Adli Tıp Uzmanları Derneği: Kadına yönelik şiddet bir halk sağlığı sorunu

  • kadın
  • 19:08 30 Aralık 2019
  • |
img

İZMİR- Kadına yönelik artan şiddete dikkat çeken Adli Tıp Uzmanları Derneği, kadına yönelik şiddetin bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyleyerek,  şiddete ve her türlü cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. 

Adli Tıp Uzmanları Derneği, kadına yönelik artan şiddete ilişkin İzmir Tabip Odası’nda basın açıklaması düzenledi.

Açıklamayı Adli Tıp Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Akça Toprak Ergönen okudu.

‘KADINLARIN % 44’Ü YAŞADIKLARI ŞİDDETİ ANLATAMIYOR’

Ergören, Türkiye’de adli tıp hizmeti veren üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalları, Sağlık Bakanlığı’na bağlı birimler ve Adli Tıp Kurumu’nun ilgili birimlerinin değerlendirdikleri adli olguların dağılımı göz önüne alındığında aile içi şiddete maruz bırakılan kadın hasta sayısının çok önemli sayılara ulaştığını söyledi.  Ergönen, “Bu alanda yapılan çalışma sonuçlarına göre adli olgular içinde aile içi şiddete maruz bırakılan kadın hastaların oranı % 3-12 arasında değişmektedir. Bu sayılar yalnızca uğradığı şiddeti ifade ederek hastanelere başvuran kadınları yansıtmaktadır. Bu konuda dünyada ve ülkemizde yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki, özelliği nedeniyle bu şiddet kolay kolay dillendirilememektedir” dedi.

Ergönen, şiddet gören kadınların % 44’ünün yaşadıkları şiddeti kimseye anlatmadığını belirterek, buna ek olarak sağlık kurumlarına başvurduğu halde çeşitli nedenlerle “aile içi şiddet” tanısı konamamış bir hasta grubu olduğunu da sözlerine ekledi.

‘ÜÇTE İKİSİ FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALIYOR’

Türkiye’de 2015 yılında yapılan bir çalışmada depresyonu olan yaklaşık üç kadından ikisinin aile içinde fiziksel şiddete maruz bırakıldığını belirten Ergönen, “Aile içinde şiddete maruz bırakılan kadınların yardım alabilecekleri, dertlerini anlatabilecekleri, güvendikleri kişiler sağlık çalışanlarıdır. Bu nedenle bu durumdan kuşkulanıldığında ya da herhangi bir tıbbi patoloji bulunamayan durumlarda hastaya özellikli birkaç soru sorulması, bu yapılamıyorsa bir psikiyatri uzmanından görüş istenmesi ile tanı konulması ve gerekli desteğin sunulması sağlanmalıdır” dedi.

‘ÇOCUKLAR YETİŞKİNLERE GÖRE DAHA FAZLA MAĞDUR’

Ergönen, 2014 yılında Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nce yürütülen araştırmaya göre 18 yaşından önce evlenen çocukların, 18 yaşından sonra evlenen yetişkinlere göre fiziksel, cinsel ve duygusal şiddete daha fazla maruz bırakıldığı bilgisini verdi. Ergönen, bu nedenlerle kadına yönelik şiddet bütün dünyada ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini söyledi.

‘ŞİDDETE KARŞI HER ALANDA MÜCADELE EDİLMELİ’

Kadına yönelik aile içi şiddetin temel nedeninin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu söyleyen Ergönen,  “Önce bireysel önyargılarımızla savaşmalı, onlardan kendimizi kurtarmalı, sonra da profesyonel meslek alanlarımızda topluma örnek ve öncü olacak biçimde çalışmalıyız. Adli Tıp Uzmanları Derneği olarak, aile içi şiddete maruz bırakılan kadınların başvurduğu güvenlik güçleri, hakimler, cumhuriyet savcıları, avukatlar, hekimler, sağlık çalışanları ile basın organları, sivil toplum örgütleri ve önleyici mekanizmaların oluşumunda görev alan tüm birimlerin, konu özelinde bilimsel bilgiler edinerek sorunu doğru algılamalarının ve çözüm için her türlü cinsiyet ayırımcılığı ile çok yönlü ve her alanda mücadele başlatmalarının gerektiğini düşünüyoruz. Bu amaçla yapılacak çalışmalarda işbirliğine hazırız” diye konuştu.