‘İstanbul Sözleşmesi kadınların kalesi ve düşmeyecek’

  • kadın
  • 09:02 13 Nisan 2021
  • |
img

DERSİM - İstanbul Sözleşmesi’ni “kale” olarak tarif eden Dersim’deki siyasi parti, kurum ve sendika temsilcisi kadınlar, toplumun tüm kesimlerine çağrı yaparak, “Kaleyi tekrar inşa etmek için her kesimin, mücadelede ısrarcı olması lazım” dedi.  

Türkiye’de kadınlar, sokak ortasında cinsel saldırıya uğrayarak, katledilmeye devam ediyor. Kadına yönelik şiddetin hat safhada olduğu bir süreçte ise Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi toplumun tüm kesiminin tepkisine neden oldu.
 
Dersim’de Yeni Demokrat Kadın aktivisti Dilek Kurban, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş Dersim Şube Başkanı Şükran Yılmaz, Sözleşme’nin kadınların “kalesi” olduğunu belirterek, toplumun her kesimine Sözleşmeyi sahiplenme çağrısı yaptı. 
 
KADIN MÜCADELESİNİN KALESİ 
 
Yeni Demokrat Kadın aktivisti Dilek Kurban, Türkiye’de kadın cinayetlerinde bir artışın yaşandığını belirterek, “Devlet kadına karşı suç işleyen erkekleri bir kapıdan içeri alıp, diğer kapıdan çıkarıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, taciz ve tecavüzcüleri koruduğunun bir göstergesi. ‘Ankara Sözleşmesi’ gibi kendi istedikleri doğrultusunda bir sözleşme gündeme getirdiler. Fakat İstanbul Sözleşmesi, bizim kazanılmış hakkımız, kimse elimizden alamaz. Bununla birlikte İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmeye karşı ses çıkaran kadınlara gözaltı ve baskılar uygulanıyor. Bu tür baskılar bizi yıldıramaz. Unutulmasın ki, bu ülkede kadınlarımız birçok zulüm gördü, taciz ve tecavüzle karşı karşıya kaldı ancak kadınlar korkmadı, yılmadı, sindirilmedi” ifadelerini kullandı.
 
YARATILAN ALGI 
 
HDP Dersim İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil de, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmedeki amacın “eril anlayışa destek” olmak olduğunu ifade etti. İktidarın “Biz kendi geleneklerimizi, kadınlarımızı koruruz” açıklamasının samimi olmadığını belirten Yeşil, şöyle dedi: “Erkeklerde ‘kadınları rahat rahat öldürebiliriz’ algısı oluştu. Kadın cinayetleri, taciz, tecavüz ve şiddet olaylarında bir cezasızlık politikası vardı ancak fesih kararıyla ‘Hükümet İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiyse bundan sonra suçlardan sıyırabiliriz’ algısı yaratıldı. Cinayetler meşrulaştırıldı diyebiliriz.” 
 
HEDEF SİNDİRMEK 
 
Cinayet işleyenlerin yargılanmadığı bir süreçte mücadele eden kadınların gözaltına alınıp, tutuklandığını ifade eden Yeşil, kadınlar üzerinden topluma korku salınmaya çalışıldığını vurguladı. Bunun son örneğinin ise, Diyarbakır’da yaşandığını söyleyen Yeşil, geçen hafta Diyarbakır’da Rosa Kadın Derneği’ne bir yıl içinde yapılan ikinci polis baskınını gösterdi. Sistemin kadınların direngen mücadelesinden korktuğuna dikkati çeken Yeşil, “Bu nedenle kadın mücadelesi hedef alınıyor. Kadın mücadelesi tutuklama veya göz altılarla bitirilecek bir mücadele değil” dedi. 
 
HERKESİN KAYBI OLUR
 
DİSK Genel-İş Dersim Şube Başkanı Şükran Yılmaz ise, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin sürpriz olmadığını söyledi. Sistemin toplumda “dindar ve kindar” nesiller yaratmak istediğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu: “Kadını özgüveniyle, tercihleriyle toplumsal bir varlık olarak görmek istemiyorlar. Tabi ki İstanbul Sözleşmesi biz kadınlar için bir kaleydi. Kaleyi tekrar inşa etmek için her kesimin, mücadelede ısrarcı olması lazım. Çünkü Türkiye’de kadına şiddet en çok AKP döneminde yaşandı. 20 yıllık iktidarları sürecinde kadın cinayetleri arttı. Kadınlar ölümün her türlüsünü gördü. Kadınlar açısından çok riskli bir anlayışa karşı karşıya olduğumuzun da farkındayız. Bu anlayış sadece kadının kaybı değil, bütün dünyanın kaybı olur. Demokratik güçlerin, ötekinin, sosyalizme inanan herkesin kaybı olacak. Bu yüzden sadece kadınlar değil, tüm toplum mücadelenin sonuna kadar arkasında olması gerekiyor.”