'Dayanışmayla şiddeti durdurabiliriz'

  • kadın
  • 09:10 24 Kasım 2019
  • |
img
MERSİN – 25 Kasım'da taleplerini haykıracakları yürüyüş öncesi Mersin'deki kadın örgütleri temsilcileri, "Birbirimizle dayanışarak şiddete karşı durmalıyız. Biz birlikte çok daha güçlüyüz" diyerek çağrıda bulundu. 
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne hazırlanan Mersin’deki kadın örgütleri, yarın saat 17.30'da bir araya gelecekleri Kushimoto Sokak'tan Özgecan Arslan Barış Meydanı'na yürüyerek taleplerini haykıracak. Kentteki kadın örgütü temsilcileri kazanılmış haklarını korumak için mücadelelerini büyüteceklerini söyledi. 
 
'İKTİDAR ERKEKLERİ CESARETLENDİRİYOR'
 
Kadın Savunma Ağı üyesi Çiğdem Serin, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenmesi noktasında iktidar tarafından gerekli adımların atılmadığını ifade etti. Yapılması gereken en acil şeyin kadın cinayetlerini engellemek olduğuna dikkati çeken Serin, “Biz istenirse kadın cinayetlerinin önlenebileceğini biliyoruz. Ancak buna karşın 6284 Sayılı Yasa ve İstanbul Sözleşmesine yoğun bir saldırı var. İktidar tarafından, bu yasa ve sözleşmelerin aile kurumunu yıkacağı söyleniyor ve bunun üzerinden manipülasyon yaratılıyor” dedi. 
 
Aile kurumun kapitalist devletler için yaşamsal bir öneme sahip olduğunu belirten Serin, “Kadını şiddete karşı koruyan ve ev baskısından kurtaran bu yasalara saldırıların sebebi, sistemin kendisini kadın emeği üzerine kurmasından kaynaklanıyor. Yalnızca Türkiye’ye ve iktidara değil, tüm dünyaya baktığımızda toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın cinayetleri giderek artarken, buna karşın kadınların direnişi ve isyanı yükseliyor. Bu direniş karşısında da devletler şiddete ve zor yoluna başvuruyor. İktidar bunu direkt kadınlara şiddet uygulayarak değil erkekleri cesaretlendirerek kadınları şiddetle susturmaya çalışıyor” ifadesinde bulundu. 
 
‘YEREL YÖNETİMLERE SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR’
 
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin Şubesi Kadın Sekreteri Elif Yaşar, şiddetle mücadelede en önemli noktanın farkındalık yaratmak olduğunu ve bu anlamda yerel yönetimlere büyük sorumluluk düştüğünü ifade etti. 
 
Yerel yönetimlerin şiddet gören kadınlara yol gösterecek birimlerin oluşturması  gerektiğini dile getiren Yaşar, “Kadınlar için sığınma ve destek evlerinin ve şiddet gördüğünde başvurabileceği bir iletişim ağının olması gerekiyor. Kolluk kuvvetlerinde ise kadına şiddetle mücadele noktasında eğitim alan insanlardan oluşması gerekiyor. Var olan sistemde şiddeti uygulayanı tartışmamız gerekirken biz her seferinde bir şekilde bir bakıyoruz ki manipüle edilmiş bir şekilde  kadını tartışır hale geliyoruz. Bu anlamda yerel yönetimlerin eğitimle birlikte kendi birimlerini çok sağlıklı biçimde kurması gerekiyor. Bununla birlikte yerellerde acil müdahale hatlarının oluşturulmasına ihtiyaç var. Bu acil destek hattı içerisinde sağlık, psikolojik ve kolluk kuvvetleri anlamında destek birimlerinin çalışıyor olması gerekiyor” diye konuştu.
 
‘BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜYÜZ’
 
Şiddeti önlemenin en önemli yolunun buna karşı ses çıkarmak olduğunu vurgulayan  Mersin Kadın Platformu Üyesi Fatoş Sarıkaya ise, bunun için de kadınların dayanışma içinde olması gerektiğini ifade etti. Sarıkaya, “Şiddete uğrayan her bir kadın, bunun bilincinde olarak hareket etmeli. İstanbul Sözleşmesi, 6284 Sayılı Yasa kadınlardan taraf olan yasalar ve sözleşmeler. Dolayısıyla kadınlar bu haklarının bilincinde olmalı ve şiddet karşısında susmamalıdırlar. Tabi ki kadın dayanışmasında şiddetle mücadele etmek anlamında çok önemli bir rolü var. Kadın dayanışmasını bırakmamak, pes etmemek gerekiyor. Birbirimizle dayanışarak şiddete karşı durmalıyız. Biz birlikte çok daha güçlüyüz.”