Federe Kürdistan Bölgesi’nde başlayan ekonomik, siyasal ve sosyal krizle birlikte yurttaşlara dönük baskılar da arttı. Özellikle bu politikalara karşı ses yükseltenler, KDP güçleri tarafından alıkonuluyor. Son olarak Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) üyesi 3 kadın, DAİŞ’in, Êzidîlere yönelik 3 Ağustos 2014’te gerçekleştirdiği fermanın yıldönümü dolayısıyla Şengal’den döndükleri Hewlêr’de KDP asayişi tarafından alıkonuldu. Bunlardan Xewla Mihemed Hesen ve Seyran Ehmed Hesen 33 gün sonra serbest bırakılırken, Ciwana Ebdulbaqî’den ise 53 gündür haber alınamıyor. 

 

Ebdulbaqi’nin durumunu ve kadın tutukluların maruz kaldığı uygulamaları RJAK Diplomasi üyesi Necbir Efrîn, Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.  

 

AVUKATLARA ENGELLEME

 

Efrîn, üyeleri olan Ciwana Ebdulbaqi’den bugüne sadece ailesiyle bir kez telefonla görüştüğünü belirterek, “Bugüne kadar kendisiyle yüz yüze bir görüşme sağlanmış değil. Görüşme için gönderdiğimiz avukatlar da kabul edilmeyerek geri gönderiliyor. Kanunları gerekçe göstererek bize zorluk çıkartıyorlar. Bu durumu daha da uzatmak istiyorlar. Biz Ciwana’ya ulaşmak için birçok yol ve yönteme başvurduk. Ama her seferinde farklı uygulamalarla engellendik"  dedi.

 

KADINLARA TEHDİT

 

Diğer iki üyelerinin de kefalet ödenmesi ardından bırakıldığını aktaran Efrîn, arkadaşları üzerinde RJAK'ta yer almamaları ve çalışma yürütmemeleri üzerinden psikolojik baskı uygulandığına dikkat çekerek, "Bu yöntemi uygulayarak çalışmalarımızı tamamıyla durdurmak istiyorlar. Kadınları gözaltına aldıklarında özellikle korku psikolojisini devreye sokarak onları evlerinde oturmalarını zorluyorlar. ‘Kadın çalışmalarını yürütürseniz ya da onların yaptığı eylemlerde yer alır veya katılırsanız size karşı yaklaşımımız çok farklı olur’ diyorlar. Bu yöntemle bölgede ki çalışmalarımızı tamamıyla durdurmak ve kurumumuzu tasfiye etmek istiyorlar” diye konuştu.  

 

TÜRKİYE İLE BENZERLİK

 

Federe Kürdistan Bölgesi ile Türkiye arasındaki benzerliğe dikkat çeken Efrîn, "Çok stratejik ve özel savaş uygulamaları devrede. Bölgede tutuklu kadın gazetecilerin ve siyasetçilerin sayısı da oldukça fazla. Türkiye ve Bölge Hükümeti arasında herhangi bir fark yok. Türkiye’de hükümetin tutuklulara dönük politikası neyse burada da öyledir. Çünkü zihniyet de, sistem de aynı. Boş gerekçelerle çok rahat ceza verebiliyorlar" ifadelerinde bulundu.  

 

ESİR MUAMELESİ

 

Tutuklulara dönük ciddi hak ihlallerinin yaşadığını aktaran Efrîn, şunları kaydetti: “Bölgede kanunlar hiçbir şekilde uygulanmıyor. KDP, gözaltına aldığı kişilere aylarca esir muamelesi yapıyor ve mahkemeye çıkartılmadan tutuklayabiliyorlar. Tek başına hücrede bırakılıyor ve kanun adına, hukuk adına bir şey yok. RJAK olarak kadın tutuklularla birçok defa görüşme gerçekleştirmek istedik. Ama bu talebimiz hiçbir şekilde karşılanılmadı. Hukuk, hak ve kanunları tanımıyorlar."

 

Efrîn, kadınlara yönelik özel politikalar karşısında geri adım atmayacaklarını ve mücadeleyi büyüteceklerini ifade etti.  

 

MA / Zeynep Durgut