CPT’ye 7 bini aşkın mektup: Yeni eylem takvimi açıklanacak

  • kadın
  • 09:20 31 Mayıs 2024
  • |
img

AMED - “Bin kadın, tek ses” etkinlikleri kapsamında Abdullah Öcalan için CPT’ye şuana kadar 7 bini aşkın mektup gönderildiğini belirten TJK-E Sözcüsü Ayten Kaplan, Ağustos ve Eylül ayında gerçekleştirecekleri yeni eylem ve etkinliklerinin planlamasını ileriki günlerde duyuracaklarını aktardı. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan ve 39 aydır haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması, Kürt sorununun çözümü için gerçekleştirilen eylem ve etkinlikler küresel çapta yayılarak devam ediyor. Nisan ayında ikinci aşamaya geçilen kampanyaya Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) de, 4 Nisan’da başlattığı “Bin kadın, tek ses” adlı etkinlikle katıldı. Etkinlikleri kapsamında da 19 Nisan’da Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) mektup gönderme kampanyası başlattı.
 
TJK-E önümüzdeki Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleştirecekleri eylem ve etkinliklere ilişkin yeni takvimi ise Haziran ayında duyurmayı planlıyor. TJK-E Sözcüsü Ayten Kaplan, çalışmalarına dair ajansımıza konuştu. 
 
TJK-E Sözcüsü Ayten Kaplan
 
‘TECRİT SOYKIRIMIN PARÇASI’
 
Abdullah Öcalan’a dönük mutlak tecride değinen Kaplan, amacın Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin yayılmasının önüne geçmek olduğunu söyledi. Aile ve avukat görüşlerinin engellenmesinin “disiplin cezaları” ile hukuki bir kılıfa büründürülmeye çalışıldığını dile getiren Kaplan, “Tek başına hücrede kalan bir insana ne diye disiplin cezaları veriliyor, bunu anlamak oldukça güç. Hem ulusal hem de uluslararası hukuk normları ayaklar altına alınmış durumda.  Bu tecrit Sayın Öcalan’ın şahsına uygulanan bir tecrit değildir. Bu politika, dört parça Kurdistan’da ki Kürt halkının kazanımları ve kimliğine yönelik soykırım planın bir parçasıdır. Maalesef dünya devletleri de sessizliğiyle bu suça ortak oluyor” diye belirtti.   
 
CPT’YE 7 BİNİ AŞKIN MEKTUP
 
“Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanya kapsamında gerçekleştirilen okuma günlerinin yanı sıra kitlesel eylemlerin de gerçekleştirildiğini anımsatan Kaplan, kampanyanın tüm dünyaya yayılması için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Var olan durumda CPT’nin İmralı Cezaevi’nde yaşananlara karşı sorumluluğunu yerine getirmediğinin altını çizen kaplan, “Kadın hareketi olarak ‘Öcalan’ın özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür’ dedik. Dünyanın birçok farklı ülkesinden kadınlar eylemlerimize destek oluyor. Şuana kadar CPT’ye 7 bini aşkın mektup gönderdik. Göndermeye de devam edeceğiz. Mektuplarda CPT’nin bağımsızlığını ve tarafsızlığını yerine getirmesini istiyoruz. Çünkü Türkiye’de yaşanan hukuksuzluğa sessiz kalmak ortak olmak demektir” dedi. 
 
KADINLAR İÇİN ÖNEMİ 
 
Abdullah Öcalan’ın “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle yok sayılan kadın için yeni bir yaşam perspektifi yarattığına dikkati çeken Kaplan, “Dünyanın birçok yerinde devrimler oldu. Kadınlar da bu mücadelede yer aldı. Ancak kadının özgürlüğü bu devrim mücadelesinde yer almasına rağmen yok sayılmıştır. Sayın Öcalan ise kadın özgürlüğünü mücadelenin ana eksenine koydu ve kadının iradesinin ortaya çıkması, toplumdaki yerini bulmasını sağladı. Sayın Öcalan, toplumsal eşitlik sağlanacaksa bunun kadın özgürlüğüyle mümkün olacağını ortaya koydu. Sayın Öcalan ile birlikte tarihin kayıp sayfalarında kalan kadının özgürlük yolu açıldı. Çünkü kadın özgür olmadan toplumda özgür olamaz. Bugün Sayın Öcalan’ın paradigması ile kadınlar siyasi, askeri, ekonomik açıdan kendisini yeniden örgütledi. Kadınlar olarak ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesini yaratan Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü kendi özgürlüğümüz olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
YENİ EYLEM PLANLAMASI
 
Ağustos ve Eylül ayında yapacakları yeni eylem ve etkinliklerin planlamasını ileriki günlerde duyuracaklarını aktaran Kaplan, şöyle devam etti: “Kampanya süreçlerinde dünyanın birçok ülkesinden kitlesel katılımlı eylem ve etkinliklerimiz oldu. Sayın Öcalan’a yönelik sürdürülen tecridin son bulması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için demokrasi ve insan haklarından yana olan herkesin eylem ve etkinliklere destek vermesi gerekiyor. Bu hamleyi büyüterek, Kürt sorunun demokratik çözümü ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerektiğini görmesi gerekiyor.” 
 
MA / Delal Akyüz