TJA: Tecrit yıkılmadan demokrasiden söz edilemez

  • kadın
  • 11:18 15 Şubat 2021
  • |
img
DİYARBAKIR- PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan uluslararası komplonun 22’nci yıldönümünü kınayan TJA, “Tecrit yıkılmadan özgürlük gelmez. İmralı bir mutlak tecrit sistemidir ve bir an önce lağvedilmelidir” diyerek yerel ve uluslararası bütün güçlere çağrıda bulundu.
 
Özgür Kadın Hareketi (TJA), PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası komployla Suriye’den çıkarılarak Türkiye’ye getirildiği 15 Şubat’ın 22’nci yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Öcalan şahsında halklara dayatılan komployu lanetleyen TJA, Öcalan’a ve bütün siyasi tutsaklara özgürlük talep etti.
 
MUTLAK TECRİT
 
İmralı Cezaevi’nde bütün hukuk normları ve uluslararası sözleşmeler ihlal edilerek mutlak bir tecrit uygulandığı kaydedilen açıklamada, Öcalan’a yönelik hak ihlalleri şu şekilde sıralandı: “Telefon hakkı, ailesi ve avukatları ile görüşme hakkı, basın-yayına ulaşma hakkı tamamen elinden alınmış, tek kişilik hücresinde tecrit edilmiştir. Bütün tutsakların temel hakkı olan avukat ile görüşme hakkı fiili olarak 27 Temmuz 2011’de durdurulmuş, 8 yıl sonra ilk kez 2 Mayıs 2019 tarihinde açlık grevlerinin neticesinde 4 kez daha görüşülebilmiş, sonrasında avukat görüşü yeniden fiili olarak askıya alınmıştır. 2020 yılı içerisinde sadece iki kere telefonda ailesi ile görüştürülmüş, en son kendisinden 10 ay önce pandemi tehdidi üzerine 27 Nisan 2020 yılında haber alınabilmiştir.”
 
İMRALI AYRIMCILIĞI
 
Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve uluslararası güçlerin bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için bir yaptırım yapmadığına işaret edilen açıklamada, “22 yıldır İmralı Adası’nda uygulanırken CPT’nin açık bir şekilde sessiz kalması uluslararası güçlerin etkisi olduğunu, İmralı Adası’na karşı ayrımcı bir şekilde yaklaşıldığını göstermektedir. Son olarak 11-25 Ocak 2021 tarihlerinde Türkiye’ye gelen CPT’nin İmralı Adası’nı ziyaret etmeden dönmesi bizlere bir kez daha göstermiştir ki bu müdahale ve uluslararası komplo devam etmektedir” ifadeleri yer aldı.
 
‘UMUT OLMAYA DEVAM EDİYOR’
 
Komployla Öcalan’ın fikirlerinin halklara ulaşmasının engellendiğine dikkat çekilen açıklamada, “Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik-ekolojik-kadın özgürlükçü paradigmasının yaşam bulması egemenlerin hala en büyük korkusu olmaya devam etmektedir. Fakat Rojava kadın devriminde olduğu gibi fiziken tutsak alınsa dahi Ortadoğu coğrafyası başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde bu paradigma etrafında yaşamlar inşa edilmeye çalışılmaktadır. Sayın Öcalan ideolojisi ile kadınlara, gençlere, farklı inanç ve kimlik topluluklarına özgür bir yaşamın umudu olmaya devam etmektedir. Bugün açlık grevleri ile bu mutlak tecridi yıkmaya çalışan tutsakların inancı ve talebi bu umudun bir göstergesidir” denildi.
 
‘TECRİT YIKILMADAN ÖZGÜRLÜK GELMEZ’
 
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Bizler 22 yıl önce başlatılan bu uluslararası komplonun devam ettiğinin bilincinde olarak açlık grevini devam ettiren bütün tutsakların taleplerini sahipleniyor ve tecrit yıkılmadan halklara özgürlük gelmeyeceğini yineliyoruz. Bir hukuksuzluk, insan hakları ihlali olarak, uygulanan bütün hukuksuzlukların meşru zemini yapılan İmralı tecridi yıkılmadan demokrasi ve adaletten söz edemeyiz. Kürt sorununun çözümünden söz edemeyiz. Yerel ve uluslararası bütün güçlere çağrımızdır; İmralı bir mutlak tecrit sistemidir ve bir an önce lağvedilmelidir!”