katılımcılardan Ayşegül Göçmen ve Ezgi Gürer ile öz savunmanın etkileri üzerine konuştuk.
 
'ÖZ SAVUNMA KARŞI DURUŞTUR'
  
Eğitmen Yeşim Güzel, öz savunmanın şiddetin tüm biçimlerine karşı etkili bir karşı duruş olduğunu söyleyerek, kadınların her gün birçok şiddet türüyle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Kadına yönelik şiddetin artık sistematik hale geldiğini belirten Güzel, şiddet uygulayan faillerin en yakınlarında olduklarını dile getirdi. Güzel, “Onay vermediğimiz, rızamız olmayan birçok şeye zorlanıyoruz. ‘Hayır’ dediğimiz için şiddete maruz bırakılıyor ve öldürülüyoruz" diyerek bu nedenle öz savunmanın hayati olduğunu ve geliştirilmesi gerektiği üzerine durdu.
 
KADINLAR YAŞADIKLARINI ANLATIYOR
 
Güzel, birçok ilde sayısız öz savunma atölyelerini gerçekleştirdiklerini burada öz savunma, bilinç yükseltme çalışmalarına yer verdiklerini aktardı. Farkındalığın öz savunmanın çıkış mottosu olduğunu dile getiren Güzel, farklı illerden kadınların katılımıyla düzenledikleri atölyelerde kadınların kendi yaşadıklarını anlattığını bunun üzerine çözüm olanakları geliştirdiklerini söyledi. Güzel, pandemi süresince fiziksel olarak kadınlarla çok fazla yan yana gelemediklerini ancak sosyal medya hesaplarında kadınlarla buluştuklarını ifade etti. 
 Güzel, verdikleri eğitimlerin etkisi şu şekilde anlattı: “Atölyelerimiz çok verimli geçiyor. En çok da bu süreçte bilinç yükseltme çalışmalarıyla büyük bir farkındalık oluşturuyoruz. Kadınların yalnız olmadıklarını, yaşanılan her türlü şiddet taciz ve tecavüz gibi olaylar karşısında bir arada olduğumuzu ve dayanışmadan aldığımız güçle neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. Geleceği inşa etmek şimdiyi dönüştürmekten geçiyor. Kadınların özgür bir şekilde, korkmadan, tüm yaratıcılıklarını kullanarak neler yapabileceklerini bilmeleri ve bu şekilde harekete geçebilecekleri her ana müdahale kapasitelerini geliştirmeleri ve tabii ki kendilerini görmeleri çok kıymetli.” 
 
YAŞAMAK İÇİN ÖZ SAVUNMA HAK
 
Güzel, öz savunmanın kadın örgütleri başta olmak üzere tüm kadınların uzun zamandır gündeminde olduğunu ifade ederek, bunun önümüzdeki dönemde temel ve öncelikli bir gündem olacağı vurgusunu yaptı. Güzel, Türkiye'de kadınların işkence ve yakılarak öldürüldüğüne işaret ederek, "Failler ellerini kollarını sallayarak salıveriliyor, davullarla zurnalarla karşılanıyor. Öz savunmasını gerçekleştiren kadınlar cezalandırılıyor. Yaşamak için öz savunma haktır” diye konuştu. 
 
ŞİDDETE KARŞI ÇIKMAYI ÖĞRENDİM
 
Atölyenin katılımcılarından Ezgi Gürer, atölyelere öz savunmanın “ne demek” olduğunu öğrenmek için katıldığını söyleyerek, “Birçok kez fiziksel, psikolojik, sözlü şiddette maruz kaldım. Tüm bu şiddet türlerine sadece ortamdan uzaklaşarak karşı çıktım. Bu atölyelerde şiddetin her türlüsüne karşı çıkmam gerektiğini öğrendim. Ayrıca öz savunmanın sadece fiziksel bir karşı koyuş olmadığını aynı zamanda bilinç anlamında kişinin kendini geliştirmesi olduğunu öğrendim” dedi. 
 
SES ÇIKARMALIYIZ
 
Katıldığı her atölyenin kendisinde değişimler yarattığını ifade eden Gürer,“Şunu fark ettim ki ne olursa olsun ses çıkarmalıyız. Birlikte mücadele etmeliyiz. Suçlu olan bizler değil, şiddeti, tacizi, tecavüzü gerçekleştirendir" diye konuştu. 
 
Gürer, hayatlarına kast eden ve taciz, tecavüz edenlere karşı öz savunmanın hak olduğunu yineledi.  
 
YALNIZ DEĞİLİZ
 
Haklarını öğrenmek için öz savunma atölyelerine katılanlardan Ayşegül Göçmen ise öz savunmanın bu ülkede yaşayan her kadın için en önemli ihtiyaç olduğunu belirtti. Devletin korumadığı ve haklarını hiçe saydığı bir ülkede kadınların kendilerini korumak zorunda olduklarının altını çizen Göçmen, katıldığı atölyelerde hem haklarını hem de yalnız olmadıklarını öğrendiklerini söyledi. 
 
GÜÇLÜ VE GÜVENDE HİSSEDİYORUM
 
Atölyelerde öz savunmaya dair hukuki, sosyal ve fiziki eğitimler aldıklarını dile getiren Göçmen, "Öz savunma sayesinde kendimi daha güçlü ve güvende hissediyorum. Bu güven hali sadece öz savunmadan kaynaklı değil mücadele verirken tek başıma olmadığımı bilmekten kaynaklı" diye konuştu.
 
MA / Semra Turan