‘Erkek olsa bu cezayı isteyecek miydiniz?’

img
ADANA - Sistematik şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek’e karşı özsavunma yaparken ölümüne neden olan Fikriye Özbek, duruşmada yaşadıklarını anlatırken, avukatı, mahkeme heyetine "Fikriye erkek olsaydı bu şekilde ceza isteyecek miydiniz?” diye sordu.  
 
Adana'da 3 Eylül 2020'de şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek’i öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanna Fikriye Özbek'in üçüncü duruşması Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. "Eşi kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanan Özbek, duruşmaya tutuklu bulunduğu Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi'nde, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, Özbek'in ailesi, avukatlar ve Adana Kadın Platformu da hazır bulundu.
 
SİSTEMATİK ŞİDDET 
 
İddia makamı esasa dair mütalaasını sundu. Mütalaada, Özbek'in "Eşi kasten öldürme" iddiasıyla cezalandırılıp, haksız tahrik indiriminin uygulanmasını talep etti. Mütalaaya karşı beyanda bulunan Özbek, "Bana zarar verirken zevk alıyordu. Elinde silahla sürekli tehdit ediyordu. Yıllarca bu şiddeti çektim. Ben suçsuzum” dedi. 
 
TAHLİYE EDİLSİN 
 
Fikriye Özbek’in avukatları müvekkillerinin tahliyesini talep etti. ÇHD İkinci Başkanı avukat Ümit Büyükdağ da, Özbek hakkında tahliye talebinde bulunarak, “Fikriye’yi bir kadın olarak değil 17-18 yaşında bir erkek çocuğu olarak düşünün. Kardeşi tarafından sürekli şiddet gördüğünü ve işkence gördüğü bir anda onu öldürdüğünü düşünün.  Bir erkek olarak düşündüğünüzde bakış açınız değişecektir. Erkek olsaydı bu şekilde ceza isteyecek miydiniz?” diye sordu.  
 
Avukat Sevil Aracı Bek de, olaya tanık olan çocuğun da olay gecesini aynı şekilde anlattığını, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan yeni bir rapor alınmasını talep etti. Raporu yeterli olarak değerlendiren mahkeme talebi reddetti. 
 
Mahkeme heyeti, Özbek'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Nisan'a erteledi.
 
23 ADET SUÇDAN KAYDI VAR
 
Duruşma sonrası Adana Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Adana Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının kadınların hayati için önemli olduğuna vurgu yaptı. "İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Fikriye hapiste olmazdı” diyen avukat Ümit Büyükdağ, Özbek'in çocuk yaşta evliğe zorlandığını, yıllarca şiddet gördüğünü belirterek, "Fikriye, kollarındaki derin yanık izlerini yaşadığı işkencesinin delili olarak vücudunda taşıyor. Fikriye’nin öldürmekle suçlandığı Hakan Özbek’in telefonundaki fotoğraf ve videolar mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi tarafından incelendi. Telefonda Hakan Özbek’in silahla, bıçaklarla boy boy fotoğrafları, Fikriye’nin dövülmüş halde fotoğrafları, yerlerde kan izleri, uyuşturucu madde üretiminde kullanan bitkilerin görüntüleri vardı. Hakan Özbek’in 23 adet suç kaydı olduğunu da önceki duruşma mahkemeye sunmuştuk” diyerek, Özbek'in yaşadıklarını anlattı.
 
KORUNAMADI 
 
Özbek’in şiddet gördüğü zaman 183 şiddet hattını arayıp ihbarda bulunduğunu söyleyen Büyükdağ, “Bu ihbar neticesinde polisler eve geldiğinde Hakan Özbek’in kendisini tehdit etmesi yüzünden yine şikayetçi olamamış. Görevliler de bir şey yapmadan gitmişler. Oysa gelen görevliler şikayet olmasa da Fikriye ve çocuklarını alıp güvenli bir yere götürmüş olsalardı, Fikriye yaşadıklarını anlatabilir, şiddetten kurtulmak için adım atabilirdi. Yani Alo 183 görevlileri, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulasalardı, Fikriye kendisine şiddet uygulayan erkekten kurtulabilir, bugün cinayetle yargılanıyor ve hapis yatıyor olmazdı” dedi. 
 
İSTANBUL SÖZLŞEMESİ İÇİN EYLEM 
 
Büyükdağ son olarak, İstanbul Sözleşmesi için yarın saat 17.30’da Atatürk Parkı’nda, Pazartesi günü de 15.00’te Haydaroğlu Mahallesi’nde kadınlara bir araya gelerek basın açıklamasında bulunacakları bilgisini paylaştı.