Kadınların gündemi 8 Mart

  • kadın
  • 09:05 24 Şubat 2021
  • |
img

İSTANBUL - Dünyada ayrımcılığın olmadığı tek günün 8 Mart olduğunu belirten feminist avukat Diren Cevahir Şen, “Elimizdeki en güzel güçte dayanışma. Farklılıklarımıza sahip çıkarak dayanışmayı büyütelim” çağrısında bulundu.  

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne hazırlanan kadınların gündeminde erkek şiddetine karşı özsavunma var. Cins kırımına karşı mücadele eden kadınlar, 8 Mart’ta alanlarda eşitlik ve özgürlük taleplerini bir kez daha haykıracak.
 
Feminist avukat Nagehan Avçil ve Diren Cevahir Şen, 8 Mart’a giderken, fiziksel, psikolojik ve ekonomik başta olmak üzere her türlü şiddete karşı özsavunmanın önemini değerlendirerek, kadınları hakları için alanlara davet etti. 
 
TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜ 
 
Erkek egemenliğinin hakim olduğu bir toplumda, kadınların özsavunma haklarının görmezden gelindiğini belirten Avçil, “Toplumsal yaşamda kadına dayatılan her türlü erk zihniyete karşı kadının özsavunma hakkı vardır. Toplumun özgürleşmesi kadının özgürlüğünden geçer. Kadının özgürleşmediği bir toplumun siyasi, ekonomik, kültürel haklarından bahsetmek mümkün değildir. O nedenle demokratik bir toplum düzeni, kadınların tüm alanlardaki haklarının varlık mücadelesi ile doğrudan ilgilidir” dedi.
 
DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI
 
İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açan iktidarın,  kadınları hukuken savunmasız bırakmayı amaçladığını söyleyen Avçil, “Erk zihniyetin her alanda yenilmesi, mücadeleden geçer. Bu noktada kadınların mücadelesi her alanda demokratik toplumun da inşasını sağlayacaktır” diye belirtti.  Kadınların yaşamın her alanında var olmaya devam edeceklerini belirten Avçil, “Erkek egemen sistemin dayattığı kadın formülasyonunu, bizlere biçtiği kimliği tanımıyoruz. Kadına karşı fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal her türlü şiddete karşı her gün mücadelenin yükseltilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. 
 
TCK’NİN 25’İNCİ MADDESİ
 
Özsavunmanın sadece kadınlar için değil doğadaki bütün canlılar için gerekli olduğunu ve meşru bir hak olduğuna dikkati çeken avukat Diren Cevahir Şen ise, TCK’nin 25’inci maddesinde yer alan “saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez” ifadelerini hatırlatarak, “Buradan da anlaşılacağı gibi, saldırı altında kalan bir kadın, hayatına sahip çıkmaktan başka bir seçeneğe sahip değildir. Aksi halde ölecektir” diye konuştu. 
 
DAYANIŞMA YAŞATIR
 
Kadınların özsavunma hakkının mahkemeler tarafından tanınmamasını değerlendiren Şen, özsavunmada bulunan kadınlara hapis cezaları verildiğini anımsatarak, şöyle dedi: “Kadınlara adeta ‘ya boyun eğ ya da seni hapsederiz’ denmektedir. İşte bu nedenle, kadınlar tüm kazanımlarını edinirken nasıl dayanışma gösterdilerse birbirleriyle bu konuda da aynı dayanışma göstermelidir. Kadınlar öldürülüyor, taciz ediliyor, tecavüze uğruyorlar. Kadın dayanışması olmadan bedenimize, var oluşumuza yönelik saldırıları defetmek oldukça güç. Dayanışma yaşatıyor çünkü.” 
 
Hakları için mücadele eden tüm kadınları 8 Mart’ta alanlarda olmaya çağıran Şen, “Kadınları özgürleştirecek tek şey kadın dayanışması. Elimizdeki en güzel güç de bu dayanışma. Kadınların bir araya geldikleri, dünyada ayrımcılığın olmadığı tek gün 8 Mart. Dayanışmamıza ve farklılıklarımıza sahip çıkarak dayanışmayı sürdürelim, büyütelim” dedi.