KAHDEM Başkanı Kayar: Kadına şiddet insanlık suçudur

  • kadın
  • 09:09 24 Eylül 2019
  • |
img

İSTANBUL - Kadına yönelik şiddete karşı toplumsal bir iradenin varlığına ihtiyaç duyulduğunu belirten KAHDEM Başkanı Avukat Habibe Yılmaz Kayar, "Kadına şiddet insanlık suçudur. Bu suçlarda zamanaşımı kabul edilmemelidir" dedi.

 
Türkiye'de kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetleri artarak devam ediyor. "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun verilerine göre; Türkiye’de 2010 yılında 180, 2011 yılında 121, 2012 yılında 210, 2013 yılında 237, 2014 yılında 294, 2015 yılında 303, 2016 yılında 328, 2017 yılında 409, 2018 yılında 440 ve 2019 yılının ilk 8 ayında 294 kadın öldürüldü. Kadınlara Hukuki Destek Merkezi Derneği (KAHDEM) Başkanı Avukat Habibe Yılmaz Kayar, kadına şiddetin bir insanlık suçu olduğunu vurgulayarak bu suçların zamanaşımına uğramaması gerektiğini belirtti.
 
'KADINA ŞİDDET İNSAN HAKLARI İHLALİDİR'
 
Kadına yönelik şiddettin insan hakları ihlali olup kaynağının da kadınlarla erkekler arasındaki tarihsel güç eşitsizliğinden ortaya çıktığını belirten Kayar, “Toplumdaki kadın erkek eşitsizliği şiddetin kaynağıdır. Sorunun çözümü ise kadını her alanda güçlendirmekten geçiyor. Aksi halde soruna kalıcı çözüm mümkün görünmemektedir. Gündemdeki vahşet kadınların yaşam güvencelerinin sağlanmadığı ve sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğinin göstergesidir” diye belirtti. 
 
‘SÖZLEŞMELERİN GEREĞİ YERİNE GETİRİLMELİ’
 
Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde yasaların yetersiz kaldığını söyleyen Kayar, kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesi için bir takım yeni yasal düzenlenmelerin yapılması gerektiğini ifade etti. Var olan yasaların uygulanmaya konulmadığı sürece bir yararının olmayacağını belirten Kayar, “Hak ve özgürlüklere ilişkin taraf olduğumuz sözleşmeler iç hukuk normudur ve doğrudan uygulanması lazım. Devlet her aşamada bu sözleşmelerin amacını ortaya koyacak şekilde topluma yön vermelidir" ifadelerini kullandı. 
 
‘SÖZLEŞMELER GÜVENCEDE DEĞİL’
 
İstanbul Sözleşmesinin uluslararası alanda bölgesel olarak hazırlanmış ilk Avrupa Konseyi Sözleşmesi olduğunu hatırlatan Kayar, şöyle devam etti: "Türkiye bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülkedir. İstanbul Sözleşmesine taraf ülkeler fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddet türlerini önlemek için gerekli yasal önlemleri almak ve gerekli mekanizmaları oluşturmakla yükümlüdür. 6284 sayılı yasa henüz sözleşme yürürlüğe girmeden iç hukuka yansıması ve düzenleme bulunmayan alanlarda sözleşmesin uygulanacağını açıklayan yasadır. İstanbul Sözleşmesini bırakın uygulanmasını, sözleşmeden çekilme kampanyalarının olduğu dönemde kadının insan haklarını ve yaşam güvencesini geliştiren bütün sözleşmeler güvencede değildir. Yine İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasına atıf yapan 6284 sayılı yasa dahi tartışmaya açılmakta ve adeta kadına yönelik şiddetin serbest bırakılması, şiddetin cezasız kalması savunulur hale gelmiştir."
 
'ZAMANAŞIMI KABUL EDİLMEMELİ'
 
Kadına yönelik şiddetin, sistematik şiddetin sivil biçimi olduğunu vurgulayan Kayar, "Kadına şiddet insanlık suçudur. Bu suçlarda zamanaşımı kabul edilmemelidir" dedi. Kadına yönelik şiddet yasalarının genel anlamıyla yeterli olduğunu dile getiren Kayar, ancak bu yasaların uygulamasında sorunların yaşandığını vurguladı. Kayar, “Bu nedenle eğer yasal düzenleme yapılacaksa sözleşmenin tamamının gereklerinin ele alınarak yerine getirilmesi ve öncelikle çocukların şiddete tanık olmaları halinde; İstanbul Sözleşmesi madde 46/a uyarınca, sözleşmede öngörülen suçların bir çocuğa karşı veya çocuğun huzurunda işlenmesi, ağırlaştırıcı sebep olarak göz önünde bulundurulmalıdır" diye konuştu.
 
'KADINA ŞİDDET SADECE KADIN MESELESİ DEĞİLDİR'
 
Kadına şiddetin önlenmesi için güçlü ve sürekli bir irade oluşturulması gerektiğini ifade eden Kayar, "Bu gerek yürütme, gerek yasama gerek ise yasa uygulayıcıları bakımından sürekli gündemde tutulmalıdır. Kadına şiddet sadece kadın meselesi değildir. İnsan hakları sorunudur. Bu anlamda kadının güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu tarihsel eşitsizliği ortadan kaldıracak bir irade ile mümkündür" şeklinde konuştu.