Pakize'nin mücadele bayrağını annesi devraldı

img
ŞIRNEX - Silopiya’da sokağa çıkma yasaklarında 2 yoldaşıyla birlikte katledilen Pakize Nayır'ın mücadele bayrağını devralan annesi Behiye Nayır, "Kızım için, hepimiz için sonuna kadar mücadele edeceğim" dedi. 
 
Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Sêvê Demir ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, 4 Ocak 2016’fa zırhlı araçtan açılan ateş sonucu katledildi. 
 
Pakize Nayır 1990 yılında Silopiya’nın Ziristan köyünde dünyaya geldi. Ziristan köyünden Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesine göç eden Nayır ailesi, daha sonra tekrar memleketleri Silopiya’ya döndü. Emekçi bir ailede büyüyen Nayır, çocuk yaşına rağmen ailesiyle birlikte mevsimlik işçi olarak bazen Kurdistan’da bazen de batı illerinde çalıştı. 
 
KOBANÊ’YE SALDIRIDAN ETKİLENDİ 
 
Nayır, ekonomik olarak hayatını idame edebilmek için ilçe merkezinde bir dükkan tutarak, kuaförlük yapmaya başladı. Bir yandan esnaflık yapan, diğer yandan siyasi çalışmalar yürüten Nayır, 2014 yılında DAİŞ’in Kobanê’ye saldırmasıyla mücadelesini büyüttü. Kürt bir kadın olarak Kobanê’ye saldırıya karşı öfkelenen Nayır, annesini de yanına alarak Kobanê sınırında başlatılan nöbet eylemine katıldı. Nayır, Kürt ve kadın kimliğine karşı verdiği mücadelede birçok kadınla tanıştı. Kadınların çeşitli atölyeler yaptığı Kadın Evi Akademisi’ne katılan Nayır, burada yolu bir süre sonra aynı saldırıda yaşamını yitireceği yol arkadaşları Sêvê Demir ve Fatma Uyar ile kesişti. Pozitif yanıyla tanınan Nayır, daha sonra ilçede özyönetimin ilan edilmesiyle birlikte Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı olarak seçildi. Nayır’ın ilk işi, mahalleli çocuklara Kürtçe ders vermek oldu. 
 
Şırnak Valiliği tarafından 15 Aralık 2015’de, ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının birincisi 38 gün sürdü. Nayır, son ana kadar mahallelerde kadınların yanında oldu. İlk yasak ilanında Nayır,  2 yoldaşı Sevê Demir ve Fatma Uyar ile birlikte kaldıkları mahalleden başka bir mahalleye geçmek isterken keskin nişancılar tarafından hedef alınarak, bedenine aldığı 5 kurşunla katledildi. 
 
BU KEZ AİLE BİREYLERİ HEDEF ALINDI 
 
Pakize Nayır, katledildikten sonra, bu kez kız kardeşi evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Birkaç gün gözaltında tutularak daha sonra serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra Nayır’ın kız kardeşi tekrar gözaltına alındı. Bu kez çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve 1 yıl cezaevinde tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Daha sonra Nayır’ın amcası Celalettin Nayır hakkında Pakize’nin cenazesine katıldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatıldı. 
Pakize Nayır’ın katledilişi sadece ailesini değil, başta ilçe halkı olmak üzere tüm Şirnex’i etkiledi. Anne Behiye Nayır (67), kızının katledildiği sokaktan hala geçemiyor. Ancak, kızının uğrunda öldüğü mücadele bayrağını taşımaya da ant içer. Anne Nayır, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Silopiya İlçe Örgütü’nde yönetime geçti. Ardından Barış Anneleri Meclisi’nde yer aldı. Anne Nayır, katıldığı bir eylemde yaşanan katliamlara tepki göstererek, “kadınlar ayağa kalksın” dediği için gözaltına alındı. Anne Nayır, adli kontrol şartı ve 3 aylık ev hapsiyle bırakıldı. 
 
Nayır, katledildiği güne kadar özgürlük mücadelesinden ödün vermezken, anne Nayır da, tüm baskılara rağmen Pakize’nin mücadelesini büyüterek devam ediyor. Anne Nayır, katledilişinin yıldönümünde kızı Pakize’yi anlattı. 
 
İLK SORGULAMALARI
 
1990’lı yıllarda devlet baskısı nedeniyle köyden göç etmek zorunda kaldıklarını söyleyen anne Nayır, “O zaman süreç çok kötüydü. Ziristan köyünden ilçe merkezine göç ettik. Biz çıktıktan hemen sonra köy boşaltıldı. Buraya geldiğimizde çocuklarımız daha çok küçüktü. Pakize burada okul okudu. Burada birkaç yıl kaldıktan sonra Nisêbîn’e göç ettik. Bir süre sonra tekrar Silopiya’ya döndük ve Pakize burada kardeşiyle bir kuaför dükkanı açtı. Küçükken kitap okumayı çok severdi. Küçük yaşında mücadele ile tanıştı. Bana, ‘devlet terörle mücadele ettiğini söylüyor, ama bu verdiği mücadele teröre karşı değil, biz Kürtlere karşı’ diyordu. Daha sonra DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları başladı. Kobanê saldırısı onu çok etkiledi. Onunla birlikte Pîrsus’taki (Suruç) Kobanê sınırında yapılan nöbet eylemine katıldık. Biz döndükten sonra HDP’ye üye oldu” dedi. 
 
PAKİZE’NİN MÜCADELESİNİ SAHİPLENDİ  
 
Kızının mücadele bayrağını devraldığını belirten Nayır, yaşadığı sürece mücadele edeceğini ifade etti. Nayır, “Son damla kanıma kadar bu çocukların hesabını soracağız. Çocuklarımızın katillerini açıklasınlar. Pakize’ler hiç biter mi? Birini öldürsen yerine 20 kadın geliyor. Ben torunuma Pakize adını verdim. Pakize gitti, yerine başka bir Pakize geldi. Ben Pakize’den sonra HDP’ye üye oldum ve daha sonra da yönetiminde yer aldım. O günden beri partide çalışmalardayım. Kızımın mirası için yer aldım. Çünkü kızım bu davayı çok seviyordu. Elimizden geldiği kadar mücadele edeceğiz. Bir eylemde kadınlar ayağa kalksın, erkek şiddetine boyun eğmesin dediğim için gözaltına alındım. Ardından ev hapsiyle cezalandırıldım” diyerek devletin zulmünün bitmediğini söyledi.  
 
"Çocuklarımızı katledenleri cezalandıracaklarına bizi cezalandırdılar" diyen Nayır, “Onların,  mezarımıza da, ölülerimize de saygısı yok. Çocuklarımızın kemiklerini bize kargo ile gönderiyorlar. Mücadele eden kadınların öldürülmesi tesadüf değil, olamaz. Yine Paris’te kadınların hedef alınması tesadüf değil. Allah haklarını yerde bırakmasın. Yaşadığım sürece mücadele edeceğim. Kızım için, hepimiz için mücadele edeceğim” diye konuştu.