MUĞLA / İZMİR - HDP Muğla ve İzmir Kadın Meclisleri, "Kadın Mücadelesi Her yerde" kampanyasının startını vererek, mücadele çağrısı yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Kadın Meclisi, kadın kazanımlarına dönük artan saldırılara karşı başlatılan bir aylık kampanyanın startına ilişkin Alsancak semtinde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapmak istedi. Açıklama öncesi çok sayıda polis, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünü kapatarak açıklama yapılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Açıklama yapmaları engellenen kadınlar polise tepki göstererek, “Susmuyoruz, kokmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganı ile HDP il binasına geçerek açıklama yaptı.

'HDP İZMİR'DE NEDEN AÇIKLAMA YAPAMIYOR?'

İl binası önünde açıklama yapan kadınlar,  "İstismar, infaza, kayyıma karşı biz varız, kadın mücadelesi her yerde" yazılı pankartı taşındı. Burada kısa bir açıklama yapan HDP İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, geçen hafta da açıklamalarının engellendiğini belirterek, “Özellikle son günlerde kadınların yaşadıkları sorunları dile getirecek ve belirlenen 1 aylık programımızı açıklayacaktık. Engellemeler sadece HDP’ye uygulanıyor. Pandemi bir tek HDP’ye mi var? Bütün dünya basın açıklaması yaparken taleplerini dile getirirken HDP neden İzmir’de açıklama yapamıyor? İstiyorlar ki onlara biat edelim. Sesimizi çıkarmayalım ve evlerimizde oturalım. Biz hiçbir zaman korkmayacağız ve alanlarda olacağız” dedi.

'SOKAKLARI TERK ETMEYECEĞİZ'

HDP Muğla İl Kadın Meclisi ise, kadın kazanımlarına dönük artan saldırılara karşı başlatılan bir aylık kampanyanın startına ilişkin Menteşe İlçesi Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. "İstismar, infaza, kayyıma karşı biz varız, kadın mücadelesi her yerde " yazılı pankartının açıldığı açıklamanın basın metnini HDP adına Şengül Yüksel okudu. Türkiye ve dünyada kapitalizm krizinin yaşandığını belirten Yüksel, krizini aşmanın yolu olarak ise nefret söylemleri üreten, ırkçılığı örgütleyen, kadınların kazanılmış haklarına saldıran, işçi ve emekçilere daha fazla sömürü dayatan ırkçı-faşist, sağcı iktidarlar, kovid-19 pandemisi döneminde uyguladıkları politikalarla ne kadar kadın, halk ve toplum karşıtı olduklarını bir kez daha gösterdiklerini kaydetti. Pandeminin müsebbibi olan kapitalist sistemin yürütücüsü devletler, dünyanın tümünde pandemiyi fırsata çevirerek rejimleri daha fazla otoriterleştirme eğilimi gösterdiklerini aktaran Yüksel, "Süreci fırsata çeviren AKP/MHP ittifakı da, kayyımlar eliyle Kürt halkının seçme seçilme hakkını yok saymış; halk iradesine darbe vurmuş, Kürt halkının iradesini gasp etmekle kalmamış; diline, kültürüne saldırı gerçekleştirmiştir" ifadelerini kullandı.

'HER YERDE ÖRGÜTLENECEĞİZ'

İktidarın eşbaşkanlık sistemine saldırarak kadın kazanımlarının gasp edildiğine dikkat çeken Yüksel, bunun son örneğinin ise 3 milletvekilinin, vekilliğini düşürerek gösterdiğini söyledi. Vekilliği düşürülen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in, yaşamını kadın ve Kürt halkının özgürlük mücadelesine adadığını belirten Yüksel, kadın mücadelesini hedefe koyanların ne yaparlarsa yapsınlar, kadınların öfkesini dindiremeyeceklerini vurguladı. Meclis’ten geçirilmek istenen istismar yasasına karşı, “İstismarın affı olmaz” diyerek tepki gösteren  Yüksel son olarak, "Siyasi tutsaklar için ölüm yasası anlamına gelen ancak çeteler, hırsızlar, kadın tacizcileri ve şiddet faillerini salıveren kadın düşmanı İnfaz Yasasına karşı sokakları terk etmeyeceğiz. Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok diyerek her yerde örgütleneceğiz. Tüm kadınlara çağrımızdır; gelin hep birlikte mücadelemizle erkek iktidarların korkusu olalım" dedi.