Annesini erkek şiddetinden kaybeden Baran: İstanbul Sözleşmesi uygulansın

img

DİYARBAKIR - Diyarbakır’da İstanbul Sözleşmesi’ne “geri dön” çağrısında bulunan kadınlardan Ayşe Baran, 12 yaşında zorla evlendirilen annesinin de erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiğini belirterek, fesih kararının geri çekilmesini istedi. 

Günde en az 4 kadının erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği bir tabloda 20 Mart Cumartesi gecesi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) raporuna göre, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiği Mart ayında 28 kadın katledildi, 19 kadın ise şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Kadın cinayetleri ve çocuklara yönelik şiddet bu kadar yaygınken, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye tepkiler sürüyor. 
 
Diyarbakır’da mikrofonlarımıza konuşan kadınlar, Sözleşme’nin önemine dikkati çekerek, uygulanmasını istedi.
 
'ANNEM DE ÖLDÜRÜLDÜ'
 
Ayşe Baran, her gün kadın cinayetlerinin yaşandığını ve kendi annesinin de babası tarafından katledildiğini söyledi. Sözleşme’nin feshine karşı olduğunu ifade eden Baran, “Benim annem de kadın cinayetinde yaşamını yitirmiş bir kadın. 12 yaşında zorla evlendirilen annem, yıllarca evin içinde babam tarafından şiddet gördü. Biz de çocuklar olarak birebir yaşıyorduk o şiddeti. Daha sonra 2010 yılında babam tarafından öldürüldü. Hepimiz bu konuda mağduruz. Binlerce kadın evlerinde şiddete uğruyor. Sözleşme en azından kadınlar açısından bir destekti. Bu feshedilme olayını kınıyorum. Sözleşmeyi destekliyor ve uygulanmasını istiyoruz. Sözleşme bizim için imkândı” ifadelerini kullandı. 
 
NEDEN CEZASIZLIK 
 
Sözleşmeyi sahiplenen Şükran Arat, “Bir kadın olarak feshedilmesine karşıyım. Kadın demek varoluş demektir, kadın olmazsa hiçbir şey olmaz. Kadınların özlük haklarının verilmesi gerek. Bu saldırılara karşı kadınlar olarak dayanışmalı ve kenetlenmeliyiz” dedi. Kadın katliamlarının artmasındaki asıl nedenin cezasızlık olduğuna işaret eden Arat, “Failler bakıyor ki hiçbir şey olmuyor, daha fazla saldırıyorlar. Kadın erkek fark etmeksizin bunun karşısında durmalıyız. Kadının hakkı savunulmalı. Sözleşmeden çekilmenin aksine etkin bir biçimde uygulanmalı” diye belirtti.
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN
 
Bağlar Koşuyolu Parkı’nda konuştuğumuz Famiye Çelik, artık televizyon izlemek istemediğini dile getirerek, “Kadınlar her gün şiddete maruz kalıyor, anneler çocuklarının gözü önünde katlediliyor. Kadınlar adliyeye gidiyor, karakolda şikayetçi oluyor ama failler serbest bırakılıyor. Bunların ceza almaları gerek. Televizyon izlemekten psikolojimiz bozuldu. Kadınlara yapmadıklarını bırakmıyorlar. Erkek ‘Barışacağım’ diyor gidip katlediliyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinler, uygulasınlar, gündeme getirilsin, kadınların arkasında durulsun” dedi. 
 
ÜZERİ KAPATILAMAZ
 
Kadına yönelik şiddeti kınayan Nurdan Tunç da, sözleşmenin uygulanmasını isteyenlerden. Konunun tartışılması gerektiğinin altını çizen Tunç, şunları söyledi: “Çoluğu çocuğu olan kadınlara el kalkıyor, sevgilisi tarafından sırf sevilmediği için öldürülüyor. Böyle olmamalı. Yeterli ceza da verilmediğin de erkekler daha rahat davranıyor, daha fazla şiddet uyguluyor. İstanbul Sözleşmesi konuşulsun, tartışılsın, üstü kapatılacak bir konu değil.” 
 
KADINLARA ÇAĞRI 
 
Fatma Güldalıdır ise, çekilme kararına karşı tepkisini “Televizyondan bakıyoruz herkes eşlerini öldürüyor, bununla yetinmeyip çocukları da öldürüyorlar. Çok kötü bir şey bunu kınıyoruz. Sözleşme güzel bir şey en azından kadınlar ve çocuklar korunurdu. Yaşamak istiyoruz, sözleşme istiyoruz. Kadınlar bir olsun ve sokakta haykırsınlar” şeklinde dile getirdi. 
 
Güldalıdır, ayrıca çekilmeye karşı ortak ses vermeye çağırdı.