Beyaz baretli kadınlar algıları yıkıyor

  • kadın
  • 09:07 17 Aralık 2021
  • |
img
İZMİR - Kadın mühendisler, cinsiyetçi şantiyelerde “Beyaz Baretli Kadınlar” projesiyle algıları yıkıyor. Toplumsal cinsiyet eğitimlerinin verildiği projede, eşitlik hedefleniyor. 
 
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi üyesi kadınlar, şantiyelerde erkek egemen yapıyı kırmak ve üniversitelerden mezun olacak kadın mühendislerin mesleğe emin adımlarla başlaması için 2019 yılında “Beyaz Baretli Kadınlar” projesi başlattı. 
 
Kadın öğrencilere meslekte eşitlik ve avantaj sağlamayı amaçlayan proje 3’üncü yılına girerken, İzmir’deki devlet üniversitelerinin İnşaat Mühendisliği bölümünde okuyan kadın öğrencilere (menti), mesleki olarak donanımlı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair eğitimler veriliyor. 
 
Öğrencilerin meslek hayatlarına daha özgüvenli başlamalarını hedefleyen proje dönemi boyunca her öğrenci mentinin bir öğrenme ortağı mentorü oldu. Bu süreçte hem teknik hem de toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri olarak da toplumsal cinsiyet rolleri, kadına yönelik şiddet, mücadele mekanizmaları ve iş yeri tacizi gibi eğitimler veriliyor.  
 
PROJE 3’ÜNCÜ YILINDA
 
İMO İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, 3’üncü yılına giren “Beyaz Baretli Kadınlar” projesine dair konuştu.Ulutaş, kadın mühendisler olarak mühendislik mesleğini yaparken karşılaştıkları ayrımcılığa dair fikir ve görüşlerini projeye dönüştürdüklerini ifade etti. Ulutaş, “Bunun bir projeye dönüşmesi ya da öğrencilere destek olunması anlamında harekete geçirilmesi noktasında kadın komisyonumuzla birlikte karar verdik. Yaşadığımız ayrımcılığa bu mesleğe adım atacak yeni öğrencilerin maruz kalmaması için ‘beyaz baretli kadınlar’ projesini başlattık” dedi.
 
ŞANTİYERLER CİNSİYETÇİ
 
Toplumda birçok mesleğin “erkek mesleği” olarak gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Ulutaş, inşaat mühendisliğinin de erkek mesleği olarak görüldüğünü aktardı. Bu durumun toplumda kadın ve erkeğe biçilen rollerle ilgili olduğunu aktaran Ulutaş, kadınların mesleği seçerken, okurken ve çalışırken sürekli bu baskıya maruz bırakıldığını söyledi. 
 
130 BİN MÜHENDİSİN YÜZDE 11'İ KADIN
 
130 binin üzerinde mühendisin olduğunu ancak bunun sadece yüzde 11’inin kadınlardan oluştuğunu aktaran Ulutaş, üniversitelerde kadın öğrencilerin sayısının ise yüzde 10 civarında kaldığını sözlerine ekledi. Ulutaş, “Dolayısıyla en başından beri ‘bu meslekte ne işin var? Şantiyede niye çalışıyorsun? sorularıyla karşı karşıya kalıyoruz. Genelde okul sıralarında ise şakayla karışık ifadeler kullanılarak, ‘neden buradasınız? mezun olunca ne yapacaksınız?’ soruları soruluyor. Mühendislik bölümünde kadın oranı çok az olduğu var olanlar da bu söylemlere maruz kalıyor” diye belirtti. 
 
TOPLUMSAL CİNSİYET EĞİTİMİ
 
“Proje gerçekten bir ihtiyaçmış. İlk kez bu kadar kadın mühendisi bir arada gördük” diyen Ulutaş, öğrencilerin hem odaya hem de projeye bakışının kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Ulutaş, “3’üncü yıla girdik. Aynı heyecanla başladığımızı da görüyorum. Proje kapsamında öğrencilere teknik anlamda ve toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili de eğitimler sunuyoruz ve destek oluyoruz. Buradaki amaç ayrımcılığın farkında olmalarıdır. Önemli olan bu farkındalığı yaşadıktan sonra buna itiraz etmektir. Dolayısıyla o gücü vermeye çalışıyoruz. Bu projenin de en önemli ayaklarından biri toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri. Öğrencilere özellikle ciddi anlamda bir katkıda bulunuyor. Proje ile öğrencilerimizin değişimine şahit oluyoruz. Bu etkileşim bir güç doğuruyor. Bu güçle hareket edebilmek bir güvende kazandırıyor bizlere. Gün geçtikçe de çoğalıyor” diye belirtti.  
 
78 KADIN EĞİTİLDİ
 
Birinci yılda sadece kadın öğrencilere meslektaşlarının mentorlük ettiğini aktaran Ulutaş, 2’inci yılda ise mezun olan öğrencilerin projeye dahil olmasıyla birlikte birinci sınıf öğrencilerine onların da mentorlük yaptığını ifade ederek şöyle devam etti: “Aslında kendi içinde gelişen bir proje oldu. Birinci yılda 23 menti, 23 mentor ve koordinasyon ekibi vardı. Burada ilk yıl 3 öğrencimiz mezun oldu ve projede çalışıyorlar. 2’inci yılda 28 menti ve 28 mentor vardı. Aynı zamanda akran mentorlüğü dediğim 4’üncü sınıfın birinci sınıfa mentorlük ettiği sistemde 16 menti, 16 mentor vardı. İkinci yılda daha da büyüdü. Burada da 7 öğrencimiz mezun oldu. Bu yıl başlangıcında da 27 menti, 27 mentorümüz var ve akran mentor olarak ise 8 menti ve mentor var" dedi. 
 
ALGI KIRILIYOR
 
Ulutaş, projenin sadece kendileriyle sınırlı kalmaması ve özellikle erkek egemen meslek gruplarındaki diğer odalara da yayılmasının en büyük amaçlarından olduğunu belirterek, “Özellikle kadın mühendislerin bu projeye sahip çıkması gerekiyor. İş hayatında ve şantiyelerde ne kadar çok olursak bu algıyı daha rahat kırabiliriz. İlk projede yer alacak öğrencilerimizle yaptığımız mülakatta hepsinin gözlerinde mesleğe olan çekingenliği gördük. Bizim yaşadıklarımızı onlarda yaşıyorlar ve bunun zamanla değiştiğini de gördük. Bir arada ve örgütlü olmanın yan yana getirdiği bir güç var. Bunu da fark ettik. Bunun devamını sağlamak da bizim görevimiz” diye konuştu.
 
'MESLEĞİN CİNSİYETİ YOKTUR'
 
“İMO’nun bir projesi ama aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine de sözü olan bir proje” diyen Ulutaş, “Dünyanın yarısı bizsek eşitlik anlamında da aynı noktada olmalıyız. İnşaat mühendisliğinin cinsiyetinin olmadığını söylüyor ve bu işi beynimizle yapıyoruz. Aynı okullarda okuyoruz ve aynı sınava tabi tutularak bir mesleğe sahip oluyoruz. Bunun sonunda da eşit koşullarda bu mesleği icra etmemiz gerekir. Bu noktada kadın öğrencilerin hiç çekingen davranmamaları ve kendilerine güvenmeleri lazım. Bizler her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
MA / Özlem Yayan