Kadınlardan ATK'ye: Özgürlüğe engel olmaktan vazgeç

img

DİYARBAKIR - HDP'li kadın siyasetçiler, Aysel Tuğluk ve diğer hasta tutukluların tahliye edilmesini isteyerek, "ATK, tutukluların özgürlüğü önünde engel olmaktan vazgeçmeli" dedi.  

Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk'un sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Tuğluk, yakalandığı Demans hastalığı nedeniyle günlük ihtiyaçlarını dahi tek başına karşılayamaz hale geldi. Kadın örgütleri başta olmak üzere ulusal ve uluslararası kuruluşlar, Tuğluk'un özgürlüğü için harekete geçti. Türkiye ve dünyadan 43 baro, hukuk ve insan hakları örgütü, Birleşmiş Milletler (BM) çalışma grupları ve raportörlerine “acil müdahale” mektubu gönderdi. Yine "Aysel Tuğluk'a Özgürlük için 1000 Kadın" kampanyası başlatıldı ve 52 ülkeden 6 bini aşkın kadın söz konusu kampanyaya destek sundu. Tüm bu girişimlere rağmen tahliyesi engellenen Tuğluk'un önümüzdeki günlerde yeniden Adli Tıp Kurumu'na (ATK) sevki bekleniyor. Kampanyaya destek veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi kadınlar, Tuğluk'un tahliyesini istedi. 
 
TUĞLUK'UN CESARETİ
 
HDP Kadın Meclisi ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyesi Yasemin Üçer, Tuğluk'a karşı "düşman hukuku" uygulandığını söyledi. Üçer, Tuğluk'un tahliye edilmemesini "Kürt halkına uygulanmak istenen tecrit politikalarının önemli bir resmi" şeklinde nitelendirdi. Tuğluk'un demokratik siyasetin yürütücülerinden olduğunu ve cesur birisi olduğunu vurgulayan Üçer, Tuğluk'a verilen desteğin altında da bu nedenlerin yattığını kaydetti. 
 
Üçer, “Kadınlar her dönem olduğu gibi Tuğluk ve tüm siyasi tutsakları sahiplenmeye devam edecek. Tek kişi kalsa bile bu değişmeyecek. Bu dönemde hukuku göz ardı eden ve talimatla çalışanlar unutmasın ki bunun hesabı sorulacak. Kürt kadınları, demokratik siyasette ısrarla bu ülkeyi ilkeli bir barışla taçlandıracak. Ülkeyi ayrıştırma ve kutuplaştırmayla yönetenler gidecek, tarih direnen Kürt kadın mücadelesini yazacak" diye konuştu. 
 
İLKLERİN SORUMLULUĞUNU ALDI
 
Görevden alınarak, yerine kayyım atanan Diyarbakır Sur Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ise Tuğluk'un Kürt siyasetinde "ilklerin sorumluluğunu almış bir kadın siyasetçi" olduğunu kaydetti. Buluttekin, "İlk eşbaşkanlık deneyiminde tarihe geçmiş, pratikleri, cesareti ve kararlılığıyla kadınlara örnek olmuş bir siyasetçidir. Ödediği tüm bedellere rağmen bir gün bile geri adım atmaması onun mücadele azmindeki inancın sağlamlığında yatmaktadır. Tuğluk, halkının acılarını meclis kürsülerinden, Newroz alanlarına kadar dile getirmiş ve kendini bu davaya adamıştır. Ona karşı geliştirilen bu hukuk dışı politikalar aslında onun şahsında Kürt kadınların mücadeledeki başarılarına ve kararlılığına karşı yapılan uygulamalardır" diye konuştu. 
 
ATK KARARLARI  
 
Tuğluk'un cezaevinde tek başına yaşamını idame ettirmediğine dikkati çeken Buluttekin, ATK'nin hasta tutuklulara dair kararlarını eleştirdi. Buluttekin, "ATK, insanları ölüme terk eden ve iktidar hizmetinde hareket eden bir kurum. Sağlık sorunu olan bir insana 'cezaevinde kalamaz' raporu vermemek etiğe, ahlaka, toplumsal uzlaşmaya yapılmak istenen bir darbedir. Tuğluk'un bilim kurumundan olumsuz yanıtlar alması tamamen siyasidir ve kin gütme odaklıdır. ATK, bir an önce Tuğluk'la birlikte tüm hasta tutsakların özgürlüğü önünde engel olmaktan vazgeçsin" şeklinde konuştu. 
 
KADINLARA ÇAĞRI
 
Tuğluk gibi çok sayıda Kürt siyasetçinin cezaevinde tutulduğunu ve hasta olmalarına rağmen tahliye edilmediğini anımsatan Buluttekin, şunları söyledi: "İçeride ve dışarıda yaşanan bu saldırılar kadın mücadelesinin iktidarı nasıl korkuttuğunu göstermektedir. Tuğluk şahsında susturulmak istenen aslında Kürt kadınların özgür yarınlara olan sevdasıdır. Bugün Aysel Tuğluk için mücadele etmek her kadının şiddete karşı mücadele gerekçesidir. Ona sahip çıkmak kendimize sahip çıkmaktır. Biz sesimizi yükselttikçe iktidar o kadar geri adım atacaktır."
 
Buluttekin, kadın örgütlerine de seslenerek, şöyle devam etti: "Kadınlar başından beri verdikleri desteği daha fazla büyütmeli. Tuğluk öldürülen, şiddet gören, tecavüze uğrayan kadınları kendi davası olarak gören bir Kürt siyasetçidir. Şimdi biz onun davasını kendi davamız olarak görüyoruz. Tüm kadın çevrelerini erkek egemen sistemin kadın düşmanlığına karşı Aysel Tuğluk şahsında ses çıkarmaya çağırıyoruz.”
 
MA / Eylem Akdağ