Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Kadın Meclisleri  ve Göç İz-Derneği’nden kadınlar mülteciler kadınların yaşadıkları sorunlarla ilgili HDK Genel Merkez binasında ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya HDK Eş Sözcüsü İdil Oğurlu, HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Sözcüsü  Gülsüm Ağaoğlu ile Göç İz Der Eşbaşkanı Songül Köse katıldı. 

 

‘SINIRLARDA İNSANLIK TRAJEDİSİ YAŞANIYOR’

 

Basın toplantısında ilk sözü HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu aldı. Ağaoğlu, 2011 yılında Suriye iç savaşın başlamasıyla Türkiye’nin mültecilere sınırları açtığını, zamanla mültecilerin durumunu siyasi ve ekonomik bir koz olarak kullandığını söyledi. 

Ağaoğlu, Türkiye’nin Suriye’de hakkı olmadığı halde orada bulunmasının doğru olmadığını belirterek, bununla kendisini “işgalci” durumu haline getirdiğini kaydetti. Sınırlarda bir insanlık trajedisinin yaşandığını söyleyen Ağaoğlu, “Türkiye kapıları açtı, Yunanistan güvenliği artırdı. Savaş politikasında ısrar edenler yaşananlardan sorumludur. Kapılar derhal açılmalı” dedi.

 

‘SAVAŞ SON BULMALI’

 

Göç İz-Der  Eşbaşkanı Songül Köse de, her insanın istediği yerde yaşamaya hakkı olduğunu söyleyerek, şu anda sınırlara akın edenlerin daha iyi bir yaşam için Avrupa’ya gitmek istediğini ifade etti. Köse, “1990’lı yıllarda biz de içgöç yaşadık. Göç ve mülteci hayatının çok ağır bir duygu olduğunu biliyoruz. Bu durumların yaşanmaması için savaşların son bulmalı” diye konuştu. 

 

‘MÜLTECİLER KOZ OLARAK KULANILIYOR’

 

Ardından hazırlanan basın metnini okuyan HDK İstanbul İl Eş Sözcüsü Gurbet Aydoğan, 27 Şubat akşamı İdlib’de yaşanan kayıplar sonrasında iktidarın yine mülteci kozuna sarıldığını anımsatarak, “Sıkıştığı her durumda pazarlık konusu yaptığı mültecileri, yaşanan bu ağır yıkım sonrası artık sınırları içinde tutamayacağını ve sınır kapılarını açacağını söyleyen AKP, mültecileri politik bir araç haline dönüştürdüğünü ve bir silah gibi kullandığını bir kez daha göstermiş oldu” dedi. 

 

‘MÜLTECİLERİN YÜZDE 45’i KADIN’

 

Bu açıklamalar sonucunda mültecilerin sınırlara akın ettiğini vurgulayan Aydoğan, şöyle devam etti: “Hiç şüphesiz ki mülteci yaşamdan en fazla etkilenenler kadınlar ve çocuklar oluyor. Mültecilerle ilgili araştırma yapan kurumların verilerine göre; Türkiye’de yaşayan 6 milyon mülteci ve göçmen sayısının yüzde 45’ini kadınlar oluşturuyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de; mülteci kadınlar yoksulluk, tecavüz, cinsel ve siyasal istismarla yüz yüze bırakılmaktadır.” 

 

‘MÜLTECİ KADINLARIN SESİZ OLACAĞIZ’

 

Aydoğan, mülteci kadınları yollara düşürmek zorunda bırakan emperyalist-kapitalist savaş baronlarının vahşet senaryolarını büyük bir barış çizgisiyle bozacaklarını, mülteci kadınların haklı taleplerinin yanında dayanışmayı büyütmeyi insani, vicdani, ahlaki ve politik bir görev olarak kabul gördüklerini söyledi. 

Aydoğan, 8 Mart haftasında kadınlar olarak mülteci kadınların da sesi olmak, onları maruz bırakan iktidarlara karşı sokaklara çıkacaklarını duyurdu.