Gazetecilikte cinsiyetçiliğin boyutu: Tecavüz, ayrımcılık, hakaret

img
HABER MERKEZİ - RSF'nin hazırladığı rapor, kadın gazetecilerin hem gazetecilik mesleğinin getirdiği tehlikelerle hem de cinsiyetçi şiddetle mücadele etmek zorunda bırakıldıklarını gösterdi. 
 
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 112 ülkede gazetecilikte cinsiyetçiliğin boyutlarını araştırdı. Araştırma sonucunda, "Cinsiyetçilik Gazeteciliğe Zarar Veriyor" başlıklı bir rapor yayınlayan RSF,  kadın gazetecilerin tecavüz tehdidi, fiilen tecavüz, ayrımcılık, hakaret, istenmeyen fiziksel temas, küçümseme, saldırgan davranışlar gibi durumlarla karşılaştıklarını belirtti. 
 
DW Türkçe'nin haberine göre, kadın gazetecilerin mesleklerini yaptıkları sırada cinsiyetçi davranışlara maruz kaldığı özellikle siyaset ve sporda uzmanlaşmış kadın gazeteciler ile kadın haklarını savunan kadın gazetecilerin daha fazla tacizle karşılaştıkları kaydedildi. 
 
Raporda öne çıkan bir birkaç başlık şöyle: 
 
“* Kadın gazetecilere yönelik taciz genellikle internet ortamında, gazetecilik faaliyetinde bulunulan yerlerde veya çalışılan kurum içinde yaşanıyor.
 
* Kadın gazeteciler hem gazetecilik mesleğinin getirdiği tehlikelerle hem de cinsiyetçi şiddetle mücadele etmek zorunda kalıyor.
 
* Kadın gazetecilerin yüzde 73’ü çoğunlukla internet üzerinden tehdit ediliyor. Buna örnek ise, Hindistan‘da araştırmacı gazeteci olarak görev yapan Rana Ayyub'un her gün tecavüz ve ölüm tehditleri alması gösterildi. İnternette, Ayyub’a ait olduğu iddia edilen sahte bir pornografik video da paylaşılmıştı.
 
*Brezilyalı kadın gazeteciler de fiziksel temastan şikayetçi. Brezilyalı kadın gazeteciler, futbol fanlarının kendilerine sarılması, öpmesi gibi istemedikleri fiziksel temaslara maruz bırakılıp taciz edildiklerini söyledi.”
 
RSF'nin hazırladığı raporda #MeToo hareketine de değinilerek, "#MeToo hareketi daha fazla olayı ortaya çıkardı" denildi.