PKK Lideri Abdullah Öcalan, 9 Ekim 1998 tarihinde başlatılan uluslararası komployla Suriye'den çıkartıldıktan sonra 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edildi. Komplonun ardından başta Türkiye olmak üzere dünya ve bölgede binlerce insan sokağa çıkarak, eylemler gerçekleştirdi. Öcalan'ın Türkiye'ye teslimin edilişinin ilk haftasında 63 kişi bedenini ateşe vererek komployu protesto etti. 

 

 

O dönem komploya karşı güçlü eylem ve etkinliklerin gerçekleştirildiği yerlerden biri de Şırnak’ın Cizre ilçesi idi. Eylemlerin en önünde ise kadınlar yer aldı. Siyahlara bürünerek sokaklara çıkan ve yürüyüşler düzenleyen Cizreli kadınlar, sokaklara astıkları siyah bayraklarla uluslararası komploya tepkilerini gösterdi. 

 

‘NE YAPSAK AZ’ 

 

O yıllarda uluslararası komploya tepkisini siyah elbiseler giyip, oruç tutarak gösteren Asya Oglağı (58), uluslararası güçlerin ihanetinin asla unutulmayacağını belirtti. "Öcalan, halk için değerli biridir” diyen Oglağı, “Onu hiç tanımayanlar, bilmeyenler bile felsefesini esas aldı. Kadınlar onun sayesinde kendini tanıdı. Yapılanlar onun yaptıklarının yanında az kalır. Kürt olduğumuzu bile bilmiyorduk. 15 Şubat'ta 3 gün boyunca oruç tuttuk. Herkes ayaktaydı. Yürüyüşler yapılıyordu, gösteriler yapılıyordu. Herkes o günü siyah giyerek karşılıyordu. Yüzlerce insan onun için kendini yaktı. O gün bizim için siyahtır. O yüzden 15 Şubat'ı asla unutmayacağız. Günler kala ‘kara gün yaklaşıyor’ diyoruz. Ne zaman Sayın Öcalan serbest bırakılır ve müzakere ortamı yaratılırsa Türkiye'ye o zaman barış gelecektir. Herkes işte o zaman huzur bulacak. O, her zaman mazlumun yanında yer aldı. Halen her 15 Şubat geldiğinde hasta değilsem oruç tutuyorum” diye belirtti.

 

KADINLARIN MAMOSTESİ

 

Komplonun gerçekleştirildiği 1999 yılında sokağa çıkarak, tepkisini gösterenlerden biri de 50 yaşındaki Emine Çağırga (Cizre’deki yasakta katledilen ve cenazesi dondurucuda bekletilen Cemile Çağırga’nın annesi) idi. Öcalan’ın fikirleri ve felsefesi sayesinde kadınların direnişte yerlerini aldığını vurgulayan Çağırga, "O yıldan beri her 15 Şubat geldiğinde siyah giyiniriz. O gün elektriklerimizi açıp kapatıyoruz. Bu şekilde 15 Şubat'ı protesto ediyoruz. Bu ay bizim için siyahtır. Sayın Öcalan sayesinde kadınlar birçok kazanım elde etti. Ondan önce kadınlar, evlerinin önüne dahi çıkamıyordu. Kadınlara her şey yasaktı ama O’nun sayesinde çok yol aldık.  O, kadınların mamostesi (öğretmeni) oldu" ifadelerini kullandı. 

 

KARA BİR GÜN

 

Fatma Işık (65) da, o yıl yapılan bütün demokratik eylemlerde yerini aldığını belirterek, şöyle dedi: "Canımızı ortaya koyduk ve vermeye hazırdık. Parklarda çadırlarımızı kurduk, o çadırlarda açlık grevlerine girdik. Doktorlar 'Hepinizin tansiyonu, şekeri var açlık grevine son vermeniz gerekir’ diyordu. Ama biz yine de vazgeçmedik. Ölene kadar da direneceğim. Ruhumuz ve kalbimiz her zaman O’nunladır.” 

 

MA / Zeynep Durgut